İ
yi okumalar....
Mirza abim ile gelmiştik doktora.Daha birkaç ay önce kardeşlerimi getirdiğim doktorun kapısının önündeydim.Dert nasıl anlatılırdı insan içinde yaşadıklarını nasıl başka birine anlatabilirdi.Ben anlatamıyorum.Kaç kez kendim için gelmek isteyipte gelemediğim yerdeyim.Benimle aynı şeyleri yaşamayan insan nerden bilecek ki halimi.
Yaşamak için nefes almak için nasıl direndiğimi.13 yaşında annesinin koynunda uyuyakalan çocuğun annesi öldükten sonra her gece uyumamak için verdiği savaşı.Tam babasının desteğiyle toparlanırken babasını kolları arasında kaybedişini...
Yada dört gözle beklediği kardeşini bulduğunda yürüemediğini öğrenmesini.Bununla da kalmayıp kardeşinin yıllarca psikolojik,fiziki şiddet yaşadığını.Tecavüze uğradığını herşeyi birbir dinleyip hesap bile soramamasını...
Ben bunları nasıl anlatacaktım.İnsan derdini nasıl anlatırdı.Ben anlatmayı bilmezdim ki.Ben susmayı bilirdim.Bana sus dediğin zaman çok güzel yapardım.Senelerdir yaptığım gibi.
Kardeşim öldü sustum.Annem öldü sustum.Babam öldü sustum.Ben hayata hep sustum ama bu sefer susmak istemiyorum.Bu sefer bu yüklerken kurtulmak istiyorum.Sesim kısılana kadar çığlık atmak içimde tuttuğum büyün isyanlarımı nefesimi kesen bütün acıları dışarıya vurmak istiyorum.Ben artık içimdeki cam kırıklarıyla yaşamak istemiyorum.
Derin bir nefes aldım.Kapıya vurduktan sonra içeriden gel sesiyle içeriye girdim.
"Ege Küçükkaya "beni tanıdığı için kalkıp samimice el sıkıştı.Oturduğumuzda konuşmaya başladı."Nasılsınız Yağız bey ? Sizi burada görmek beni biraz olsun umutlandırdı."
Nasılım? Bu sorunun cevabını bende bilmiyorum aslında.
"Nasılım bilmiyorum.Sadece artık Susmak istemiyorum.İçimdeki acıyı dışarıya vurmak kendimi özgür bırakmak istiyorum.İnsan nasıl özgür olur.Ben özgür olmayı da bilmiyorum."
"Sizi çok iyi anlıyorum Yağız bey.Yaşadıklarınız hiç kolay şeyler değil bunun üzerine birde yeni kavuştuğunu kardeşinizi kaybetme düşüncesi Sizi çıkmaza sokmuş.Karamsar haliniz bir acıyı daha kaldırmayı kabul etmemiş."
"Beni anlatabileceğinizi sanmıyorum Ege bey.Ama dediklerinizde haklısınız.Sanırım bir acıyı daha bünyem kaldırmaz halde.Dün gece sürekli aynı kabusu görüp durdum.
Kabusum babamın şehit olmasıyla başlayıp Alinin ölmesiyle bitiyordu.İkisinin kanlarıda elimdeydi.Uyandığımda hala etkisinden çıkamadığım için gördüğüm silahımla kafama sıkacaktım.Ramak kalmıştı.Son anda Mirza abim engel oldu."
"Babanız nasıl şehit oldu Yağız bey ? "
"Babam ben 18 yaşındayken evimizin önünde teröristlerin kurşunuyla gözlerimin önünde vuruldu.Son nefesi ,son sözlerini Kucağımda söyleyip gitti."
![](https://img.wattpad.com/cover/350085319-288-k438626.jpg)