Oy vermeyi ve bildirimlerden haberdar olmak için takip etmeyi unutmayın ✨🍸🍸🍸
Başımın altındaki yastıktan dolayı boynum ağrıyordu. Gözlerimi açmaya çalıştım bir süre, yavaş yavaş araladığımda karşımda önce Hisar ve Alim'i gördüm. Hisar ellerini önünde bağlamış, bakışlarını yere sabitlemişti. Alim'in elinde ise telefon vardı ve onunla ilgileniyordu.
Kafamın içinde arada durup arada tepişen filler tekrar hareketlenince, sesli bir nefes verdim. Verdiğim nefesi Hisar duymuş olacak ki, ani şekilde gözleri gözlerime değdiğinde "Aslı," dedi. Sesi endişeliydi.
Elimi başıma götürüp, "Çatlıyor" dedim.
"E normal, gece zil zurna sarhoş oldun, üç saat sonra da uyanıp daha tam ayılamadan yine bayıldın" dedi Alim. Sesi alay eder gibiydi. "Bayılmak sende huy olmuş kızım" diye devam etti ardından.
Olanı biteni hatırlamaya çalıştım ama kafam gerçekten kötüydü. "Kafamı ortadan ikiye yarmışlar gibi, fena bir ağrı var. Tam hatırlamıyorum da hiç bir şey." Dedim.
Alim gözlerini kısarak baktı. "Hiç mi?"
Aynı şüpheli bakış Hisar da da vardı. "En son hatırladığın ne?" diye sordu O'da.
Gözlerimi kapatıp kısa bir an düşündüm. "Karıştıra karıştıra içtiğim var bende, bir de araba yolculuğu." dedim.
"Başka hiç bi' şey yok mu cidden?" diye sordu Alim, şaşkınlıkla.
"Ne olması gerekiyorsa anlat Alim, valla yormayın beni. Benim sarhoşluğum pistir, yok bende başka bir şey" dedim.
Alim ve Hisar aynı anda dönüp birbirlerine baktılar.
Kısa bir süre hem onları izledim hem de cidden ne olup bittiğini hatırlamaya çalışıyordum.
Elim şakaklarımda dairesel hareketler çizerken odanın içinde cılız bir ses duyuldu. Yattığım yerden kıpırdamadan sadece kafamı çevirip arkamda kalan tekli koltuğa baktım. Bir genç kadın kucağında tüy yumağı bir kedi ile koltukta oturuyordu. Kedinin bembeyaz tüylerine parmaklarını gömen genç kadın ona baktığımı fark edince yüzüne kocaman bir gülümseme kondurdu ve kedinin patisini kaldırdı, bana el sallıyormuş gibi yaparak, "Selam!" dedi uzatarak.
"Selam?"
Hisar, "Aşağı inmişsin bir ara uyanıp, karanlıkta kedi ayaklarına değince artık ne sandıysan çığlık attın. Seni gördüğümüz an bembeyaz olmuştun ve bayıldın" diye açıklama yaptı. Tabi ya susamıştım ben. Ardından "Seda, kardeşim." Diye tanıttı genç kadını, düz bir sesle.
"Aa," dedim şaşkınca, diğer söylediklerini duymamışım gibi. "Geleceğini bilmiyordum, şaşırdım."
"Genelde biz de bilmeyiz zaten. Birden gelir, birden gider o" dedi Alim.
Gözlerimi dikip Alim'e baktım. "Sen Seda'dan mı hoşlanıyorsun?" diye sordum şüpheyle. Aynı anda Hisar da hızla yanında oturan adama çevirmişti bakışlarını.
Seda, "Yok artık!" dedi bana inanamaz gibi.
Aynı anda Alim de "Yok artık Aslı!" demişti.
Omuz silkerek yattığım koltukta doğruldum. "Ben ne bileyim, sen öyle arabesk arabesk konuşunca öyle mi diye sordum." dedim.
Hisar kafasını hızla sallayıp bana döndü. "Bu halde bile ortalığı karıştırdın Aslı, bravo" dedi. Sesi yorgun çıkmıştı.
"Memnun oldum bu arada, ben Aslı" dedim Seda'ya.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BEYAZ KAFES
General FictionKİTAP +18 • olumsuz örnek oluşturabilecek sahneler • İÇERMEKTEDİR! 🍸 "...Seninle geçireceğim zaman yirmi dört saatten daha az Serçe. Seni öpeceğim. Seni bol bol öpeceğim. Seni saracağım. Seninle sevişeceğim. Elime geçen her fırsatta. Durmaksızın."...