15. Özgür

707 110 81
                                    

-Jisung'un ağzından-

Minho ile yaş kavgası yapmaya başlamıştık. Bana bebek muamelesi yapıyordu ve ben onunla abi kardeş gibi bir ilişkim olsun istemiyordum.

En son onu 'ajusshi' ile tehdit edince beni ciddiye almaya başladı.

"Sen de bana bebek gibi davranma o zaman." dememle gözlerindeki ifade değişti ve üzerime gelip uzanmamı sağladı. Eliyle kanepeden destek alarak tam üstüme çıktı.

Kulağıma yaklaşıp fısıldadı: "İlk karşılaştığımız günün sabahı Hyunjin'in kapısının önünde sana ne dediğimi unuttun sanırım..."

Onu üstümden itmeye çalıştığımda bir milim bile kıpırdamadı, güçlüydü. "Ama benimle konuşma şeklin o gün söylediklerinle uyuşmuyor."

"Bu sevimli olduğun gerçeğini değiştirmez ki. İlişkimiz ne olursa olsun yanaklarını salmazdım zaten, bu tartışma dışı." dedi ve boştaki eliyle yanağımı sıktı.

-flashback-
(ilk karşılaştıkları günün sabahı)

Minho'ya tüm cesaretimi toplayıp sorduğum soruyla gülümsedi ve beni dışarı çekerek kapıyı üstümüze kapattı.

Artık çocuklar bizi duyamıyordu ve göremiyordu. Elini duvara yaslayıp beni araya sıkıştırdı. "Dün gece ben uyurken söylediğin şeyi duydum. Amacın ne senin?"

-Ne? Duyduğun halde duymazlıktan mı geldin? Neden bana yalan söyledin?

-Hmm hayır yalan yok ortada. Sessiz kalmak yalan sayılmaz.

-Peki şimdi neden bunu yüzüme söylüyorsun? Hem de bu kadar yakınken... Utanç verici.

-Tatlısın, Han Jisung.

Başımı okşadıktan sonra gitti. Ben de Hyunjin ve Felix'in soru yağmuruna maruz kalmamak için telefonumun yanımda olduğunu kontrol ettikten sonra eve gittim.

-end of the flashback-

-end of the flashback-

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.




🦋🦋🦋

-Hyunjin'in ağzından-

Minho Jisung'la çıkınca biz de Felix'in annesi gelmeden etrafı topladık. Odasına geçtiğimizde bana geçici saç boyalarının olduğu kutuyu gösterdi.

İkimiz de boya yapmayı seviyorduk, o anki ruh halimizi ifade etmeye yarıyordu. "Felix bu kutu bir cennet!"

"Ben bu gece bir şey yapmayacağım Meleğim, istediğini seç de sana yapalım."

Biraz baktıktan sonra kırmızıyı seçtim. "Bunu hiç denemedim, bakalım nasıl olacak?"

Felix koltuğa, ben yere oturunca saçlarıma boyayı sürmeye başlamıştı. Ara sıra boyamı daha rahat yapacağı şekilde başımı eğdim.

Melek ve Kelebek | HyunlixHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin