13. Rüya

662 124 43
                                    

"Seninle rüyalarda görüşmekten bıktım ve çok özledim...

Sessiz sessiz duruyordu, yüzlerimiz çok yakındı. Kokusunu biraz içime çektikten sonra tekrar öptüm. "Ne zaman bulaşacağız biz Felix?"

Elleri boynuma gitti ve başparmağıyla yanaklarımı okşadı. "Buluştuk Hyunjin. Bu rüya değil, gerçek..."

Başımı kendine çekti ve dudaklarımı emmeye başladı. Ben de kollarımı beline sarıp karşılık verdim. Dudaklarımız ayrıldığında ilk karşılaştığımız gün sorduğum şeyi sordum: "Çilekli mi?"

Güldü ve konuşmayı o günkü gibi devam ettirdi: "Hıhım, tadına bakmak ister misin?"

Eli çantasına gitti ve içinden lolipop çıkardı. "Gerçekten tadına bakmak ister misin?"

Onunla öpüşmeyi hayal ederken Felix'in bana göre masum olması gülmeme sebep olmuştu, saçlarını karıştırdım.

"Daha fazla oyalanmayalım."

Kolundaki saate baktı ve konuşmaya devam etti. "Tamı tamına... 1 saat 17 dakikamız var, hadi!"

"Tercihlerimi değiştirebileceğim hiçbir yer yok kelebeğim, telefonumu bile aldılar."

Felix güldü ve çantasını gösterdi: "Sence hazırlıksız gelir miyim ben?"

O yere oturunca ben de sağına oturdum. Laptopu çıkarıp telefonundan interneti açtı. Siteye girip tercih listesine baktık. "Vay be... Hepsi Tıp. Kore'de bu kadar çok tıp fakültesi var mı?"

'Düzenle' tuşuna tıklayıp ekranı bana çevirdi. "Hadi Hyunjin, istediğin gibi doldur bu listeyi."

Başta kararsız kaldım, korktum. Sonra iki eliyle yanaklarımı tutup başımı kendisine çevirdi. "Bu senin hayatın. Kendine gel."

Gaza gelip kendimden emin bir şekilde gözlerimi yumdum. Hemen sonra ekrana baktım ve Felix'in sağ elini tutup öptüm. "Tamam, başlıyorum."

Yaklaşık 20 dakika sonra listem dolmuştu. En başa Felix ile aynı üniversiteyi yazmıştım. Kaydetmeden önce birkaç saniye düşüncelere daldım.

"İçine sinmeyen bir şey mi var? Varsa geri dönüp düzelt, daha vaktimiz bol."

"Hayır, listem mükemmel oldu. Sadece devamında ne olacağını düşünüyorum. Birkaç hafta sonra açıklandığında annemler kesin evden falan atarlar beni."

"İsterlerse atsınlar, kimin umrunda? Hayatının başkasına ait gibi geçmesinden iyidir. Hem ben varım. Evimiz var, ikinci bir annen var..."

Felix bunları ciddi ciddi anlatırken o kadar tatlıydı ki dayanamadım ve yanağını hafifçe ısırdım. "Ah, bu neydi?"

"Bu kadar tatlı olma Felix. Tamam şimdi gerçekçi düşündüm de... en kötü kendi evime çıkarım. Kaydediyorum o zaman."

*Listeniz Güncellendi.*

Birden heyecanlandığımız için birbirimize sarıldık. Derin bir oh çektikten sonra sırtımızı yatağa yasladık. "Bu nasıl bir gece böyle?"

Bir süre boşluğa bakıp düşüncelere daldım. Kafamda oturmayan şeyle Felix'e döndüm: "Bir saniye, sen buraya nasıl geldin ki?"

Lolipopu ağzından çıkarıp konuşmaya başladı. "Han Jisung adında dahi bir arkadaşım var da, Jeongin'in SNOW kullandığını söyledi. Biz de oradan kısa sürede konumu bulduk. Keşke Jisung'dan daha önce fikir alsaydım."
(SNOW: Kore'deki Snapchat gibi bir şey.)

"Ha? Bu kadar kolay olduğunu biliyordu ve yanıma hiç uğramadı mı?"

"Annen ev adresini ona da vermemiş ve bir daha görüşmemeniz için tembihlemiş. Jisung'un bana gelip söyleyeceğini tahmin etmiş sanırım."

Bununla ikna olmuştum, başımla onayladım. Sevgilim de kıkırdayıp yerinden doğruldu.

"Aslında bu gece buraya birlikte gelmeyi teklif ettim ama o benim kadar manyak değil hahaha-"

Sımsıkı sarıldım. Felix kollarımın arasında kaybolmuştu. "Artık Kurtarıcı Melek sensin... Teşekkür ederim Felix."

Laptop'u masaya koyduktan sonra yatağa oturduk. Elimle lolipopu gösterip "Bu benimki mi?" diye sorduğumda hemen ağzından çıkardı. "Özür dilerim! Sana sorduğumda ses vermeyince istemediğini düşündüm. İğrenmezsen devam edebilirsin."

Lolipopu bana uzatırken birbirimizin gözlerine bakıyorduk. "Hayır Felix, seninle ilgili hiçbir şeyden iğrenmem ben."

"Ama öyle değil de..." yanına yaklaşıp tam dibine oturdum. "...dudağından tadına baksam?"

Şehvetli bir gülümsemeyle lolipopu dudaklarında gezdirdi ve bana döndü.

Başımı eğip yavaş yavaş yaklaştım. Dilimi dudaklarına iyice bastırarak gezdirdikten sonra emdim. "Biraz daha istiyorum Felix..."

Lolipopu tekrar sürdüğü gibi hiç beklemeden dudaklarına yapıştım. Durmadan emiyordum, o da karşılık veriyordu.

Onu kucağıma aldım ve öpmeye devam ettim. Ayrıldığımızda nefes nefeseydik. Felix diliyle ıslattığı lolipopu boynuna sürdü ve başını yana doğru eğdi. Gözlerini kapatmıştı.

Bir elimle sırtını tutup ona destek olduktan sonra boynuna yaklaştım. Şekerli yere birkaç öpücük bıraktım. Sonra boynundan kaldırmadığım dudaklarımı aralayıp dilimi tenine değdirdim. Çileğin tadını aldıktan sonra emdim.

"Mmh... Devam et..."

Felix'in isteğiyle dudağımda kalan şekerleri yaladıktan sonra boynunu sertçe emdim. O inledikçe daha sert emdim. "Ah... Hyunjin..."

Sesi çok kalın olduğu için inlemesi yüksek çıkmıyordu, bu yüzden rahattım. Son seferde birkaç saniye durmadan iyice emdim, bıraktığımda iz çıkmıştı. "Artık saklaman gereken bir hickey var Felix."

Alnını omzuma yasladı ve sakinleşmeye çalıştı. Benim de nefeslerim düzelince üstümden kalkıp yatağıma uzandı.

"Yarından itibaren Bangchan'ın mekanında buluşalım mı? Bence annen tercih dönemi bittiği için seni rahat bırakacak."

Yanına uzanıp kolumu karnına koydum. "Doğru diyorsun, artık serbest bırakmaya başlar. En azından sonuçlar açıklanana kadar şu birkaç hafta iyice eğlenebiliriz. O zaman yarın 7'de buluşalım."


🦋🦋🦋


-Felix'in ağzından-

Hyunjin'in evine vardığımda odasının yolunu bulmam biraz vaktimi aldı. Bahçede sessiz sessiz dolaşıyordum.

Sonunda penceresi açık bir oda buldum. Eve tek giriş yolu buydu, her yer kapalıydı. Artık onun odası değilse de hapsi boylayacaktım sanırım. Bu hayatım boyunca yaptığım en delice şeydi.

"Neyse, şu an hiçbir şey Hyunjin'in geleceğinden önemli değil."

Evin etrafındaki süslerden destek alarak sonunda mermere tutunmayı başarmıştım. Odaya girdiğimde nefes nefeseydim, üstümü temizledim.

Hyunjin ise gayet sakin bir şekilde beni izliyordu. Rüya sanmış aptal... Bir süre sonra 'rüyasından' faydalanmaya başlayıp beni öpünce içinin ne kadar fena olduğunu anlamış oldum. Daha ilerisini görmüş müdür acaba?

Biraz özlem giderdikten sonra hemen işe koyulduk. Tercihlerini değiştirirken gözleri çok mutlu ve heyecanlı bakıyordu. Listesi bitene kadar tek bir yorum bile yapmadım. Kaydettikten sonra rahatladım.

Eve gitmeden önce biraz daha yanında kaldım, Meleğimi çok özlemiştim. Yarınki buluşmamızı ayarladıktan bir süre sonra uyuyakalmıştı. Üstümdeki kolunu yavaşça kaldırdım ve kalktım.

Örtüsünü üzerine serdikten sonra çantamdaki fazla lolipopu masasının üstüne koydum, yoksa bu gecenin gerçekten rüya olduğunu düşünüp kafayı yiyebilirdi. Fazladan lolipopum olduğu halde ona benimkinden tattırdığım için yüksek ihtimal kızacaktı ama olsun...

🦋🦋🦋

Melek ve Kelebek | HyunlixHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin