Patient |minsung|

12. Bölüm

Jisung:

Gözlerimi açtığımda yine ordaydım.

Beyazlık, her yerdeydi. Ellerim bağlanmıştı ve bir camdan beni izleyen insanlar vardı.

Yine o lanet olasıca yerdeydim

Yine tek başımaydım.

Yine hayatı sorgulamak üzere buraya konulmuş bir varlıktım.

Sustum. Odanın bir köşesine çekilip bu anın bitmesini bekledim.

Sonra bir anda kapı açıldı.

"Jisung? Hatırlıyor musun neler olduğunu?" diye soran cani Jeonghan gelmişti.

Cevap vermedim ona.

Sadece gözlerimi kapatıp iyi hissetmek istiyordum. Ama her zaman gelip anın içine sıçıyorlardı. Beni yaşatmak için savaştıklarını söylüyorlardı ama her zaman ölüyormuş gibi hissediyordum..

"Jisung. Bana cevap ver. Nerede olduğunu, kim olduğunu, kim olduğumuzu hatırlıyor musun?" diye sordu otoriter bir ses ile.

Başımı onaylarca salladım, "Evet. Kahretsinki yaşadığım her şeyi hatırlıyorum. Hatırlamamayı dilerdim ama hatırlıyorum. Şimdi beni beyaz odam ile baş başa bırak. Çıkarttığında sorgularsın." dedim.

"Ne dilediğine dikkat et.." gibisinden bir şeyler mırıldandı. Ardından odadan çıktı.

Bir kaç dakika sonra bende çıktım. Üstümü değiştirdim ve yine anestezi hapları aldım.

Artık mahkumdum ve gardiyanlarımın beni götürmesine izin vermekten başka yapabileceğim hiçbir şey yoktu.

𖡍𖡍𖡍

Gözlerimi açtığımda bu sefer bir sandalyeye bağlanmıştım. Kollarım sandalyrnin kollarına kelepçeliydi. Aynı şekilde bacaklarımda sandalyenin ayaklarına kelepçeliydi. Vücudumun kalanı zaten bir halat ile bağlanmıştı.

En azından farklı taktikler geliştiriyorlardı..

"Beni neden buraya bağladınız?" diye sordum.

"Nedenler sonuçları değiştirir mi sence?" dedi Jeonghan.

"Evet. En azından bakış açımızı ve o kişiye karşı olan düşüncelerimizde etkilidir." dedim. Yutkunduğunu görebiliyordum.

"Pekala, şimdi söyleyeceğim ve izleteceğim şeyler hoşuna gitmeyebilir. Bu yüzden zarar vermeni önlemek amacı ile seni bağladık." dedi.

"Eğer hoşuma gitmeyecekse söylemeyin o zaman." dedim.

Bu söylediğimi yok sayarak, "Minho'yu seviyor musun?" diye sordu.

"Evet ama konumuzla ne alakası var ki?" diye sordum.

"Çünkü konumuz Minho, Jisung." dedi.

Ne alakaydı ki şimdi Minho?

"Neden konumuz Minho biliyor musun?" diye sordu. Başımı hayır anlamında salladım.

"Çünkü senin hayatın Minho'dan oluşuyor. Minho olmadan sen yoksun. 6 sene boyunca verdiğin tepkilerin hepsi Minho'ya bağlı. Eğer Minho isterse yaparsın neden? Sevdiğin için mi? Alakası bile yok. Çünkü sen onu sevmiyorsun Jisung. Sen ona takıntılısın. Çıkar ilişkisinden ibaretsiniz. O seni koruyor -tabii ne kadar korumak denirse ona da- biraz ilgi veriyor. Sen ise ona ihtiyacı olan arkadaşı veriyorsun. Düşün Jisung. Yanında biri varken seninle ilgilendi mi hiç?" dedi.