"Jisung sen de" diyerek uyardı İnyeop hyung. İnyeop hyung'un odadakiler üzerinde baskınlık kurabildiğini fark ettim.
"Tamam!" diyerek kafasını kaldırdı. Artık gözlerime bakıyordu. Göz göze geldiğimizde bir şimşek çakmış gibi hissettim. O sırada akl...
Yeni bölümden selamlarr! Hemen bölüme geçiyoruz. Let's go!
Hatırlatma
"Olmaz en sevdiğimdi. Onun bendeki değerini BİLİYORSUNUZ!" sonra Lix'in derin sesini duydum.
"Hyung yeterli" Jin'in sesini duydum.
"Han saçmalama daha fazla. Hadi bırak bıçağı!" demesiyle kafamı kaldırdım. Han yanımda durmuş elinde bıçak vardı. Yüzümü tutup bıçağı yaklaştırmaya başladı. Yüzümü çizmek üzereydi.
"HYUNG DUR" diyen tanıdık ses Han'ı itti. Kapının ne zaman açıldığını ya da onun burada ne işi olduğunu bilmiyordum.
Junhyuk J.one'ı ittikten sonra gelip beni kontrol etti. Üzerimdeki sweatshirt'ün yırtık olduğunu fark etti.
"Hyung iyi misin?" diye bana bakarak sordu. Chan
"Sana buraya gelmemeni söyledim Junhyuk" diyerek Junhyuk'un yanına geldi. Kolundan tutup
"Sen gelsene bir" diyerek kapıya doğru götürüyordu. Chan diğer arkadaşlarına dönerek
"Onu buradan götürün Lee Know " diyerek kapıdan çıktılar. Ben Junhyuk'un arkasından bakıyordum şaşkınca. Onun burada ne işi vardı. Bu insanları nereden tanıyordu. En önemlisi ise Jungwon'da bu insanları tanıyor muydu? Hayır tanımamalıydı! Bir dakika
Flashback
"Taejin'lerin çetesi değil miydi? Bunu yapan onlar değil mi işte?" dedi Junhyuk
"Evet onlardı ama biz onlara bir şey yapmadık. Jin hyunglar ile de konuştum onlarda bir şey yapmamışlar" dedi Jungwon
"Eee o zaman manyak mı bunlar?" diye sordu Haruto
"Şey ben bir şey duydum ama ne kadar doğru bilmiyorum. Galiba üyelerinden birini öldürmüşler" dedi Seunghwan .
Flashback sonu
Bahsettikleri Jin! bu Jin olamaz değil mi? Lee Know ve Min yanıma gelip kollarımdan tutup ayağa kaldırmaya çalıştılar. Çünkü ayaklarımdan derman yoktu. Spearb ve Jin ise J.one'ı zorla odadan çıkarttılar. Lix yanımıza gelip beni kucağına aldı. Min üzerindeki ceketi üzerime bıraktı. Gözlerim kapanmak üzereydi. Lee know ilerleyerek kapıyı açtı. Lix'in kucağında odadan çıkarttılar. Aynı koridorlardan geçerek en başta kaldığım odaya götürdüler. Beni yatağa bıraktığında gözlerimi daha fazla açık tutamadım.
Vucüdumda hissettiğim acı ve sızlama ile birlikte genzimdeki kuru yanmayla gözlerimi araladım. Üzerime baktğımda bir battaniye vardı. Battaniye kaldırıp yırtık sweatshirt'ümü açıp vucüduma baktım. Sekiz tane kırmızıdan mora dönmek üzere olan şekiller vardi. Birinin üzerine dokundum.
"Aağ" acımıştı. Sızlıyorlardı. Kafamı kaldırıp masada su varmı diye baktım. Diklenip yavaşça oturdum Farklı bir odadaydım. Öncekinden daha modern bir odada. Odayı incelemeye başladım. (Anlatmaya üşeniyorum. Foto koyacağım)
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
