KİTAP +18 • olumsuz örnek oluşturabilecek sahneler • İÇERMEKTEDİR!
🍸
"...Seninle geçireceğim zaman yirmi dört saatten daha az Serçe. Seni öpeceğim. Seni bol bol öpeceğim. Seni saracağım. Seninle sevişeceğim. Elime geçen her fırsatta. Durmaksızın."...
Konumuz Sıla'nın dün sabah kahvaltıda yaptığı saçma tavırlarıydı.Ben o tavırların altında yatan kuvvetli bir his seziyordum. Ezgi'ye göre ise Sıla'nın patavatsızlığından başka bir şey değildi.
"Aşkım, bu kız hep böyle değildi. Bilemiyorum ama ben, Ömer'i mi seviyordu acaba diyorum kendi kendime." dedim gayet samimi bir ses tonuyla.
Ezgi benim bu hissimi bu kadar rahat ve mantıklı bir yerden söylememe şaşırmış olacak ki, kaşlarını olabildiğince havalandırdı. Elindeki kahve fincanını yavaş hareketlerle önündeki büyük sehpaya bırakıp bana, "İnanamıyorum," dedi. Gözlerini gözlerime sabitleyip devam etti, "Sana bir şeyler olmuş"
Dudaklarımı büzüp, omuzlarımı silkerek yanıtladım. "Ne gibi şeyler mesela aşkım?" Rahat konuşmam onu daha da hayrete düşürdüğünden hızla yerinden kalkıp yanıma geldi. Elinin tersiyle alnıma, hemen ardından da yanağıma dokundu.
"Kız sende bir şeyler var. Gözlerin de ışıl ışıl." Yerine oturup tekrar kahvesini eline aldı ama hala benden bir cevap bekliyordu.
"Aşkım o seks ışıltısı" dedim gülümseyerek, ardından yine kahvemden bir yudum aldım. "Ayrıca Sıla konusunda da ciddiyim. Mantıklı düşündüm. Senin hep istediğin gibi."
Aynı anda içtiği kahveyi öksürerek püskürten Ezgi ile kaşlarımı çattım. "Ne ne ne ne?" Pek tabi ilk cümlemden sonrasıyla ilgilenmemişti.
"Ne duyduysan o, yüz defa mı söyleyeyim? Mahvettin zaten koltuğu ya" dedim yapma bir sitemle.
"Aşkım siz birlikte mi oldunuz?"
Güldüm. "Hayır ama güzel şeyler yaşadık" dedim omuz silkerek.
"Hemen hemen hemen detay istiyorum, hemen!" dedi heyecanlı olduğunu gizlemeden Ezgi.
"Aşkım şimdi, aslında-" derken dış kapının sesi duyuldu. Ezgi, omuzlarını düşürüp yanaklarını şişirirken ben kahkaha atmamak için kendimi zor tutuyordum.
