Kedi

245 10 71
                                    

Lavrentis Machairitsas/Ένας Τούρκος στο Παρίσι'tan esinlenerek yazıldı

enberbatzosanoneshotu
.
.
.
.
.
.
.

Sanji ile Zoro, iki katlı bir apartmanda yaşayan tek bina sakinleriydi. Bundan dolayı, uzun süredir tanırlardı birbirlerini. Fakat ilişkileri, selamlaşmadan öte gitmemişti. Zoro ise derin bir sevgi beslemişti hep Sarışın'a karşı. Birde Sarışın'ın kedisi vardı. Zoro'nun kıskandığı o kedi.

Yine bir akşam, Sarışın telefonda biriyle konuşuyordu; muhtemel olarak sevgilisiydi. Sanji sözleştikleri tatil planını bozmak zorunda kalmıştı; zira kedisi hastalanmıştı.
Erkek arkadaşı ise çirkefleşmişti. Sarışın bir kediye, erkek arkadaşından daha çok değer verdiği içindi bunların hepsi. Telefondaki tartışmayı üst kattaki balkonundan dinliyordu Zoro. Nihayetinde, Sanji her şeyin bittiğini söyleyip kapatmıştı. Bu ay içinde olan dördüncü kavgalarıydı bu. Bu sefer diğerlerinden daha sert ve çetindi tartışma. Elbet Zoro için sorun yoktu, bu sadece onun için bir şans sağlardı.

Sarışın telefonu kapatıp balkondaki masaya koyduğunda; soğuk demire yaslanıp kederle aşağıyı seyretmeye başlamıştı. Ne yapacağını bilmiyordu, çaresizdi. Kedisi hakkındaki endişeleri yetmezmiş gibi bir de erkek arkadaşı çemkiriyordu. Sonrasında siyah beyaz tüylere sahip olan mavi gözlü smokin kedisi gelmişti. Sarışın hafifçe eğildi. Kediyi kucağına alıp gülümsedi. Bütün dertleri gitmiş, hepsi derinlere gömülmüştü. Fakat şuanki tek düşüncesi; kedisiydi. Kedi, Sanji'nin kucağında kuyruk sallıyordu. Üst taraftaki balkondan izleyen Zoro'nun içi kıskançlıkla kaplanmıştı. Bu kedi hakikaten delirtecekti onu. Lakin o da bir kedi olmayı dilemişti hep, Sarışın'ın kedisi.

Ertesi pazar, erken saatlerde apartmana çıkmıştı Sarışın. Kedisini kontrol için veterinere götürecekti. Ardından duvara yasladı biri onu. Kafasını kaldırıp baktığında koyukahve gözlü o adamı gördü.

"Kedini kıskanıyorum..."

"Zoro?"

"Sen çalışırken dizlerinde uyuyor..."

Sanji, şaşkınca Zoro'ya bakarken o devam ediyordu.

"Birlikte de yatıyor musunuz?"

"Neyden bahsettiğini anlamadım."

"Erkek arkadaşınla da, kedin için ayrıldın. Değil mi?"

Sanji Zoro'nun elini kavrayıp duvardan ayırdı ve bıraktı.

"Aşk hayatım ya da kedim sizi neden ilgilendiriyor?"

"Ah... Sadece..."

Sanji duvardan ayrılıp kapıya doğru ilerledi. Sonra konuştu:

"Yetişmem gereken bir randevum var. Akşamleyin bir bardak çay eşliğinde konuşmaya ne dersiniz?"

"Yani... Elbette"

"İyi o zaman"

Sarışın gülümseyip apartmandan çıktı. Zoro ise kızarmıştı. Bir kaç saat sonra, güneş batıp bulutlar uzaklaştığında yıldızlar ortaya çıkmıştı usuldan usuldan.

Sanji zilinin çalınmasıyla oturduğu koltuktan kalkıp kapıyı açtı. Saçlarının minik bir tutamı arkadan gevşekçe bağlanmıştı. Üstünde ise her zaman giydiği şortlu pijama takımlarından biri vardı. Zoro'yu gördüğünde gülümseyip kapıyı açtı sonuna kadar.

"Hoşgeldin"

"Hoşbuldum"

Sanji, Zoro hakkında çok şey bilmese de Zoro onun hakkında çoğu şeyi biliyordu. En sevdiği rengi, kedisinin yediği mamayı, hangi kıyafetlerini ne sıklıkla giydiğini, veyahut kiminle konuştuğunu. Bir kaç aile sorunu olduğunu da biliyordu, babasıyla şuana kadar sadece bir kez konuşmuş; o zaman da tartışmışlardı. Evet, Zoro takıntılıydı biraz. Hatta takıntının da ötesindeydi bu.

OneShotS | ZosanHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin