Çünkü ben senin tüm acılarına bekçilik yapacak, rüyalarında kabuslarını kovalayacak, ruhunu parçalamak isteyenleri parçalayacak bir adamım.
Çünkü ben senin zarif ellerinde beni kendin için yeniden yaratmanı isteyebilecek kadar sana karışmış bir adamım.🪽🪽🪽🪽🪽🪽🪽🪽🪽
KURT
(5 saat önce)Kul kaderini yaşar derler. Ben kaderimi kendim şekillendirdim.
Şu an olduğum adamı yaratan bendim. Dağılmış her bir parçamdan yeni parçalar inşa ettim. Açılan yaralarımın bıçaklarını çekip derimi soyana kadar kestim, içimden yeni bir ben çıkartana kadar.
Her zaman darbenin nereden geleceğini öngördüm, daima kaderin kendi ellerimde olduğuna inandım.
Sonra kader bir askeriye odasında yüzüme sillesini geçirdi. Ben bunun kader olduğuna inanmadım.
Birkaç yıl sonra aynı şehrin farklı bir yerinde o sillenin daha okkalısını yüzüme geçirdiğinde inandım. Kul bazen alnına yazılmış kaderi yaşardı ve buna karşı elinden hiçbir şey gelmezdi.
Onu ilk canlı gördüğüm an hafızamın en özel yerinde kilit altındaydı. Yıllar dahi geçse öyle canlı, öyle gerçek.
Her hareketinde yanaklarına yapışan saçları, hafif aralık dolgun dudakları, etrafa boş bakan kahverengi ateşleri, ateşlerine yerleşen gözyaşları, bedeninde gezinen zarif parmakları.
Dakikalar sonra gözlerimle buluşan gözlerinin, o zamana kadar yandığını sandığım halbuki yanmanın kıyısından dahi geçemeyecek bir ateşi göğsümün orta yerine koyması.
Tarifi olmayacak bir güzelliği dünya üzerinde yaşatıyordu. Oysa bu bedensel bir güzellikten çok daha öteydi. Gözlerinin ardından ürkekçe bakan ruhunu elle tutulur gözle görülür bir biçimde benliğimde hissetmiştim.
Onu, bir bütün olarak, bedeniyle, ruhuyla, acılarıyla veya gülen yüzüyle, mümkün olabilecek her haliyle, kendi dünyamın içinde yaşatmak istemiştim.
Şimdi bir orospu çocuğunun onu, dünyamın içine girmesine bu kadar yakınken benden çekip almaya çalışmasına izin elbette ki vermeyecektim.
Şarjörü bir kez daha değiştirdiğimde bunun son olduğunu biliyordum. Karınca sürüsü gibi çoğalmaya başlamaları problem değildi, ben yaşayacaktım, onları dişlerimle parçalamam gerekse bile.
"Amınakodumun çocuğu o silahı götünde patlatacağım." Boğaç piçinin yan taraftan dişlerinin arasından konuşmasıyla bakışlarım ona döndü.
Eflahlardan birinin devlet yanlısı olabileceği ihtimalini hiçbir zaman düşünmemiştim çünkü damarlarında şerefsizlik kol geziyordu.
"Bu kadar teçhizatla geleceksen hiç gelmeseydin topaç."
Bir gözüm Ahmet Titiz'in üzerindeydi ve tam şu an yanındaki birkaç adamla kaçmak üzereydi.
"Senin için geldiğimi düşünmen beni çok üzdü bebeğim."
"Bebeğin seni ham yapsın. Dişleriyle. Diş sever misin topaç?"
Alaylı sözlerime güldü. Gözlerinde korkudan eser yoktu. Özel eğitimi olmayan hiçkimse böyle bir anda korkmamazlık etmezdi. Her ne kadar konduramasam da gerçekten mite çalışıyordu.
"Dişlerin neden bu kadar büyük aşkım?"
"Seni daha iyi parçalamak için." Kahkaha atmaya başladığında ters bakışlarım üzerine yöneldi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Göğüs Kafesi Mezarlığı
Teen FictionKazanırken bile kaybediyorsun. Canlıyken bile silikleşiyorsun. Bir Kurt kadar vahşi bir gölge kadar yarımsın. Bir aşkın peşinde deli divane bir kimliksizsin. Giyeceksin kefenini, ayaklarınla gideceksin azrailine. Mühim olan varmak değil, zaten tüm y...