Yeni bölüm zamanııı! Biliyorum biraz geç attım. Sorry! Stajımla ilgili son belgeleri tamamlamam gerekiyordu. Ve gelirken kafama kuş pisledi. Çok mutsuzum. Eve gelince temizlendim ve bölümü atıyorum.
Nasılsınız?
İyi okumalar!
Hatırlatma
"Bizden uzak durun hyung. O zaman borcunuz kalmaz" diyerek arkamı döndüm. İlerleyecektim ki yerimde donakaldım. Yaşanmamalıydı bu an! Kabus olsun lütfen!
-------------------------------
Jungwon ile karşı karşıyaydım şuan. Gözlerindeki şaşkınlığı rahatlıkla görebiliyordum. Yalan düşün Jeongin! Yalan düşün!
"Hyung? Senin ne işin var burada? Ve yüzüne ne oldu?" Yalan lazım. Yalannn!
"Senin hyung'un mu Jungwon?" diyerek araya girdi Chan. Jungwon kafa salladı.
"Jeongin bey kaza olduğunda yardım etmiş. Hastaneye kadar gelmiş hemde. Biz de kendisine teşekkür ediyorduk. Kendisi yaralanmış bizimkiler yüzünden"
"Çalıştığı yerlerden biri de Seungwoo hyung ve Minhyun hyung'unmuş. Ordan da kardeşi olduğunu öğrenince haber verdi işte" dedi Hyunjin.
"Ah anladım hyung" Bu ikiliden böyle şeyler beklemiyordum. Bu yüzden şaşırdım ama belli etmedim. O sırada sormam gereken soru geldi.
"Wonniem sen bir gelsene benle" diyerek kolundan tutarak bahçeye sürükledim.
"Napıyosun hyung?" diyerek kolunu çekmeye çalıştı. Bahçenin bir köşesine gelince durdum.
"Ne mi yapıyorum? Hadi ben yardım amaçlı geldim. Sen nereden tanıyorsun?" gözündeki endişe ve paniği fark ettim. Gülümseyerek
"Biri zaten Seungmin hyung, diğeri de Junhyuk'un hyung'u Chan hyung. Diğer hyung'ları da öyle tanıyorum işte" dediğinde kaldım öyle. Ne diyecektim bu adamlar çete. Nasıl bunlarla işin var mı? Sen nereden biliyorsun diyecekti. Ona bunu açıklamak istemiyordum.
"Pekala. Çocuklara selam söylersin ben gidiyorum" diyerek arkamı dönmüştüm.
"Hyung!" diyerek kolumdan tuttu. Soran gözlerle ona baktım.
"Sırtın... Sırtın yaralanmış" diyerek parmaklarıyla sırtıma dokundu. Sırtıma dokunması ile birlikte acıyla tıslamıştım. (Ne sesi yazacağımı bulamadım) Sırtıma gelen parçaları tamamen unutmuştum.
"Hadi gel sana baksınlar" diyerek kolumdan tutarak acile götürdü. Boştaki bir hemşirenin yanına ilerledik. Hemşireye bahsettik.
"Lütfen şuradaki sedyeye geçin ve üzerinizdekini çıkartın" dedi. Hemşirenin gösterdiği yerdeki sedyeye ilerledik. Üzerimdekileri çıkardım.
"Hyung" dediğinde Jungwon'a döndüm. Tabi hesapta olmayan bir şey vardı.
"Efendim?" Jungwon hızla yanıma yaklaşıp yok olmak üzere olan izlere dokunarak
"Hyung bunlar ne?"
"Önemli değil Wonnie"
"NASIL ÖNEMLİ DEĞİL?" derken çoktan gözleri dolmuştu.
"Sesini alçalt Jungwon. Hastane burası"
"Kim yaptı bunları hyung?"
"Jungwon önemli değil dedim!"
"Hyung söyle işte! Yoksa ben öğrenirim!"
"Jungwon saçmalamayı kes! Önemli değil dedim!"
"Önemli değil mi? Hyung sen benim ailemsin ve benim için önemlisin. Sana bir şey olmuş ve bilmek istiyorum!" derken sesi ciddi çıkmıştı. Hemşirenin yanımıza gelmesi en büyük kurtarıcım olmuştu. Hemşire pansuman yapıp gitmişti. Tabi bir hafta boyunca her gün pansumanın değişmesi gerektiğini de söylemişti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Özür Dilerim Ve Seni Seviyorum / Jeongsung
Fanfic"Jisung sen de" diyerek uyardı İnyeop hyung. İnyeop hyung'un odadakiler üzerinde baskınlık kurabildiğini fark ettim. "Tamam!" diyerek kafasını kaldırdı. Artık gözlerime bakıyordu. Göz göze geldiğimizde bir şimşek çakmış gibi hissettim. O sırada akl...