smoke

1.7K 199 288
                                    


"Biraz yavaşlar mısın lütfen?

Yorgunca nefesimi dışarı verirken soluk soluğa kalmıştım

"bu poşetlerin hepsini bana yükledin!"

Minho ellerini arkada birleştirmiş şekilde önümde yürürken arabayı çoktan park etmiş ve bir yere doğru yolda yürümeye başlamıştı. O sırada da poşetleri bana kitlemiş arkasından sürüklüyordu

"Sana diyorum! bari birini alsan? genç yaşta kütürüm olmak istemiyorum"

Minho olduğu yerde durunca elindeki poşetlerle ona çarpmıştım, olduğum yerde sendelerken minho kafasını olumsuz şekilde sallamıştı

"Sen dememiş miydin istediğin şeyi yapacağım diye? ayrıca şunları doğru taşı."

Gözümü devirirken poşetleri tekrar elime almıştım. Bu kadar şeyi ne yapacaktı, daha doğrusu bunlar neydi onu bile bilmiyordum

Bir süre sonra önümüze gelen binayla ne olduğunu görmek amacıyla kafamı kaldırıp yazıyı okumuştum

Seoul rehabilitasyon merkezi

"Heralde senin için geldik, bir sorunun olduğunu biliyordum."

dediğimde minho cevap vermemiş girişteki hastane kayıt-kabul kısmına yürümüştü

"Acaba bayan kang taburcu oldu mu?"

Anlamsızca Minho'ya bakarken kadın gülümseyip cevap vermişti "Hoş geldiniz Bay Lee, aslında olacaktı ama durumu kötüleşti bu yüzden tedavisi devam ediyor."

Minho kafasını sallayıp kadından ikişer ziyaretçi kartı almıştı birini benim boynuma geçirirken diğerini de kendine takmıştı

27. odaya geldiğimizde minho tıktıklayıp içeri girmişti. Yemeğini yiyen yaşlı kadın odağını bize döndürdüğünde koca bir gülümseme vermişti. Birden ayaklanınca minho sahteden kızmıştı

"Yavaş olun bayan kang, ani hareketler sizin için tehlikeli olabilir!"

Kadın kafasını sallayıp minho'ya sarılmıştı "Nerelerde kaldın! bir haftadır yoksun? bir şey oldu sanmıştım." dedi gözyaşlarının arasından

kadının birden ağlamasına şaşırırken minho satılmasına karşılık vermişti "Bir kaç işim vardı, hem bana bir şey olur mu? turp gibiyim." dedi gülümsemesinin ardından

Ellerimde poşetlerle olduğum yerde ikiliyi izlerken konuştum "Şey, poşetleri artık bırakabilir miyim?"

Minho kafasını sallayıp yatağın kenarını göstermişti. Dediği yere poşetleri yerleştirirken bir oh çekmiştim.

"Bu beyefendi kim oğlum?"

Minho bakışlarını benden çekmişti "O..." daha sonra yaşlı kadının kulağına eğilip fısıldayarak bir şey söylemişti. İkisi birden gülmeye başladıklarında kaşlarımı çatmıştım

"Ne dedin sen?!" diye sesimi yükselttiğimde minho çıkışmıştı "Sessiz ol burada öylece bağıramazsın."

Yaşlı kadın korkup geri çekildiğinde Minho ona dönmüştü "Sadece şaka yapıyor!"

Kadının gülümsemesi geri geldiğinde kendimi biraz suçlu hissetmiştim

Biraz sohbet ettikten sonra minho kadınla vedalaşıyordu "İlaçlarını düzgün kullan yoksa daha gelmem ona göre, bir de bu getirdiğim şeylerden bol bol ye"

Kadın usulca başını salladığında sonunda odadan çıkmıştık. Kollarım önümde bağlı yürürken sadece önüme bakıp konuşmuyordum

"Neden sessizleştin?"

hijacker | minsungHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin