2. Çarpışma

1K 139 144
                                    

Eve geldiğimde annem uyumuştu. Odama geçip kıyafetlerimi çıkardım, yıkanması için makineye attım. Annem kokuyu fark edebilirdi. Program bitince hemen aldım ve dolabın kör tarafına astım.

Ailem çalışkan olduğumu sanıyordu ama değildim. Sadece derslerde zorlanmıyordum ve bu en büyük şansımdı. Onlar da iyi notlarımdan dolayı çalışma şeklimi çok üstelemiyordu. Böylece her zaman içimde kalan ruhu biraz da olsa dışa atabiliyordum, tıpkı bugünkü gibi.

Tıp okumayı falan istemiyordum ama ailenin huzuru için bu önemliydi. Babam cerrahtı ve bu yüzden benim de cerrah olmamı istiyorlardı, ne saçma.

Aslında daha önce birçok kez sanatla ilgilendiğimi ve bu alana yönelmek istediğimi söylesem de beni hiç dinlemediler. Ben de artık pes ettim, bir nevi ikinci bir kişilik yarattım. Bu tarzımdan hiçbir zaman haberleri yoktu ve olmayacaktı.

Jisung ineklerden oluşan okulumdaki tek sağlıklı zihniyete sahip insandı. Açık fikirliydi, bu yüzden sadece onunla arkadaştım. Diğerleri derslerle kafayı bozmuş ve deli gibi çalışan tiplerdi. Jisung da derslerini önemserdi ama eğlenmeyi de iyi bilirdi.

Annemin onunla dışarı çıktığımızı düşündüğü zamanlar ikimizden birini aradığında yakalanmamamız için bir sistem kurmuştuk. Olası sorulara karşı verdiğimiz tek cümlelik cevapları ses kaydına almıştık.

"İyiyim siz nasılsınız?"
"Hâlâ ders çalışıyoruz."
"Bir saat sonra gelirim anne."
gibi gibi bir dizi ses dosyası...

Benim seslerim Jisung'un telefonunda, onun sesleri benimkinde kayıtlıydı. Bu fikir Jisung'a aitti. Dahi çocuk... Bir insan nasıl her şeyde iyi olabilir bilmiyorum.

Saat 12'ye geliyordu, kıyafetlerim de kurumuş gibiydi. Dolabıma yerleştirdikten sonra dişlerimi fırçalayıp uyudum.

 Dolabıma yerleştirdikten sonra dişlerimi fırçalayıp uyudum

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.



🦋🦋🦋

Okula vardığımızda herkes çalışmaya başlamıştı. Etraf yine test kitabı doluydu... Dışarıdan gelen azıcık ses bile onları rahatsız ettiği için camı açmıyorlardı, sınıf her zamanki gibi havasızdı. Sabahın 8'inde ne sesi gelebilir ki? Kuştan falan mı rahatsız oluyorlar? Hepsi takıntılı bunların.

Yerimize oturunca hoca da geldi. Ders işlemek için değil, sınıfta ses çıkmasın diye beklemek için. Dersleri öğrencilerin isteği üzerine sıkıştırılmış bir programla hızlıca bitirmişlerdi. Üniversite sınavına 3 ay kalmıştı ve kimse okulla uğraşmak istemiyordu.

Zil çalınca her zamanki gibi sadece ben ve Jisung araya çıktık.

-Bunlar kaçtan beri buradalar acaba? Sabah 6 falan mı?

-Bilmiyorum ama başkanla yardımcısının gece eve gitmediklerini duydum. Okulda sabahlamışlar.

-Gerçekten uykusuz bir şekilde ders çalışabiliyorlar mı ya?

Melek ve Kelebek | HyunlixHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin