Şuan nerede miydim? Camları tamamen siyah filmle kaplı 'Kara' holdingin önündeydim.
Kara bir soyisim değildi. Siyahın eş anlamlısı olan kara, kendi kötülüklerini tescillendirmek için koydukları kalıptı.
Bu holdingin içinde geçen kötülükleri gizlemek yerine, şirketin dışına çizdikleri şeritle ve ismiyle ne boklar yediklerini açıkça belli ediyordular.
Güzel...
En azından şerefsiz insanlar olduklarını kılıflar ve maskeler ardına saklamak yerine gösteriyordular.
"Tam bir iş kadını olmuşsun Haziran."
Yanımdan gelen Sarı'nın sesiyle şirkette gezinen gözlerimi ona çevirmiştim. Yüzümde kendimden emin gülümsemelerimden biri vardı.
"Ne sandın Sarı? Ben her kalıba ayak uydururum. Ayrıca bana şirket içinde salaklık yapıp Haziran diye seslenmezsin umarım. Unutma, benim adım Eylül. Gerçi senden şüphelerim var ama ben seni uyarıyorum yine de ve sen de korumam Hasan'sın, sakın unutayım deme. Dün gece beni arabanın altında kalmaktan kurtardığın için bende seni yeni korumam olarak işe aldım. Zaten geçmişini hallettik. Eskiden bir iki kere korumalık yapmış, safın tekisin. Gerçi normalde de öylesin de neyse..."
Kelimelerimi özenle seçerek karşımda embesil varmışçasına tane tane anlatmıştım.
Dün gece Eylül'den ayrıldıktan sonra, kafamda böyle bir plan kurmuştum.
Sarı'yı yanımda tutmanın en kolay yolu korumam olmasıydı. Dolandırıcı olduğumuzdan sahte kimlik çıkarmak, sahte geçmiş oluşturmak kolay olmuştu. Yalanda benim göbek adım olduğundan, karşımdaki kişeye ustaca uydurduğum yalanları tek tek sıralayıp aklına kolayca girebilirdim.
Hulusi Loral, dün gece durmadan Eylül'ü arayıp durmuştu. Aklı sıra nerede olduğunu merak ediyordu. Ya da baskısını her yerde belli ettiriyor mu deseydim?
Ben ufak bir araba kazası geçirdiğimi ama bana bir şey olmadığını panik atak geçirip bayıldığımı söylemiştim. Devlet hastanesinde, Eylül adına sahte bir kayıtta vardı. Eğer şüphe duyarsa diye işimi riske atmamıştım.
Beni kurtaran kişi de tabi ki benim süper kahramanım yeni korumam Hasan... Yani Sarı'ydı.
Eylül şuan benim evimdeydi. Ben de Hulusi Loral'in şirketinin önündeydim. Planım tıkır tıkır işliyordu.
Şimdi DNA testi için kan almam kalmıştı. Bir hafta sonra DNA testi çıktığında, ne boklar döndüğünü anlayacaktık. Anlatacaktılar.
"Beni salak yerine koyman gururumu okşadı..." Alayla sarf ettiği cümlede kırılmadığı anlaşılıyordu. Biz böyleydik, birbirimizin ağzına sıçsakta alınıp darılmazdık. "Merak etme dışarıda Haziran, içeride Eylül'sün benim için. Ben de seni kurtaran sarışın bomba koruman Hasan'ım. Her şeyin üstünden bir kere daha geçtiğimize göre içeriye geçsek diyorum artık. Sıcaktan beynim eridi."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Dudak Çizgisi
Mystery / Thriller"Hem dünyaları verecek kadar güzel hem ölümü çağrıştıracak kadar karanlık." İkizler yıllardır birbirinden habersizce hayatlarını sürdürmüştüler. Bir gün iki kardeşin yolları tesadüf denmeyecek bir şekilde restauranttın lavabosunda kesişmişti. Artık...