15. Bölüm

160 18 100
                                    

Jisung:

Bana aşık mıydı?

Aşk neydi? İnsan aşık olduğu kişinin canını yakar mıydı?

Minho benim canımı çok yakıyordu..

Her zaman beni söylüyordu ama çok bir zaman geçmeden canımı yakacak bir şey yapıyordu yada söylüyordu.

Her zaman böyle olmamış mıydı bu?

Minho benim canımı acıtmıştı ben ise susup onu affetmiştim. Bana kötü sözler söylemişti ben hepsini sineye çekmiştim. Neden? Neden yapmıştım ki bunu? Neden her şeye rağmen ondan vazgeçemiyordum?

Herkesin dediği gibi takıntılı mıydım?

Yoksa bende mi aşıktım?

Aşk dediğin böyle bir şey miydi? Öyleyse bu güzel bir şey olmamalıydı. Birbirimizin canını yakıp sonra hiçbir şey olmamış gibi davranıyorduk.

Beni seviyordu.

Peki ben onun sevgisine layık mı davranıyordum?

Şuan benim yüzümden bir hücredeydik. Muhtemelen öldürdüğümü anlamaları çok fazla sürmezdi. Peki öğrendiklerinde ne olacaktı? Minho'nun gözlerinde yine kırılmış bir güven mi görecektim? Yoksa o güven zaten çoktan kırılmış mıydı?

Her şeyden usanmıştım.

Kimse ne düşündüğümü önemsememişti. Ben bile ne düşündüğümü önemsemiyordum. Sadece bana verilen emirleri uyguluyordum.

Her zaman önceliğim Minho olmuştu. Çünkü o beni koruyordu? Hayır.. Yaptığı asla korumak olmamıştı. Sadece bana umut vermişti.

Bu bile iyi gelmişti.

"Takıntı nedir Minho?" diye sordum. Eğer aklımdaki soruları çözmek istiyorsam önce cevapların anlamını öğrenmeliydim.

"yanlış olduğunu bildiğimiz halde kafamızdan atamadığımız, mantık ve muhakeme ile uzaklaştırılamayan, arzu edilmeyen saplantı halindeki fikirler" diye yanıtladı beni.

"Aşk nedir peki?" diye sordum bu sefer.

Dudağının kenarı kıvrıldı, "Aşk, sadece bir kişiye karşı özeldir. Verilen sonsuz değeri temsil eder. Aşık olduğun kişiye daha özel davranırsın. Diğerlerinden ayrı bir yeri vardır onun kalbinde. Kimse onun yerini tutamaz. Her an onu düşünürsün. Koşulsuz şartsız ona bağlısındır. İşte Jisung. Ben, sana karşı bunları hissediyorum" demesiyle kalbim hızlanmaya başladı.

Minho olmadan yapamıyordum.

Sürekli onu düşünüyordum

Farklı bir auraya sahipti o

Benim için özeldi.

Herkesten farklı davranıyordum ona.

Bende mi aşıktım?

"Sanırım aynı şeyleri hissediyoruz..." dedim.

O an gözlerinde gördüğüm ışıltı her şeye bedeldi..

"Doktor bana erkeklerin hemcinsine aşık olduğunda o kişilerin gay olduğunu söylemişti. Şimdi biz gay miyiz?" diye sordum masumca.

Bu soruma güldü, "Hayır ben jisungsexüelim." dedi.

Öyle bir yönelim mi vardı?

"Hmm, o ne oluyor? Kime aşık olabiliyor?" diye sordum bütün masumiyetimle.

"Sadece Jisung'a aşık olunuyor. Yani sana. Ben o yüzden jisungsexüelim." demesi ile dalga geçtiğini anladım.

"Ya Minho ne kadar pislik bi'şey oldun sen yaa" dedim trip atarcasına. "Hemen iki açığımı buldun ya dalga geç." dememin ardından bana yaklaşıp sarıldı.

"Tamam aşkım bir daha dalga geçmem." dedi.

Aşkım mı?

Bugün öleceğim sanırım..

"Ne aşkımı be. Neyin oluyorumda aşkım diyorsun sen bana?" diye sordum ironiyle.

"E sen bana aşkını ilan ettin bende sana.. Biz şimdi sevgili olmadık mı?" diye sordu iyice sırnaşarak.

"Yoo daha teklif etmedin. Üzgünüm prensiplerim var." dedim onu iterek.

Sanırım biraz sert itmiş olacağım ki düşme sesi geldi..

"Ayıp oluyor ama itmeler falan.. " dedi Minho.

"Karma bu olsa gerek.." dedim kollarımı göğsümde kavuşturarak

"Hala o günün acısını çıkarmayı planlamıyordun değil mi?" dedi yüzünü buruşturarak.

"Hazır yerdeyken çıkma teklif et bari." dedim söylediğini duymamazlığa vererek.

"Benimle çıkar mısın?" dedi.

Niye bu kadar odundu bu ya? Az önce gayet romantik romantik aşkın anlamını söylüyordu.

"Odunsun sen. İnsan bi' diz falan çöker dimi? Güzel söz falan söyler." dedim.

Dizilerdeki gibi diz çöktü, "Hayatımın anlamı, asla vazgeçemediğim insan saygıdeğer Jisung, benimle sevgili olur musun?" diye sordu.

Ama yüzük yoktu ki...

Neyse artık nezarethanede bulamaz onu. 20 yıl sonra isterim.

"Hmm. Bilemedim olsammı acaba?" diye sorduğumda Minho bıkmış görünüyordu. "Ay EVET!" diye bağırdım onu daha fazla bekletmemek adına.

Sanırım biraz fazla bağırmıştım...

Bir polis girdi içeriye, "Umarım cezaevinde güzel bir düğün yaparsınız." dedi. Ne demek istiyordu şimdi bu?

"A-anlamadım?" dedim.

"Diyorum ki, toparlanın cezaevine sevk ediliyorsunuz. Çok fazla parmak izi bırakmışsın Jisung.." dedi polis.

Minho, "Korkma sevgilim, asla üzülmene izin vermeyeceğim." dedi yanağımı okşarken.

Niyeyse inanmakta güçlük çekiyordum..

▒▒▒▒░░░░░░░░░░░░░▒▒▒▒▒

Çok farklı ruh hallerine büründüm bölüm içinde...

Minho çekte yiyeyim artık yeter der gibi bakıyor qkwnsnan

ŞOK ŞOK ŞOK: Minho'nun bakışlar yine şaşırtmadı

Patient |minsung|Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin