Göz yaşlarımın arasından Rex'in cansız bedenine baktım.
Rex ölmüştü.
Neden , neden, neden bunları yaşıyorduk?!Ne kadar oldu bu haldeydik bilmiyorum ama Sera'dan ayrılıp yüzünü avuçlarımın arasına kattım.
"Burdan çıkmamız gerekiyor Sera, biliyorum çok kötü bir haldeyiz ama Rex burdan çıkmamızı isterdi."dediğimde ıslanan ve ağlamaktan kırmızıya dönen gözleriyle sadece başını salladı.
Ona bir kez daha sarılıp ayrıldım.
Etrafıma bakındım kapıdan çıkamazdık hala hastanenin içindeydiler ve olduğumuz kattan da çok ses çıkıyordu.
Ameliyathanenin bir penceresi yoktu eğer olsaydı da çıkamazdık zaten.Kafamı yukarı kaldırıp deliler gibi düşünüyorken havalandırmayı gördüm oradan rahatça çatıya çıkabilirdik.
"Sera havalandırma dan çıkabiliriz."dedim Sera'ya bakıp.
Sera hala Rex'in cansız bedenine bakıyordu.
"Sera, havalandırma."dediğimde bana bakıp beni onayladı bitkin haliyle.
Odanın ortasında olan ameliyathane yatağını havalandırmanın altına çektim.
Yatağın üzerine çıkıp havalandırma kısmının kafes şeklinde olan demirin vidalarını açmaya başladım.
Sera da Rex'in silahlarını çantanın içine koyuyordu.
Son kalan vidayı da açınca demir kapağı tutup açtım."Sera ben şimdi çıkacam ve senide çekecem tamam mı?"dediğimde yine bir şey demeyip tamam anlamında başını saladı.
Havalandırmanın demir kapısını tutup diğer elimi havalandırma tüneline attım,
diğer elimle de tutup kendimi yukarı doğru çekmeye başladım.
Seni lânet olası şey, kaygandı ve elim kayıyordu ama yinede kendimi yukarı çekmeyi başarıp havalandırmanın içine girebildim.
İçinde dizlerimin üzerinde durup eğilip Sera'ya baktım.
"Hadi Sera elini uzat."dediğim gibi Rex'in cansız bedeninden sesler gelmeye başladı.
Havalandırmanın içinde olduğum için onu göremiyordum."Hadi Sera çabuk."dediğimde Sera Rex'e bakmayı kesip yatağın üzerine çıkmaya başladı.
Rex'in dirilen bedenini görmemle:
"Sera elini uzat hemen." diyip elimi ona uzattım hemen ona bir şey olmasından korkuyordum.
Sera Rex'in dirilen bedenine bakıp elini uzatmak yerine çantaları uzatı.
"Çantanın sırası değil elini uzat Seraa."dedim ama çantaları biraz daha uzatınca elinden hızlıca alıp arkama attım.
Sera'ya tam uzanacakken tekrar, Sera havalandırmanın kapısını kapattı.
"Sera sen ne yapıyorsun aç çabuk Sera."diyip kapıyı açmaya çalışıyordum ama havalandırma kapısı açılmıyordu.
Panik ve korkuyla elimle sertçe havalandırma kapısına vurmaya başladım ama açılmadı.Rex'in Sera'ya yaklaşan bedenini görünce:
"Sera lütfen aç, ne yapıyorsun Sera..."dediğimde.
"Ö-özür dilerim Freya, b-ben artık mücadele edemem."dediği gibi Rex Sera'ya hırlayıp bacağından tutarak aşağı çekti ve çekmesiyle Sera Rex'in yanına yere düştü.
Hemen arkamı dönüp silahı çantadan çıkarmaya çalıştım ama o kadar panik korku içindeydim ki çantanın zincirini açamıyordum.
Çantayı açıp silahı aldığım gibi tekrar Sera'ya baktım ama Rex onu boynundan ısırmıştı bile ve Sera ısırıldığı halde tek bir ses çıkarmadı.
Kanlar içinde kalan Sera'ya baktığım da:
"Lütfen b-beni a-afet."dediği gibi gözleri kapandı."Hayııııırrr, Seraaa,Seraa lütfen kalk Seraaa...."diye bağırıyordum ama tek bir ses bile çıkmadı Sera'dan.
Rex Sera'yı ısırmayı bırakıp havalandırma kısmına bakmaya başladı.
Yerden doğrulup koltuğa tırmanınca elimdeki silahla kafasına sıktım.
Koltuğun üzerinden yere düştü bedeni.
Silahtan çıkan sesten dolayı hastanedeki zombilerden daha fazla ses çıkıp ameliyathanenin kapısına vurmaya başladılar.
Başımı eğip gözyaşlarım yanaklarımdan dökülürken "Neden, neden Seraa..."diye ağlıyordum.
Göz yaşlarımın arasından Sera'ya bakınca cansız bedeni dirilmeye başladı.
Bir umut belki zombi değildir diye düşünüp ona seslendim.
"S-seraa" sesin geldiği yöne bakınca değişen göz renklerinden onun Sera olmadığını anladım.----------------
Sera ve Rex'in ölmelerine bende çok üzüldüm😔
Bölümleri nasıl bulduğumuza dair yorum yapmayı unutmayın lütfen ❣️✨
ŞİMDİ OKUDUĞUN
DİRİLİŞ (Zombiler)
VampireDünya nüfusunu düşürmek için insanları yok etmek mi? Peki planlar kuruluyken herşey tam tersine dönerse? Gezegenin dört bir yanı zombilerle çevriliyken ne kadar dayanabilir siniz? Sevdikleriniz tek tek ölürken neye tutunacaksınız? Freya'nın bu amans...