Gözlerinde kayboluyorum...
Çocukluk arkadaşına her geçen gün daha derin bir sevgi besliyordu Sarışın. Onun nazik ve sevgi dolu bakışlarında ise kayboluyordu. Sadece onun olabilmeyi, sadece onun teninde dalabilmeyi dilerdi uykuya.
Lâkin onun elinde bir çiçek, kalbinde ise başka bir kadın vardı. Sanji sadece Zoro'ya vermişti kendini oysa. Zoro'nun kalbi ise başkalarınınkiyle çarpıyordu. Çiçeği kadına uzatırken görmüştü Zoro'yu. Zonklamıştı nefesi, titremişti elleri. Hemen uzaklaşmıştı oradan, kimse görmeden derin acısını.
Her zaman onların bedenleri dans etmişti aslında birlikte. Fakat bir anda müzik değişmiş, başka bir eş bulmuştu Zoro kendine.
Gece olduğunda işe Sarışın ağlıyordu yatağında. Gözyaşları akıyordu yanaklarından. Sabahları beraber "arkadaş" olsalarda, güneş battıktan sonra Zoro'ya karşı beslediği derin arzu ortaya çıkardı yıldızlarla birlikte.
O kadınla gördükten sonra onu, aklı ölüme giden derin uçurumun kenarındaydı. Belki, asmalıydı kendini ya da atlamalıydı yüksek bir yerden.
Ve rüyasında, beraber dans ediyorlardı her zamanki gibi. Sonrasında ise bir kadın vardı. Kadın geldiğinde, Zoro uzaklaşmıştı. Sadece Sanji kalmıştı. Uzakta ise, kadınla dans ediyordu sevdiği. Her şey kararmış, Zoro'nun kadına verdiği kırmızı güller sarmıştı etrafını.
Her şey ellerinden kayıp gitmiş, güller kurumuştu. Sadece kuru güller kalmıştı.
Gecenin bir vakti göz yaşlarıyla uyandığında, yatağının başucunda duran vazoya baktı. Yasemin buketi oradaydı hâla. Zoro'dan geriye kalan tek şey o olacaktı belki de. Doğum gününde aldığı o küçük çiçek buketi.
Sonrasında tekrar kapatmıştı gözlerini. Yasemin buketini düşünüyordu sadece. Rüyasında ise,
biri göğsüne ve omzuna minik öpücükler bırakıyordu. Göremedi kim olduğunu. Kimdi bu? Neydi? Neredeydi? Sonrasında, öpücükler boynuna ve yüzüne doğru çıkmıştı. En sonunda yanağına kondurulan öpücükle aralamıştı gözlerini hızla."Kim... Kim..?"
Gözlerini yana çevirdiğinde fark etmişti. Sevdiğiydi bu. Neden buradaydı? Ne olmuştu? Neden öpmüştü onu?
"hnmp..."
Sarışın ona bakıyordu şaşkın ve kıpkırmızı bir suratla.
"Bence ben senden hoşlanıyorum."
Neler oluyordu?.. Sarışın bir şey anlayamamıştı.
"Dünkü kadından sonra anladım, sana olan aşkımın gerçekliğini."
Sarışın utançtan ölmek üzereyken, Zoro daha da yaklaşıyordu ona. Sonra, Zoro fısıldadı kulağına.
"Sende beni seviyor musun? Kıvrık kaş?"
Kalbi ışık gören tavşan gibi atıyordu. Yüzü ise ateşler içindeydi.
"Ben... Yanii... Ben de... Seni seviyorum."
Bu duyduğuyla, yapışmıştı dudaklarına Zoro. Sarışın hayal bile edemeyeceği bir heyecan yaşıyordu. Ona kıyasla Zoro ise gâyet sakindi. Öpüşürlerken, Zoro'nun elleri yavaşça Sarışın'ın bedenine iniyordu.
Saatler geçmişti, Zoro duş alıp oturmuştu yatağa. Beline sarılmış ufak bir havlu vardı. Sanji ise duştaydı hâla. Sonrasında bir mesaj geldi elindeki telefona:
Tashigi kişisinden bir yeni mesajınız var
Zoro, mesajı açtı.
Tashigi
Zoro... Ben, seni reddettiğim için üzgünüm. Ama anladım ki, kalbimi çalan tek kişi sensin. Denemeye ne dersin?
💮💗Zoro, bir gülümsemeyle telefona bakıyordu. Lakin bunu nasıl açıklayacağını düşünüyordu.
Sonrasında, Sanji çıkmıştı duştan. Gelip yatağa oturmuştu oda. Başını ise omzuna yaslamıştı."Hey... Cidden böyle olacağımızı hayal bile edemezdim..."
"Sanji... Ben bir şey söyleyeceğim."
Sarışın kollarını Zoro'nun koluna dolamıştı.
"Dinliyorum, sevgilim"
Zoro boşvermeye karar vermişti. Arkadaşını üzmek, isteyeceği son şeydi. Her ne kadar zorunda olsa da.
(zorundadegilaslındasadeceoc)"Sorun değil. Sonra söylerim. Uyuyalım mı?"
"Olur. Burada mı kalacaksın?"
Sarışın, heyecan ve mutluluk dolu gözlerle bakarken reddememişti Zoro.
"Tabii. Sevgilimin yanından başka nereye gideyim."
Beraber kıvrılmışlardı. Zoro gözlerini kapatmışken, Sanji onu izliyordu. Sonunda sahipti sürekli düşlediği o kalbe. Dokunmayı bırak, bakmaya kıyamıyordu sevdiğine.
Sabah olduğunda, esneyip kalktı. Sevgilisi yanında değildi, onun yerine bir not vardı yasemin buketinin yanında.
Sanji. Ben, özür dilerim. Duygularım arkadaşlıktan öte değil sanırım, sadece ben bunu aşk zannedecek kadar aptaldım. Ben seni hak etmiyorum. Üzgünüm.
Zoro
Sarışın, notu gördüğünde kalbi hızla çarpmaya başlamıştı. Başta şaka olabileceğine vermişti bir ihtimal, evdeki her odayı aramıştı tek tek. Kimse yoktu. Her yer boştu. Sadece. Sanji ve gözyaşları.
Ve akşam ise anlamıştı şaka olmadığını. Perdesi yarı açık olan pencereden ikisinin dans etmesini izliyordu yağmurla birlikte. Onların müziğinde, başka bir yabancıyla dans ediyordu Zoro.
Gece olduğunda, başka bir not vardı. Yatağın üstünde, birinin gözyaşları sebebiyle ıslanmış bir not. Notun karşısında, devrilmiş bir tabure elbet.
O'na verdiğin güller kuruduğunda, yeterli şartlar olmadığında sevmiştin beni. Yine de râzıydım ben senden ve senin kendini inandırmaya zorladığın sevginden. Seni seviyorum, Zoro. Gözlerinde kayboluyorum... Mutluluklar.
Vinsmoke Sanji
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.Evet şuan Zoroya anasından sülalesine hatta kılıçlarının kınını yapan ustanın oturduğu evi tasarlayan müteahhitin kullandığı tuğlalara kadar sövebilirim ama çok çok iyi insan olduğum için sövmicem
(oczorolaraidam)
🤗Amour Plastique cok guzel sarki dinleyin
🤗680 Kelime