ÖZEL BÖLÜM

2.9K 108 1
                                    

Ben Bahar hemşire Aylin'in kızıyım ve şehit Serdar komutanın da manevi kızı;

26 yaşında kendi ayakları üzerinde duran bir doktor oldum tıpkı babamın istediği gibi güçlü ve kimseye muhtaç olmadan.

Serdar komutanın seneyi devriyesine gitmek için annemle kardeşlerimi hava alanında bekliyordum.

Benimle birlikte nişanlım Cihangir komutanda bekliyordu onu sizlerle tanıştırmadım kendisi görev yaptığım Van merkezdeki komutanlıkta görev yapıyordu.

Bir olayda tanışmıştık o günden sonrada her zaman hastaneye gelmeye başladı. Sonrada bana açıldı ilk başta babamdan dolayı kabul etmek istemedim ona bu gerekçe mi sunduğumda babamın kim olduğunu sonrada onun öz kızı olmadığımı ama manevi kızı olduğumu anlatmak durumunda kaldım.

Herşeye rağmen yanımda oldu ve bana evlenme teklifi etti kısa bir süre sonra da evlenmeye karar verdik bu kararımı ilk babamla paylaştım o benim şehit babamdı onu hissediyorum her zaman yanımda olduğunu biliyorum mezuniyetimde de beni yalnız bırakmadı en arkada gururlu gözlerle izledi beni bu durumu anneme anlattığımda çok ağlamıştı.

Onsuz olacağımızı hep düşünüyordu ama öyle olmamıştı.

Onu gördüğüm zaman şehit olduğu gün ki üniforma hâlinde ve kanlı şekilde duruyordu karşımda gençti şehit olduğu zamanlar gibi görünüyordu.

3 yaşımda bana bir söz vermişti.

En mutlu günlerinde seni yalnız bırakmayacam diye ilk o zaman tutmuştu sözünü.

Karşıdan elinde valizlerle gelen anneme gözlerim kaymıştı.

Çok genç değildi ama o güzelliğinden hiçbirşey kaybetmemişti.

Onun kopyası denecek şekilde çok benziyordum anneme Baran babamın kopyası olmuştu Berivan ise bizim tam tersimiz esmer bir kızdı babaanneme benziyordu.

Baran babam gibi asker olmuştu Berivan ise annem gibi hemşireliği okuyordu.

Mutlu bir aile ama yarım kalan hep bir tarafları eksik olacak bir aile şehit babam cennet yaşın kutlu olsun bu zamanlar bana anlattığın masaları, beni mutlu etmek için söylediğin şarkıları ve en önemlisi anneme rağmen arkamda olmanı çok özledim sen doğduğun gün şehit oldun.

"Bahar'ım prensesim neden gözlerin doldu?"

"Anne sanki seninle birlikte babamda bana doğru geliyordu o da yanınızda yanımızda onu çok özlüyorum anne"

Bana sarılan annemle akmaya hazır olan yaşlarımı serbest bıraktım küçüklüğümden beri huzur bulduğum tek yerdi annemin kolları.

Şehitliğe geldiğimizde ilk şehit Ela üsteğmenin mezarının başına geldik annemin has arkadaşı Ela üsteğmen mezar taşında olan resmine elimi dokundurup sevmeye başladım.

"Ela teyze seni tanımak nasip olmadı ama sen beni tanıyormuşsun annemden çok dinledim seni Rabia teyzem ve Arda amcam yüzünden burda yatıyorsun biliyorum ama sana şunu söylemek istiyorum birilerinin ahını alan insanlar iflah olmadan gitmezmiş bu dünyadan onlar boşandı bir çocukları var ismini senin adın koydular Ela ama o sanki sana benziyor. Benim güzel teyzem o çocuk bile onlara seni hatırlatıyor ismini koymak Rabia teyzem istemiş sana kendini mahcup hissettiği için cennet yaşın kutlu olsun teyzem her zaman yanına gelicem."

Ela teyzemin yanından sonra babamın mezarına geldik yanında kızı ve eşi de yatıyordu.

"Babam seni çok özledim her zaman yanımda olsanda yinede özledim annem bize senin yokluğunu hissetirmedi ama yinede senin yerini hep arıyorduk bak sana kimi getirdim geçen sefer evleneceğimi söylemiştim ama onu tanıştırmak nasip olmamıştı."

Derin nefes alıp akmaya hazır olan yaşları geri gönderip Cihangir'e dönüp elimi uzattım elimi tutup onu yanıma çektim.

"Bak baba bu Cihangir senin gibi o da asker hani derler ya kızlar hep babalarına benzeyen kişilere aşık olurlar diye bende senin gibi merhametli, vicdanlı, sevgi dolu ve en önemlisi sevmeyi bilene kalbimi verdim 1 hafta sonra düğünüm var beni o zamanda bırakma olurmu canım babam "

Annemle Berivan geçtiler yerime onlarda babamla konuşup ayrılmıştık şehitlikten Cihangir şehit komutanlarına asker selamı verip evimize geçtik.

Annemgil yol yorgunu olduğu için onlara hazırladığım odaya geçtiler bizde Cihangir'le mutfağa geçtik çay suyu koyup masaya geçtim.

Benim oturmamla Cihangir elerimi avucuna alıp minik bir öpücük konudurup konuşmaya başladı.

"Benim bahar gülüşlü yarim mavişim üzülme artık aktığın her damla kalbimi acıtıyor."

"iyi ki seni tanımışım!"

"Bende!"

1 HAFTA SONRA

Beyaz gelinliğin içinde kendime büyülenmiş gibi bakıyordum çok güzel olmuştum.

Ellerimi annem tutup avuç içlerime birer öpücük bırakıp benim en güzel hatam diyerek yanımdan ayrılmıştı.

Baran yanıma gelip bana sıkıca sarılmıştı. Bizim birbirimizden başka kimsemiz yoktu.

"Güzel ablam hep mutlu olman dileğiyle."

Diyerek gitmişti. Yanıma Berivan gelip ağlayarak sarıldı.

"Abla seni çok seviyorum hep böyle gül olurmu sana gülmek çok yakışıyor."

Diyerek o da gitmişti. İçeriye siyahlar içerisinde Cihangir girdi.

Alnımdan öperek duvağımı kapatarak gelin odasından çıkmıştık.

Nikah salonuna geldiğimizde herkes buradaydı.

Anneannemler, babaannemler, babamın arkadaşları ve o benim her zaman yanımda olacağını söyleyen babam yine beni yalnız bırakmadı en arkada mezuniyet gecemde olduğu gibi dolu gözlerle bana bakıyordu.

"Babammm"

Elimle yaşlarımı silip masaya oturdum gözlerim babamda nikah memurunun sorularını cevaplıyorduk.

Sonunda bitmişti herkes dağılmaya başladığında onunda gitme zamanı gelmişti.

Onunla aramda hep gizli bir bağ vardı.

Şehit Serdar komutan seni asla unutmayacağım.

Canım babam.

Annemle göz göze geldiğimizde onunda bakışları benimle birlikte aynı yerdeydi.

Babamda gitmişti o kanlı görüntüsüyle ben hep sizinleyim diyerek gitmişti.

Cennet yaşın tekrardan kutlu olsun babam ve komutanım.


SEVDALUKHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin