Ali &Sevda
Zaman çabuk geçiyordu.28 yaşına girmiştim.Abim ise 38 yaşına.Bu süre içinde Abim Bahar yengemle evlenmişti.Bahar yengem anasınıfı öğretmenliği yapıyordu.Ahh sadece evlenmekle kalmamış bana üçüz yiğen vermişlerdi."Hira nur , Masal ve Umay " muhteşem üçlü 3 yaşında olmalarına rağmen o kadar zekiler ki onlarla aşık atmaya çalışmak epey zorlayıcı.
Yiğit abim evlenmek istemiyordu.Onu aşka inandıran biri çıkmamıştı karşısına.Çıkanlardan da kendi uzaklaşıyordu zaten.Aynı Araf abim gibi oda evlenmek istemiyor bu konulardan uzak duruyordu.
Babamlar ise emekliliğin tadını çıkartıyorlardı. Türkiyemizin her karış toprağını geziyorlardı.
Poyraz abim ve Balım yengem Aslan ile uğraşırken Mirza abim ve Zeynep yengemde Asena ile uğraşıyordu.Ailemiz giderek büyüyordu.
Ahh ben size asıl meseleyi söylemedim değil mi ? BEN AŞIK OLDUM.KÖMÜR GÖZLÜ BİR YARE VURULDUM.Nasıl mı oldu hemen anlatayım.
Ben abimlerden ayrı göreve çıkmıştım.Başka bir timle ordaki Teğmen dikkatimi çekti.Keskin gözleriyle neyi hedef aldıysa vuruyordu.Tıpkı benim gibi tabii onu görünce hırs yaptım bende sanki aramızda sessiz bir rekabet vardı.
Üç beş derken ben olaya bayağa kapılmış arkamdan gelen düşmanı fark edememiştim.Kafamın üzerinden geçen kurşunla gözlerim o kurşunu sıkan Teğmeni buldu.Kömür gözleriyle gözlerime bakıp konuştu.
"Teğmenim rekabeti severim.Heleki karşımdaki Şahin ünvanını alan biriyle rekabet etmek zevk verir bana.Ama rekabet ederken arkayı unutmamak lazım.Sonuçta su uyur düşman uyumaz."
Asaleti duruşu bakışı o an kalbime ılık birşey aktı sanki.Görevi başarıyla tamamladık.Görev dönüşü helikopterde hep bir bakışma geçti aramızda.Ama ikimizde birşey söylemedik birbirimize.
Zaten ne söyleyebilirsin ki ? Hemen aşık oldum diyemezsin.Yani ben diyemedim.O görevden sonra bir daha göremedim onu. Tam 7 ay boyunca ne o beni gördü nede ben onu.