Alexander McQueen

2.4K 283 229
                                    

"500 bin won 400, 600 bin won 500.....600 bin 900!"

hyunjin saymayı bitirdiğinde kaşımı kaldırdım "Bu kadar mı yani? daha fazla beklerdim prensimizden."

Hyunjin göz devirdiğinde konuştu "Hayır akıllım, bu sadece elimdeki bilekliğin parası!" dedi kaşlarını çatarken

şaşkınlıkla gözümü açtığımda diğer eşyalara göz gezdirdim "Değerli olduğunu nerden bilip aldın?"

"Canım çünkü bu Alexander McQueen"

"Alexander ne?"

İkinci gözü devirirken konuştu " Marka işte hannie! bu yüzden az öğren diyorum!"

"Neyse ne ya, ne bunları tedarikçiye satarsın. Benim payımı ne yapacağını biliyorsun."

"Yine mi aynı yer? biraz şu parayı kendin için harcar mısın? bağışlamak yerine."

Kafamı hızlıca sallayıp cevap verdim "Ben bu puştun parasını yemem, ayrıca benim param var yeterli"

Hyunjin kaşını kaldırdı "Var mı?"

Gururlu bir şekilde bedenimi kastım "Evet! ve şimdi gidip o göz koyduğum botları almalıyım!"

kıkırdadı "Sonunda alıyorsun! adak adamalıyız! güle güle kullan sapsirik"

Sonda söylediği kelimeye dil çıkarırken hızlıca botu almak için adımlamıştım

-

Mağazaya girip ayakkabıyı almıştım gözlerim ışıl ışıl parlarken lavaboya girdim "Canım bebeklerim, nasıl da güzelsiniz....sizi almak için uzun süre bekledim" dedim ayakkabilari severken

"Sizi uzunca giyeceğim hatta isim mi koymalıyım...?"

Bir süre düşündüm "Buldum! biriniz Alexander biriniz McQueen olsun!"

sonra güldüm " Şaka yapıyorum! hemen inanın zaten"

En son aynaya bakıp kafayı salladığımda kendi kendime söylendim " Han jisung kafayı yedin iyice!'

Musluğun yanına ayakkabı kutusunu koyup hızlıca tuvalete girmiştim. Çıktığımda kutuyu göremeyince girdiğim panikle her yere baktım

Hiçbir yerde yok derken başka bi tuvaletin kapısı açıldığında ayakkabımı giymiş olduğunu gördüğüm kişinin hızlıca üstüne yürüdüm "Sen ne yaptığını sanıyorsun! çabuk botlarımı geri ver!"

Çocuk anlamsızca cevap vermediğinde önümdeki yüze döndüm. Gördüğüm sıfatla paniklerken kendimi bozmamıştım "Sen! M- Her neyse neden botlarım sende?"

Minho bakışlarını formama indirdiğinde "Bizim okuldansın, beni tanımıyor musun?"

"Tanımam neyi değiştirir? zenginler de mi hırsızlık yapmaya başladı anlamadım!?"

"Transfer öğrenci falan mısın? ben mi senin botunu çalacağım?"

Elimi saçlarımdan geçirdiğimde konuştum " Şaka mısın kardeşim sen? ben onlara 800 dolar verdim! ver şunları!" diye çığlık attığımda ayaklarına yapışmıştım

Minho şok olurken botları çekiştirmeye başlamıştım "Ver dedim! ver!"

Minho dengesini kaybederken "Ruh hastası! bırak beni!"

Saçlarımı çekiştirdiğinde canımın acımasıyla beni ittirmeyi başarabilmişti. Arkasını gitmek amacıyla döndüğünde üstüne sıçramıştım "Versene botlarımı orospu çocuğu!"

Minho şokla yere düşerken botun fermuarın açıp almayı başarmıştım "Seni- seni buna pişman ederim! sakın...ALMASANA AYAKKABIMI!"

Bir hırşımla ayakkabıları alıp koşarken arkamda bağıran minhonun sesleri kulağıma geliyordu "SAKIN OKULDA BANA GÖRÜNME"

hijacker | minsungHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin