BÖLÜM 28

260 202 6
                                    

Yorum ve beğenmeyi unutmayın ❣️❣️✨

"Adaletin olmadığı yerde ahlâk da yoktur."

Boris pantolonunun kemerini açmaya çalışınca arkasında beliren iki zombiyi görünce gözlerim parladı. Tüm adamları bize öyle odaklanmışlardı ki Boris'in bir adamıda zombiye dönüştüğünü kimse duymamıştı.
Zombiye dönüşen kişi Seth di. O zombiye dönüşmüştü.
Bosrisin ve iki adamının daha arkasındaydılar üçü de aynı anda Boris'in ve iki adamın boynundan ısırdılar.
Onlardan çıkan çığlık sesler diğer adamlarında onlara bakmalarını sağladı.

Yaralanmayan bir kaç kişi silahlarını onlara doğrultup sıkıyorlardı ama kafalarına vurmakdıkları sürece bir şey olmazdı onlara.
Bunu onlara demeyecektik tabiki.
Maria korkarak bize doğru koşunca bizde yerden kalkıp Rex'e doğru gittik.
Onu hemen çözmeliydik.
Maria yanımıza gelince Rex'i çözmüştük.
Onlara baktığımızda hepsi ısırılmıştı ve Borisin iki adamı daha dönüşüm geçirmişti.
Bazı insanlar çok geç bazıları ise çok hızlı dönüşüm geçirir.

Üçümüzde köşede duran silahlarımıza koşup zombilere saldırdık.
Kafalarına sıkıyorduk yoksa ölmezler di.
Mairaya köşede kalmasını söyledik ona dikat ederek zombilere saldırdık . Rex ve Sera da ellerindeki silahlarla onlara vuruyordu.
Sera iyi vuruyordu öğrenmişti artık oda.
Onlar bize yaklaşmadan biz silahlarımızla kafalarına sıkıyorduk.
Sera'nın solunda ki zombiyi görmemle ona seslenmeden Rex zombiyi öldürdü.
Ucuz kurtulduk.

Son bir iki kişiye de ateş etiğimizde hepsi ölmüştü.
Salonun içi kan gölüne dönmüştü sanki, burnumuza buram buram kanın metalik kokusu geliyordu ve sanki insanın ağzındaymış gibi hissiyatı veriyordu yoğun kandan dolayı.
Ama o yerdeki kanlar içinde yerde sürünen bir âdet Boris şerefsizi vardı.
Ağır yaralanmıştı ama görünüşe göre çabuk zombi olmayacaktı.

Ona doğru yürüdüğümüz de bize yalvarmaya başladı.
"Lütfen, lütfen yalvarırım yardım edin." Üçümüzde susmuş sadece onun bize yalvarışını dinliyorduk.
"Lütfen yardım edin ,özür diliyorum sizden, Tanrı aşkına yardım edin, lütfennn ." diyip Tanrı'nın adını ağzına alınca Rex konuşmaya başladı.
"Tanrı'nın adını o pislik ağzınla anma seni sikik herif." diyip silahını doğrultup ona sıkacakken elimi silahının üstüne atıp indirmesini sağladım.
"İzin ver bu şerefsizi öldürsün Freya neden durduruyorsun Rex'i." diye konuştu Sera.

Onlara cevap vermeden bir dizimi altıma siper ederek Boris'in yanına çöktüm. Sera ile Rex anlamsız bakışlarını bana atıyorlardı.
Boris'e bakıp konuşmaya başladım.
"Canın acıyor mu Boris." diyip dudak büzdüm. Bu haldeyken bile bakışları dudaklarıma kaydı. Bir insanda şerefsizlik var ise her durumda o şerefsizliği baş gösterir.
Gözünü büzülen dudağımdan çekip konuşmaya başladı Sera ne yapmaya çalıştığımı anlamıştı ve gülümsedi Rex onun gülümseyen yüzünü görünce oda sırıttıp bizi seyretti.
"Çok acıyor." diyi oda dudaklarını büzdü.
Ama yapma öyle Boris'cim o büzülen dudaklarını yakarım ben. Ne kadar da iğrenç bir insandı.

"Neresi acıyor?" dedim merhamet ediyormuş gibi bakışlarımın arasından. Yüz ifadesine bakılırsa ona gerçektende merhamet edeceğimi sanıyordu enayi. Maria ya ve belkide onalarca masum kızlara tecavüz eden bir adama Tanrı dahi merhamet etmez. Benden mi merhamet bekliyordu bu adam? Ne kadar da yazık.
Isırılan boynunu göstererek konuştu.
"Burası acıyor." dedi hüzünlü bir yüzle ama bana öyle hüzünlü hüzünlü bakma ya içimde biraz daha nefret tohumları yeşeriyor Boriscim.
Elimdeki silahı boynuna doğrultup konuştum.
"Burası mı?" dedim masum ve acımış bir yüz ifadesiyle.
"Hım hım." diyip başını onaylarcasına aşağı yukarı saladı. Resmen koca adam önümde çocuk gibi ağlayacaktı.

Sera ile Rex sinema izler gibi bizi izliyordu Maria da bize doğru gelmiş oda onlara katılmıştı. Gözlerinde Boris'e karşı nefret vardı benimde vardı iyi izle Maria sana dokunan ve saldıran bu adamım acı çekişini iyi izle.
Neyse yeter bu kadar hüzün diyip nazikçe silahı yaralı boynuna yaklaştırdım.
"Ama kıyamam ki ben sana." dediğimde.
"Yardım edecek misin bana lütfen yardım et."
dedi.
"Ah , tabiki yardım edicem tamam sen bize iyi davranmadın diye bizde sana kötü davranacak değiliz ki." dedim tamamen yalan son ana kadar da bize saldırmak için can atıyordu. Ben senin o can atan canına merhamet gösterirmiyim, canını alacam Boris.

O benim ona yardım edeceğimi sanıyorken silahı tam yarasının yanına getirip yarasına soktum. Acı bir çığlık atıyordu ve acıdan konuşmuyordu. Konuşsada tek yapacağı küfür atmak olur zaten.
Maria'ya baktığımda hiç acımamış gibiydi çünkü ona yapılanı biliyordu.
Maria'nın ona acımayan yüzünü görünce rahatlayıp silahı Boris'in yarasına biraz daha soktum.
Çığlığı artmıştı salonda yankılanıyordu resmen. Düzenli ve uyumlu bir şekilde çığlık atsa çok güzel bir müzik olur hâlbuki.

"Acı çekiyor musun Boris? Biz sana hiç acımıyoruz, senin bu çığlıkların ne ki! O kızlara yaptığın şeyi hatırlıyorsun değil mi Mariaya da. Onların hayır yapma çığlıklarını hatırlıyor musun Boris! Onlara dokunmaman için çırpınan bedenlerini ve yardım çığlıklarını hatırladın mı?." Böyle konuşmamla elimdeki silahı yarısına kadar yarasına soktum. Gözlerinden akan yaşlar ve acı çığlığı bizim ona merhamet etmemizi sağlamıyordu ona olan iğrenme ve nefret duygusunu daha fazla körüklüyordu.

Yarasındaki silahımı çıkartıp bir kaç dakika kendine gelmesini beklemek adına yanından kalkıp önüne geçtim.
Acı çığlıkları dursa da inlemeleri hala devam ediyordu.
Bir kaç dakika sonra yüzünü kaldırıp bana bakınca konuşmasına izin vermeden konuştum.
"Biraz daha iyi misin Boris? Üzülme seni bu dertten kurtaracam daha fazla sana acı çektirmeyecem." diyip ona doğru eğildim.
Silahı ağzının yanına getirip:
"Aaaa de bakayım." dedim ama ağzını açmak yerine yüzüme tükürüp:
"Seni fahişe o zombiler saldırmasaydı şuan altımda ölecektin." dedi.
Güzell , demek ki hala aynıyız.
"Biliyor musun Boris, o zombiler gelmeseydi ve ben altında ölseydim de sırf seni öldürmek için tekrar dirilirdim." dedim.
Ağzını açıp bağırarak
"Seni sür..." diyemeden silahı ağzına soktum korkan bakışlarını şimdi bana atıyorken:
"Seni zombi olmaktan kutarıyorum Boris insan böyle mi teşekkür eder, hiç olmadı değil mi arkadaşlar." diyip Sera , Rex ve Maria ya baktım üçü de aynı anda onaylarcasına kafalarını aşağı yukarı saladılar.

Boris kafasını sağa sola çevirip silahtan kurtulamaya çalıştı ama silahı boğazına kadar sokup:
"Cehennemde sana kolay gelsin Boris , sakın ordaki zebanilere de zorluk çektirtme uslu uslu cezanı çek tamam mı? " dediğimde
Hayır yapma anlamında başını sağa sola çevireceken ağzındaki silahla ona ateş ettim ve bedeni geriye düşerek yere yığıldı.
Silahımın üzerine fazla kanı bulaşmıştı ve temizlemek için Boris'in üstündeki pantolona silahımı sürterek temizleyip yerden kalktım.

*******

Bölümü nasıl buldunuz sbnss
İyi gecelerrrr🌜💫💫

DİRİLİŞ (Zombiler) Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin