Çift, arabayla ilerliyorlardı. Zoro'nun sert, yaralı elleri direksiyonu tutuyordu. Hemen karşısındaki koltukta oturan açık beyaz tenli; cildinin üzerinde pembe küçük kızarıklar olan gencin sarı, hafif dalgalı saçları açık sarı kirpiklerle örtülenen; gökyüzü kadar mavi, tıpkı bir deniz kadar berrak gözleri üzerinde âhenkle dans ediyordu rüzgarla birlikte.
İnce parmaklarından biri düğmenin üzerine ilerledi. Camı hafiften kaldırdı, devam etti dışarıdaki tipik sonbahar havasını incelemeye. Turuncu yapraklarını döken ağaçları dikkatle izliyor, gözleri arada yoldan geçen insanlara kayıyordu. Sonrasında, sevgilisine çevirdi gözlerini. Ardından da başını hareket ettirdi azcık.
"Hangi filmi izliyoruz bu gün, Zoro?"
İnce atkısının düğümünü gevşetirken, sevgilisi bir eliyle direksiyonu tutar iken diğer eliyle yanındaki Sarışın'ın soğuktan hafifçe kızaran elini kavradı.
"Sevgilim ne isterse onu."
Sanji kıkırdadı. Gülümsedikçe soluk yanaklarına allar düşüyordu.
"Oraya gidince seçelim o zaman?"
Zoro, Sanji'nin elini dudaklarına götürdü yavaşça. Minik bir buse kondurduğunda; arabayı sürmeye devam ediyordu.
"Bana uyar."
Otuz, kırk dakika geçmeden alışveriş merkezinin otoparkına ulaşmışlardı sonunda. Zoro, anahtarı vitesin oralarda bulunan küçük girintiden aldı. Sarışın parmağını kapı kulpuna yakınlaştırdığında konuştu:
"Dur, bekle bir dakika."
Yeşil Saçlı adam kapıyı açtı, arabadan indi usulca. Arabanın arkasına dolanarak bagaja uzattı elini. Açtı, sonrasında ise bir buket demeti kavradı. Şoför koltuğunun oradakine paralel olan kapıyı açtı. Buketi uzattığında, Sarışın'ın parmakları kavradı onu yavaşça. Koltuktan doğruldu gülümseyerek. Zoro kapıyı kapattığında, Sanji ayakkabısının parmak uçlarına kalkarak ufak bir öpücük kondurdu dudaklarına. Mavi gözleri, eskisinden daha parlak bir ışıltıyla birlikte olmuştu.
"Beğendin mi bari?"
Sarışın, çiçeği koklarken gözlerini kıstı:
"Beğenmemem imkanlı mı sence?"
Sonrasında arabaya bıraktı tekrardan çiçeği. Arabayı kitlediklerinde, ufak bir ses geldi.
Yeşil saçlı adam, kollarından birini boynuna sardı Sarışın'ın. Biraz kendine çekip saçlarını öptü. Sonrasında kavrayışı gevşedi. Birlikte alışveriş merkezine doğru yürüdüler.
İçeri girdiklerinde, sinemanın bulunduğu kata çıkıp bir film seçtiler. Önce dolaşacak, sonrasında da filmi izleyeceklerdi.
Kıyafet mağazalarından birine adımladılar. Dolaşırlarken, Zoro raflardan birinin yanına gitti. Askılara asılı olan açık mavi pijamalardan birini aldı eline. Çift şeylerindendi. Sâhi, daha önce hiç o tarz şeyler almamışlardı. Bir tane daha alıp elindeki kumaş parçalarıyla birlikte Sanji'nin yanına gitti tekrardan. Sarı saçlı olan, kafasını kaldırdı. Elindekilere baktı. Zoro dudaklarını araladı:
"Nasıllar? Bence çok yakışır sana."
Sanji, yüzüne yayılan o hafif mayhoş gülümsemeyle Zoro'ya baktı. Eline aldı takımlardan birini. Kumaşına baktı, ardından içindeki etiketi aradı. Bedeni gördüğünde söyledi:
"Bu bana olmaz ki. Nereden aldın?"
Zoro, pijamayı çekiştirdi. Eline aldı ve etiketi gözden geçirdi o da.