6. DEJAVU

1.5K 69 120
                                    




"Aslı!"

Masamızın dibinde, Hisar'ın yanında duran ve bana gülen gözlerle bakan kişi Mert'ten başkası değil.

"Mert, merhaba" dedim onun gibi gülümseyerek. Elimi uzattım tokalaşmak için ama O elimi tutunca aniden, "İnanamıyorum" diyerek Hisar'ın arkasından dolanıp yanıma geldi ve sarılmayı tercih etmişti. "Seni görmeyi hiç beklemiyordum."

Hisar tek kaşını kaldırmış şekilde bize bakıp şaşırsa da ben Mert'in sıcak kanlı hareketlerine hiç şaşırmamıştım.

Mert, bizim üniversitede işletme fakültesinde okuyan sıradan öğrencilerden biriydi aslında. Kendisiyle Ezgi vasıtasıyla tanışmış ve epey de bir 'kaynaşmıştık'. Onu sıradan olmaktan çıkaran şey, sürekli aynı ortamlarda denk gelmemiz ve zamanla da birlikte vakit geçirmemiz olmuştu.

Ezgi'nin 'Ömer'den sonra da birine bir şans vermen lazım, bir dene' ısrarları ve benim de Mert'e ilgi duymamla sevgililik demesek de bir flört denemesi yapmış ve iki ay sonra da 'gereksiz sahiplenici' tavırlarına dayanamamamdan ötürü sonlandırmıştık.

"Ezgi'nin restoranına gelip beni görmeyi beklememen de ne ironi ama," dedim alayla, bar tarafında telefonla konuşan Ezgi'ye bakarak.

Elini alnına götürüp, "Doğru ya, tamamen aklımdan çıkmış burasının Ezgi'ye ait olduğu." dedi ve gülümsedi. Hemen ardından eliyle Hisar'ın yanını göstererek devam etti "Bak, ablamla tanış. Ahu."

Ağzım açık kalmıştı. Buna cidden şaşırmıştım. Hisar'ın Ahu'su Mert'in ablası çıkmıştı.

Şaşkınlığımı gören Mert, "Tanışıyor musunuz?" diye sordu. Sadece kafa sallayıp, onayladım. Mert'in, ablası ve Hisar arasındaki ilişkiden haberdar olup olmadığını bilmediğimden, kendisiyle de kendi düğünümde tanıştığımdan nereden ve hangi sıfatla tanıdığımı açıklayacak kişi ben değildim.

Neyse ki imdadıma Ahu ve Hisar organize şekilde yetiştiler.

"Kendisi Hisar'ın bir tanıdığı ablacım, bir davette denk gelmiş, tanışmıştık." dedi Ahu.

Mert'in, Hisar ile beni göstererek, "Peki siz nereden tanışıyorsunuz?" dediğin de ise Hisar araya girmiş ve babalarımızın birlikte iş yaptığını söylemişti.

"Neyse, daha fazla rahatsız etmeyelim, şöyle geçelim biz" dedi Ahu, başka bir masayı işaret ederek. Hisar onaylarca kafa salladığında ise,

"Olur mu öyle şey, lütfen buyurun beraber oturalım" dedim. Açıkçası neden böyle bir teklifte bulundum bilmiyorum ama Hisar'ın bana ne yapmaya çalışıyorsun der gibi ters ters bakmasıyla, Ahu'nun nazikçe "başka zaman" demesi ve Mert'in o sırada "mükemmel fikir" diyerek sandalyelerden birine oturması bir olmuştu. Bunu gören Hisar da centilmenlik yapıp "Tabi, buyurun lütfen" demişti.

Hisar, yanımdaki sandalyeye tekrar yerleşirken kulağına eğilip, "Mert'in haberi yok değil mi bizden?" dedim kısık sesle. Olumsuz anlamda kafasını salladı, sonra bir an gözlerini kısıp bana bakmaya başladı "Ne var aranızda Aslı, korkuyor musun öğrenmesinden?" sorusuna masadakiler tarafından dikkat çekmemek için sadece göz devirerek cevap verdim.

Kafamı çevirdiğimde Mert bana bakıyordu. "Aslı, çok özlemişim seni" dedi hülyalı bir sesle.

Gülümsedim, sodamı alıp şerefe der gibi Mert'e doğru kaldırdım. Aşık bakışları bana ilişki yaşamadan bile kıskançlık yaşadığı günleri hatırlatmıştı. O zaman da böyle abartılı ve hülyalı gözlerle bakardı.

İkili masaya gelen garsona siparişlerini verdikten sonra Ahu biraz tereddütle "Siz nereden tanışıyorsunuz?" diye sordu. Bakışları Mert ve benim aramda geziyordu.

BEYAZ KAFESHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin