10. Tokat

739 117 51
                                    

"Sonunda sınavdan kurtulduk ve mezunuz!"

Hyunjin ile el ele tutuşup caddelerde geziniyorduk. Büyük bir oyun alanı gördüm. "Hyunjin buraya gidelim!"

Kolundan çekiştirmemle neye uğradığını şaşırdı. İçeri girdiğimizde oyuncak yakalama makinesi gördük. Başımı cama yasladım ve beyaz peluş oyuncağı gösterdim. "Bunu almaya çalışalım, tıpkı sana benziyor!"

Birkaç kez denedikten sonra sonunda almayı başardık

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.



Birkaç kez denedikten sonra sonunda almayı başardık. "Artık bununla uyuyacağım."

Dondurma yedikten sonra Hyunjin'in evine yürüdük. Kapısının önüne vardığımızda "Seninle konuşmam gereken bir şey var." dedim. Ciddi olduğumu anlayıp beni içeri davet etti, odasına geçerek sandalyesine oturdum.

-Aslında epeydir aklımda olan bir şey. Ama sınavdan sonra söylemeye karar vermiştim.

-Beni meraklandırıyorsun. Ne oldu?

-Bence okuyacağın bölümü iyi düşün. Tıp istediğine dair hiçbir şey duymadım senden, sırf annenlerden dolayı bu bölümü mü okuyacaksın?

-Bilmiyorum, başka ne yapabilirim ki?

-Bir de soruyor musun? Odana ilk geldiğim gün bütün kitaplarını dolabın içine tıkıştırmıştın ama sadece bir şey dışarıdaydı ve rafta duruyordu; oda senin çizimlerinin olduğu klasördü.

Hyunjin bunu hiç fark etmemiş gibi düşüncelere daldı. Aydınlanmış gibiydi.

-Bu hayatta sevdiğin şeyi yapmanı istiyorum. Sevmeyi geç, üstüne üstlük bu alanda çok iyisin. Uzmanlığını buna vermen gerektiğini düşünüyorum.

-Annemler böyle bir şey yaparsam beni kesin öldürür.

-Yapmazsan da ben öldürürüm. İstediğin bölüm neyse onu oku. Sonuçlara daha 1 ay var, iyice düşünüp kararını ver.

-Tamam, düşüneceğim.

-Bu senin hayatın, annenin ya da babanın değil. İstemediğin veya mutlu hissetmeyeceğin bir bölümü okumana katlanamam. Bu konuşmayı yapmasaydım içimde kalırdı, şimdi rahatladım. Sevgilin olarak senin için endişeleniyorum.

Hyunjin gözlerini bana çevirdi ve gülümsemeye başladı. "Sevgilim..."

"Efendim..."

Kalçamı tutup beni kaldırdı ve kucağına aldı, ben de bacaklarımı ona sardım. "Seni çok seviyorum, biliyorsun değil mi?"

Saçlarını okşayıp burnumu burnuna sürttüm. "Ben de seni çok seviyorum bu yüzden lütfen kendin için en iyi kararı ver..."

Yavaşça yatağına oturdu ve kucağına yerleşmemi sağladı. "Tenini özledim Felix..."

Ses rengi koyulaşmışken boynuma yaklaştı ve kokumu içine çekti. "Öpebilir miyim?"

Başımı salladıktan sonra yavaş yavaş öpmeye başladı. Ben de başımı ona eğip sürtüyordum. Sonuncusunda hafif emdiği için gözlerim kapanmıştı.

Melek ve Kelebek | HyunlixHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin