12. Tehdit

662 125 42
                                    

Hyunjin biraz toparlanmaya başlamıştı. Telefonu çaldı, kardeşi arıyordu. Sesini hoparlöre alıp cevapladı.

-Alo?

-Hyung neredesin?

-Ne oldu Jeongin?

-Ev biraz kızışık. Babam ilk defa bu saatte evde. Annem az önce çıktı, seni aradığımı bilmiyor ama en kısa sürede gelmelisin.

-Tamam, geliyorum.

Hyunjin anneme sarıldı ve "Teşekkür ederim Bayan Lee. Sayenizde aile ortamının nasıl bir şey olduğunu anladım. Uzun zamandır bu kadar huzurlu uyumamıştım." dedi.

Annem de ona sarıldı ve gülümsedi: "Bana anne diyebilirsin ve ne zaman istersen gelebilirsin Hyunjin. Sana kapımız hep açık."

Hyunjin onunla ayrıldıktan sonra bana dönüp sımsıkı sarıldı. "Seni seviyorum Felix..."

Onu öpmek istiyordum ama annem önde ayakkabıları düzeltiyordu, riskliydi. Fazla sıkı sarıldığı için nefessiz kalmış bir şekilde cevap verdim. "Ben de seni seviyorum Hyunjin."


🦋🦋🦋


Sevgilim gittikten bir süre sonra tekrar kapı çaldı. Açtığımızda şık giyimli bir kadın duruyordu. "Merhaba, burası Lee Felix'in evi mi?"

Bu kadın Hyunjin'in annesiydi. Arkada beni görünce ifadesi değişti, direkt ayakkabılarıyla içeri girdi. Salona oturduğu gibi hiç beklemeden konuşmaya başladı.

"Felix, başta senin iyi bir çocuk olduğunu düşünmüştüm. Hyunjin'in bir çalışma arkadaşı daha olduğunu duyunca sevinmiştim ama sen onun fikirlerine ve hayatına müdahele etmeye başladın, haddini aştın."

"Hayır Bayan Hwang, asıl siz onun fikirlerine ve hayatına müdahele ediyorsunuz-"

"Artık onunla konuşmanı istemiyorum. Bugün içinde taşınıyoruz. Onu da bu eve gelmemesi için güzel bir dille uyaracağım. Telefonunu sıfırladık, hattını değiştirdik. Çocuğumun geleceğinin ergen bir arkadaşı yüzünden mahvolmasına izin vermeyeceğim."

5 dakika oturup konuşmasını yaptıktan sonra evden ayrıldı, cevap vermemize izin bile vermedi. İkimiz yalnız kalınca ağlayarak anneme sarıldım. "Şimdi ne yapacağız?"

Annem de hiçbir şey diyememişti... Sadece teselli edercesine sırtımı sıvazladı.



🦋🦋🦋



-Hyunjin'in ağzından-

Her şey mahvolmuştu. 3 ay süren mutluluğum ve hayatı yaşadığımı hissedişim rüya gibiydi. Şimdi de o rüyadan uyanıyordum.

Eve geldiğimde kargaşa vardı, eşyalarımız toparlanmaya başlamıştı. Annem nereye taşınacağımızı bile söylemiyordu.

Çok yorulmuştum, çizimlerimin olduğu klasörü çantama önceden atıp göz önünden kaldırdım. Kesin onu da yok ederlerdi.

Yeni eve geldiğimizde annem elime farklı bir telefon tutuşturdu. "Eskisiyle işin bitti. İçindeki uygulamalardan falan ulaşmaya çalışırsın sen şimdi kesin. Al sana yepyeni telefon, bir de yeni hat aldık."

Melek ve Kelebek | HyunlixHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin