🔗
10. Bölüm: Sekiz Asil Yol.
Aşk.
Aşkın tanımı her insana göre farklıdır bence. Kimine en acı duyguyken, kimine en güzel duygudur. Benim için, -Çağan sayesinde- ikinci seçenek. Anlaşılan Ecrin için de bu geçerli. Daha ben sormadan sevgilisini anlatmaya başlaması bunu kanıtlıyor zaten.
Anlamadığım tek şey, bu kadar mutlu anlatmasına rağmen gözlerinin donuk bakıyor olmasıydı. Kendimden örnek verecek olursam eğer, Çağan'ı anlatırken gözlerimin parladığını söyler herkes. Ecrin'in gözlerinde bu parlamayı göremiyor olmak... Bilemiyorum, başka bir durum var gibi geliyor.
Ecrin konuşmayı bitirdiğinde aramızda bir sessizlik oluştu. Ve bu sessizlik kapı ziliyle son buldu. "Ben bakarım." diyerek oturduğu yerden kalktı, Ecrin. Saatin kaç olduğundan emin olmasam da Leya'nın gelmiş olabileceğini düşünüyordum. Abla kardeşin gülüşerek salona girmesi tahminimin doğru olduğunu gösteriyordu. Leya, çantasını omzundan çıkarıp tekli koltuğa attı ve yanıma oturdu. Yanağıma konan öpücükle gülümsedim.
"N'aber güzellik?" diyerek bir anlık düşüncelerimden uzaklaştım. "İyi," dedi Leya, sondaki 'i'yi uzatarak. "Hatta çok iyi." diye de devam etti. Anlaşılan bugün bir şeyler olmuştu. Benden önce Ecrin lafa atladı. "Anlat çabuk! Neler oldu?" tek bacağını kalçasının altına koyarak ortamızda oturan Leya'nın kolunu sıktı. Gülerek sırtımı koltuğun koluna yasladım ve bağdaş kurarak yönümü Leya'ya çevirdim.
"Başlıyorum o zaman hazır mısınız?" Ecrin'le aynı anda "Evet!" dedik. Leya derin bir nefes alarak o anı tekrar yaşıyormuş gibi gülümsedi. "Bak, bak hallere bak!" gözüme çok şirin geldiği için kolunu cimcikledim. Acımadığını bildiğim halde hanımefendi 'drama queen'liğini konuşturarak ofladı. "Sus kız! Hadi anlat." dedim ve duruşumu düzelttim.
"Bugün, Yağız beni kıskandı." ojeli tırnaklarıyla oynayarak sırayla ikimize bakmaya başladı. "Aman be," dedim, 'e' harfini uzatarak. "Öpüştük diyeceksin sanmıştım." hızla başını bana çevirdi ama ben, benimle aynı durumda olan Ecrin'e bakıyordum. "Salak kardeşim benim," diyerek Leya'nın saçını sevdi. "Bu zaten bildiğimiz bir şey. Siz iki salak aşık harekete geçmedikçe bununla yetinmek zorunda kalacaksınız." Ecrin'e hak verircesine başımı salladım.
"Neyse, neyse." diyerek konuşmaya devam etti. "Senin klasik şeylerinden daha güzel bir şey söyleyeceğim." Leya, kızgın bir şekilde ablasını dinliyordu. "Az önce Tuana'yla da konuştuk. Benim bir sevgilim var ve sizinle tanıştırmak istiyorum." son cümlesini ben de ilk defa duymuştum ve haliyle şaşırmıştım.Demek ki bütün düşüncelerim benim kafamda kurmamdan ibaretti. Ecrin gerçekten seviyor olmalıydı ki bizimle tanıştırmak istiyordu. "Yaa çok sevindim!" Leya'nın somurtmuş yüzü düzelmiş, gözleri parlıyordu.