48. Bölüm

39 3 5
                                    

Selam canolar! 

Neyse nasılsınız bakem?

İyi olun inşallah! 

İyi okumalar!

Hatırlatma

Daha sonra birlikte aşağı indik. Beni yemek odasına sürükledi.

"Gel bakalım" dedi. Oha kaç tane sandalye var burada? Güzel ve nedense eğlenceli bir kahvaltı yapmaya başladık. Ve ben bu kahvaltı da bir şey anlamıştım.

---------------------------

Hiç biri dışardan göründüğü gibi insanlar değildi. 

"Hyunjin önünden yesene!" diyerek hafifçe elini vurdu Seungmin hyung. Hyunjin bir anda elini kendine çekerek

"Ahhh elimmmm! Gördünüz elimi kırdı!" diyerek Seungmin hyung'u gösterdi. Seungmin hyung gözünü devirdi. Masadaki çoğu kişi gülerek izliyordu. 

"Chan eşine bir şey söyleee! Elimi kırdı!" Bangchan derin bir nefes alıp verdi.

"Abartma hyung" dedi Felix.

"Abartmıyorum bak" diyerek kolunu salladı. Changbin hyung'un

"O zaman Jeongin'e soralım" demesiyle bir anda bana döndüler. Gerildim.

"Jeongin sen anlarsın. Hyunjin'in eli kırık mı?" diye sordu Changbin hyung. 

"Kırık olsaydı şuan yerinde duramazdı. Ayrıca kolunu o şekilde oynatamazdı" dememle.

"Ben sana dedi abartma diye" dedi Felix. Junhyuk, Bangchan'ın alacağı son parçaya uzandı.

"Bırak onu Junhyuk!" dedi Bangchan. 

"Yooo" diyerek omuz silkip son parçayı alarak ağzına attı.

"Yaah! Bang Junhyuk! Sen bittin!" diyerek ayağa kalktı. Junhyuk abisinin korkusuna ayaklandı. Seungmin hyung Bangchan'ın kolunu tutarak

"Hayatım boşver" dedi. Gülmemek için kendini kastığı belliydi.

"Ama ben yi-"

"Boş ver hayatım. Ben hazırlarım tekrar"

"Söz mü?" dedi mırıldanarak. Böyle çocuğa benziyordu.

"Söz hadi otur" Bangchan oturarak Junhyuk'a döndü.

"Sen Seungmin'e dua et" dedi. Junhyuk omuz silkerek yerine oturdu. Ben bu hallerine kıkırdadım. Diğerleri de ikilinin haline kıkırdadılar. Laf dolaşmalarıyla da olsa tatlı ve eğlenceli bir kahvaltı olmuştu. Kahvaltı sonunda toplarlarken yardım etmiştim. İş bitince bahçede oturan ikilinin yanına ilerlemek üzereydim ki kapı çalmıştı. 

"Ben bakarım!" diyerek kapıya ilerledim. Kapının deliği benim için birazcık yüksekteydi. Parmak uçlarında yükselerek baktım. Yeonkyu'yu görünce kapıyı açtım.

"Hoşgeldin Yeonkyu" dedim. 

"Hoş bulduk hyung. Nasılsın?" diyerek sarıldı. Sarılışına karşılık vererek 

"İyiyim sen nasılsın?" diye sordum.

"İyi işte hyung. Bizimkiler nerede?"

"Abin mi? Jungwon'lar mı?"

"Napcam ben hyung'u boşver onu. Jungwon'ları soruyorum" dediğinde kıkırdadım.

"Eşek abinim ben senin" denen sesle merdivenlerin oradan gelen sese döndük.

"Banane hyung. Jeongin hyung beni nüfusuna alsana" demesiyle Seungmin hyung ensesine vurdu. 

"Sen bekle! Hongjoong hyung'a söyleyeyim de gör sen"

Özür Dilerim Ve Seni Seviyorum / JeongsungHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin