BÖLÜM 5

478 350 18
                                    

Sadece umarım böyle bir şey olmaz ben nasıl onlara vururum. Austini sevmesem dahi onuda vuramam gerzek merzek ama oda Sera dan sonra bir yakın arkadaşım hele bugün baya bir yakın oldu.
Beni düşüncelerden çıkaran Seranın sesi oldu:
"Sesler kesildi mi gelmiyor 5 dk dır."
"Acaba gittiler mı?" dedi Austin
" Sessiz olun ben bakarım şimdi pencereden saat kaç Austin ?"
"4", "tamam" ayaklanıp sessizce pencerenin önündeki perdeyi kaldırdım görünüşe göre gitmişlerdi , hayır bir iki kişi hala ordaydılar neyi bekliyorlar ki ? Acaba kokumuzu mu aldıkları için mi hala gitmiyorlar.

"Gitmişler mi Freya."
Onlara doğru gidip :
"Hayır, bir iki kişi hala sokakta."
"Ne arıyorlar ki?" diyen Austin di.
" Ne arayacaklar insan tabiki ,acaba kokumuzu aldıkları için mi gitmiyorlar ama alsaydılar buraya gelirlerdi." diye kara kara düşünüyorduk bir saatimiz vardı ve bir saat sonra onlar orda olsa dahi çıkmak zorundaydık tekrar yerlerimize oturduk .
Üçümüzünde tek umduğu bir saat sonra sokakta tek bir zombiyle karşılaşmamak.

Bileğimdeki saate baktığımda 05.10 du. Gitme vaktimiz gelmişti.
"Gitme vaktimiz geldi arabayı bulmamız gerekiyor öncelikle arabanın sağlam olup olmadığını bilmiyoruz eğer sağlam bir araçsa gitmeliyiz değilse burdan uzaklaşmak iyi olacak." dedikten sonra Austin devam etti:
"Araba evin etrafında olmalı yinede ne olur diye şu demir sopaları elimize alalım umarım karşılaşmayız onlarla."
"Sen öyle dediysen kesin karşılaşacaz Austin." diyip güldü Sera bende ona hak verir gibi kafa sallayıp pencereden tekrar dışarı baktım. Görünüşe göre kimse yoktu boştu sokak. Şimdi gitmemiz iyi olacaktı.

Temkinli ve yavaş adımlarla kapıdan sokağa atık kendimizi , hazırladığım sırt çantasını sırtıma atmıştım bize yararlı şeyler vardı için de kaybetmek olmaz.
Sokakta kimse yoktu yollar kana bulanmıştı âdeta ama etrafta ceset yoktu dönüşüm geçirmişlerdi büyük ihtimalle. Hangisi kötüydü zombiler tarafından öldürülmek mi ısırılıp dönüşüm geçirmek mi?
İkisi de boktan şeylerdi Sera ve Austin de bu ikisinden birini yaşamak istemiyorlardı o yüzden öyle demişlerdi .

Etrafımıza bakarak sakince ilerliyorduk ayrılmıyorduk çünkü heran bir sokaktan çıkacaklar diye korkuyla elimizdeki demir çubuklara sıkıca tutunup ilerliyorduk. Sessizce konuşmaya başladı Sera:
" Bir araç görüyor musunuz?" Etrafta yoktu sanki .
"Apartmanın yan tarafında olma ihtimali de var oraya bakalım." dedi Austin.
Yönümüzü apartmanın soluna dönerek ilerledik ve bir araç görmemizle sevinç çığlıkları atamadan dün ki mağazadan acı bir çığlık çıktı. O tarafa baktığımızda bize iğrenç teklifte buluna adam resmen sürüne sürüne bize doğru geliyordu ve konuşmaya başladı bağırarak hemde:
"Lütfen yardım edin, beni ısırdılar yaram kötü lütfen yardım edin."

Bu adamın Aptal olduğunu düşünmüştüm de bu kadar aptal olacağını bilmiyordum ama zaman yoktu ve o ısırılmıştı dönüşüm geçirmeden burdan gitmeliyiz .
" Dönüşüm geçirecek yakında ,gitmemiz gerekiyor." dememle araca bindiler görünüşe göre sağlamdı o adama baktığımda ise adam yere yığılmıştı . Aracın kapısını açmış biniyorken aklıma gelen şeyle durdum ve konuşmaya başladım hızlıca:
" Adamda silah var belinde. Onu almam gerekiyor o silaha ihtiyacımız olabilir." Onların hayır diyeceğini biliyordum ve hemen o adama doğru hızlıca yürüdüm. Arkamdan bağıramadıkları için lanet ediyor olabilirler ama o silahı almam gerekiyordu.

