Çorba 2

108 7 14
                                    

Ertesi gün okula gelmemişti Sanji. Sonraki gün de gelmedi.Evine bile gitmişti Zoro. Kimse yoktu.

Bir hafta gelmemişti. Fakat o Pazartesi, Nami'nin yanında oturuyordu Sarı saçlı genç. Duvar kenarına çekilmiş, Nami'ye bakıyordu öylece. Zoro geldiği anda bir kıza baktı bir de kırdığı o çocuğa. Yanına gidecekti ki, öğretmenleri girmişti sınıfa. Kaldı öylece yerinde, kalkamadı.

Teneffüste ise, yanına gitti. Yüzüne bile bakmadan kalktı Sanji oradan. Nami de kalktı. Zoro'nun yüzüne baktı Sanji sınıftan çıkarken.

"Onunla konuşmayı bile deneme."

Nami de çıktığında sınıftan, Zoro yumruğunu sıkmış bekliyordu. Artık ne Sanji'nin ne de Tashigi'nin arkadaşları konuşmuyordu onunla. Düşman eylemişti hepsi Zoro'yu.

Koridorda yürüyordu Sanji ile Nami.
Nami iç çekip konuştu:

"Bak biraz daha o aptal için yüzünü asmaya devam edersen, çıkışta ikinizi boş sınıfa kitlerim öyle kalırsınız sabaha kadar."

"Ne yapayım ki. Yanii... Bilmiyorum Nami."

"Benim için sorun değil elbet. Ama sen kendini yıpratıyorsun Sanji."

"Biliyorum biliyorum. Yine de, elimde mi vazgeçmek. Özledim ben. Çok özledim."

"Her zaman yanındayım. Ama o ahmak ile konuşmana izin vermem."

"Sağol Nami."

Zil çaldı ve sınıfa gittiler tekrardan. Zoro kafasını sıraya gömmüştü bu sefer. Utanıyordu. Çok utanıyordu kendinden. Yanlış anlaşılmıştı.

Aslında o Tashigi'yi, sadece beraber çalışabilecekleri bir "arkadaş" olarak görüyordu. Çok arkadaşı yoktu zaten, hele katana kullanabilen hiç arkadaşı yoktu. Tashigi ise çok farklı sanmıştı her şeyi. Ki eğer Zoro'nun gözleri Sanji'den başkasını görseydi, kendi elleriyle oyardı gözlerini. Lakin şimdi sevgilisi, yüzüne bile bakmak istemiyordu maalesef.

Derste iken, Sanji'yi seyrediyordu Zoro. Sonrasında Sanji'nin mavi gözleri kaymıştı oraya yavaştan. Zoro'nunkilerle birlikte olduğunda gözleri, hızla geri çekti. Bir kaç dakika sonunda o derste bitmişti zaten.

Bir kaç saat geçti bile. Zoro ise hâla konuşamamıştı Sanji ile. Son zil çaldığında; Zoro hızla kalktı yerinden. Nami ile konuşan Sanji'ye doğru ilerledi. Nami kafasını çevirip ona baktı. Kaşları çatıldı yavaştan.

"Sanji."

Sarışın'ın tüm dikkati gencin üzerine toplanmışken, Nami onun dikkatini çekmeye çalışıyordu.

"Sanji-kun. Buraya bak."

Sanji gözlerini Nami'ye çevirdi. Fakat sonra Zoro tekrardan seslendi ona.

"Sanji, konuşacağız."

Sarışın başta alt dudağına dişlerini geçirdi hafiften. Zoro tekrar seslenince kafasını kaldırıp ona baktı.

"Konuşmayacağız. Göreceğimi gördüm."

"Saçma sapan bir şey için seni kaybedemem. Konuşacağız dedim."

"Saçma sapan mı? Bitti dedim, Zoro."

Nami araya girdi:

"Zorlamayı kes, aptal yosun parçası. Konuşmak istemiyor. Siktir git ve bayan Tashigi ile konuş."

"Nami. Karışmayı kes. Bu bizim aramızda."

"Hadi canım? İlişkinizin tam ortasına başka bir kız sokan ben değildim ama."

"Nami. Kalkalım artık."

Zoro ellerini sıraya dayadı.

"Konuşmadan hiç bir yere gitmene izin vermem."

Sanji ayağa kalktı.

"Bok izin vermezsin."

İkili çantalarını alıp çıktıklarında, Zoro yine berbat etmişti her şeyi. Her geçen saniyede başka bir çıkmazda buluyordu kendini. Telefonunu çıkardı cebinden. Tashigi ile yaptığı sohbeti açtı mesajlar kısmından. Koşar adımlarla okuldan çıktığında, sokağın başında ikisini gördü. Hızla yürüdü oraya, ardından omzunu tuttu Sarışın'ın. Kafasını çevirdi Sanji.

"Sanji. Bak, konuşmak istemiyor olsan bile. Lütfen oku bunu. Lütfen."

Sanji elindeki telefona baktı Zoro'nun. Sonra aldı telefonu.

"Peki..."

Arkalarını dönüp yürümeye başladıklarında, Nami göz devirdi Sanji'ye bakarak.

"Safın tekisin, biliyorsun değil mi?"

"Hmhm."

"Huff... Tekrardan kapıma gelip ağlarsan almam bu sefer ama."

"Tamam... Tamam Nami-Swan."

Akşam olmuştu.
Sarışın bütün mesajları tek tek okumuş, anlamıştı gerçeği. Kendini suçluyordu. Fakat haklıydı o da, en nihayetinde Tashigi'nin yalan söylemesi yadsınamaz bir gerçekti.

Zoro'nun telefonu yatağının kenarına koyup kendi telefonunu aldı onu aramak için. Tabii, kafa bir milyon. Telefonun kendine olduğunu unutmuş olacak ki, yanındaki telefon çalmaya başladığında elini alnına dayadı. Sonrasında Nami geldi odaya.

"Pişt, Saf prens. N'aptın?"

"Öyle değilmiş... Boşa suçladım çocuğu."

"Çarparım ağzına. Suçlamakta haklıydın."

"Ama... Yanii... O kadar uğraştı bi de."

"Bence ayrıl kanka."

"Sanki o'ndan iyisini bulucam be Nami. Aldatmamış işte. O hâla biricik sevgilim benim."
(yazar>kasbeyinlimarimo)

"Gene başladı saf."

"Nami ben dayanamıyacağım. Gideceğim."

"Gideceğiz. Sen gider yapışırsın direkt çocuğa, bende geliyorum."

Bir kaç dakika sonra ikisi birlikte çıktılar evden. Zoro'nun evinin yolunu tuttular. Bulduklarında zile bastı Sarışın. Açtı biri kapıyı. Açmasıyla birlikte bir çift kol dolandı boynuna zaten.

"Sanji?"

"En başından açıklasaydın ya, aptal yosun!"

.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.

MUTLU SON YAZAMIYOM
2-3 GUNDUR UGRASIYIRUM YAZMAYA
😞😞

650 kelime




OneShotS | ZosanHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin