"Bakın burada kim varmış minik kuş ve onun seksi arkadaşı."
Dişleri sigaradan sararmış adam bunları derken iğrenç kahkahasını da ardından atmıştı, yanındaki dört adam da ona eşlik etmişti. Komik olmamasına rağmen patronları konuştuğu için gülmüştüler.
Toplamda beş kişiydiler. Eminim daha fazlası da vardı. İki kişi olduğumuz güvencesiyle bu kadar adamı yollamıştırlar. Nasıl olsa bir kadın ve küçük kızdan zarar gelmezdi.
"Benim gözlerim yanlış mı görüyor, yoksa Arizona kertenkelesi konuşuyor mu?" Sözlerim kahkahalarını yarıda kesmişti. Patronları sinirlenmişti.
Uvv... Aman ne korktum, ne korktum.
"Bakıyorum da güzel olduğun kadar, dilin de bâyâ laf yapıyor. Dikkat et kesmiyeyim." Elimi havaya kaldırıp teslim oluyormuş gibi yaptım.
"Aman Allah'ım çok korktum. Erkek ya..." A'yı uzatmıştım. "Şimdi dilimi felan keser." Dalgaya almış olmam parmak ucu kadar olan gururunu sarsmıştı.
"Bakalım seni kafeslediğimiz de böyle konuşabilecek misin?"
"Kafeslemek... Götürebilirsen kafeslersin." Dediklerime yıkıla yıkıla kahkaha atmıştılar. Beni hafife aldıklarından sözlerim aralarında dalga konusu olmuştu.
"Sanki bir avuç oyuncak ördeğe basmışım gibi ses çıkarıyorlar." Marta kahkahalarından rahatsız olup parmaklarıyla kulaklarını tıkamıştı. Haklıydı, gülüşleri iğrençti.
"Nasıl olacakmış o?" Sonunda o iğrenç kahkaha sesleri kesilmişti.
"Şöyle sizin önce bir güzel A..." Yanımda Marta olduğundan küfür edemezdim. "Döveceğim sonrada gideceğim."
Arkamızda alışveriş merkezi bulunduğundan silahlarını kullanamazdılar. Bu yönden avantajlıydım.
"Önce seninle başlamak istiyorum sarı dişli olan." Elimle gel işareti yaptım.
Arkasındaki adamlara bakıp böbürlenerek karşıma dikilmişti.
"Marta sen biraz uzağımızda dur ve arkanı dönüp beni bekle." Marta eteğimi tutup çekiştirmişti. Ha bir de ben elbise giymiştim değil mi? Akrobatik haraketler yapamazdım.
"Bu kadar adama karşı sen teksin, ne yapacaksın?" O daha beni tanıyamamıştı.
"Sen duvarın yanına gidip arkanı dön ve beni bekle sadece."
"İyi, ne halin varsa gör. Şu özgüvenin yüzünden başın belaya girmez umarım."
Elimdeki çantayı ona verdiğimde, dediğim gibi duvarın yanına gitmişti ama arkasını dönmemişti. Ben psikolojisi bozulmasın diye arkasını dönmesini istemiştim. Şiddeti aşılamak istememiştim ama o beni dinlemeyip seyretmeyi tercih etmişti. Kendi bilirdi. Sorumluluğum buraya kadardı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Dudak Çizgisi
غموض / إثارة"Hem dünyaları verecek kadar güzel hem ölümü çağrıştıracak kadar karanlık." İkizler yıllardır birbirinden habersizce hayatlarını sürdürmüştüler. Bir gün iki kardeşin yolları tesadüf denmeyecek bir şekilde restauranttın lavabosunda kesişmişti. Artık...