Adamın yanına geldiğimde yerde uzanıyordu, içinde dönüşüme uğruyor olabilirdi bu yüzden elimdeki demir sopayı kendime siper ederek adamın kemer yerine bakıyordum ki işte ordaydı. Silahı almak için yavaşça eğildim kalbimin sesi kulaklarımdaydı âdeta ama almam gerekiyor du . Seri bir şekilde silahı aldım ama adamın da yerden kalkmaya çalışması ve bir kaç adım geriye atmam onunda ayağa kalkıp bana dönmesi bir oldu .
İşte şimdi sıçtın Freya.

Ağzında hırlama sesleri geliyordu sanırım bana saldıracaktı. Elimdeki silahı ona doğrultup:
"Yaklaşma vururum." dedim . Ne saçmalıyordum böyle , beni anlayacak mı sanki. Bana biraz daha hırltı sesini yükselttip üzerime doğru gelince silahı kafasına doğrultum , o bir insan değildi artık bir ölüydü bunu yapmak zorundaydım yoksa o beni öldürecek.

Kolunu bana savuracağı sırada sokakta elimdeki silahtan çıkan mermi sesi yankılandı. Zombinin kafasından vurmuştum. Yere düşüp yığıldı ama zeten o bir ölüydü. Sesten dolayı buraya geliyor olabilirlerdi bu yüzden koşarak arabaya gidiyordum , Austin de zaten arabayı bana doğru sürüyordu gelince hemen bindim ve hızla uzaklaştık. Sera konuşmaya başladı:

"Aman Tanrım bir zombiyi öldürdün az önce hemde kafasından sana bir şey olacak diye çok korktuk Freya bir daha böyle bir şey sakın yapma." Austin devam etti:
"Ciddi anlamda korkmadın mı çünkü biz sana bakınca soğukkanlı davranıyormuşsun gibi görünüyor dun." Korkmak mı? Altıma edecektim neredeyse ama bunu demeyecek tabiki.
"Korktum, ama silaha ihtiyacımız var gerek zombiler gerekse kötü insanlar tarafından çünkü gördüğümüz gibi insanlarda bu durumda bile bize iyi davranmayacaklar."
" Silah kullanmayı nerden öğrendin?"
"Öğrenmedim tek yaptığım kafasına doğrultup sıkmak stres altında veya buna mecbursak ateş etmek zorundayız."

Şehir dışına doğru çıkıyorduk binalar bile sanki harabeye dönmüş, etrafta insan dahi yok ortada ceset dahi yok.
Sadece ara ara etrafta bir kaç zombi var onlarda insan arıyor . Arabanın sesine doğru yöneliyorlar ama hızına yetişmeleri imkansız olması bizi biraz olsa rahatlatsada onlardan uzaklaşmak adına daha hızlı sürüyordu Austin , bir an önce şehir dışına çıkmak istiyorduk.

Şehir dışına çıkmıştık , çevre kurak bir alana dönüşmüştü bir gecede âdeta. Çantada olan iki şişe su ve arabanın içinde olan bir şişe su bizi sadece bir kaç gün idare edebilirdi.
Yiyicekte çok azdı ama idare etmeliydik belkide insan toplulukları güvenli bir yer yada sağanak kurmuşlardır.

"Neden lanet olası Ülke başkanı herhangi bir açıklamada bulunmayıp halkı korumak amaçlı bir şeyler yapmıyorlar?" diye sitem etti Austin.
"Belki onlarda zombi saldırısına uğramıştır yada ölmüştür belkide dönüşmüştür."
" Hiç sanmıyorum Sera ben başkan olacam ve hiçbir şeyden haberim olamaycak öyle mi? Bence herşeyi biliyorlar ve başkanın saldırıya uğradığını sanmıyorum en iyi sarayında şuan kendi kıçının derdinde olmalı."
"Bizim kıçımızı kim kurtaracak Freya?" diye dalga geçti Austin.
"Kıçını zombiler pençelesin Austin." dememle güldük.

DİRİLİŞ (Zombiler) Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin