Kısa bir süreden sonra okula gelmiştik. Chan'a beklememesini söyleyip okula hızlı adımlarımı atarken yüzlerin bana dönmesi geç olmamıştı.
Sınıflara girip minho'yu ararken bazılarına görüp görmediğini soruyordum. Üst katta olduğunu söyleyen birisine binaen yukarı çıkmıştım
Arkadan birinin kolumu tutmasıyla bunun seungmin olduğunu görmüştüm "Kaç gündür neden okulda yoksun sen?"
Kolumu ondan kurtarıp "İşim var sonra konuşalım." önüme tekrar döndüğümde seungmin beni tekrar kendine çevirmişti "Bana bir sözün vardı unutuyorsun sanırım?"
Yorulmuşça nefesimi dışarı verirken cevapladım "Anladık var, tutacağız! şimdi izninle gidiyorum"
Seungmin gitmeme izin vermezken hızlıca ittirmiştim "Sana katlanıp sevgili numarası yapıyorum sen karşılığını böyle mi ödüyorsun?"
"Katlanmak? bunu ortaya atan ilk sendin! ben de seninle bu numarayı yapmak istemiyordum zaten. Defolup gidebilirsin!"
Seungminim eli bileğimi sıkmaya başladığında sinirlenmeye başlamıştım "Defolup gitmeyeceğim çünkü ilk istediğimi yapacaksın!"
Etrafımızın doluşmasından dolayı öğretmen gelmişti "Ne oluyor burada! herkes işine baksın, dağılın!"
Hocanın sesiyle birlikte elimi kurtarıp kalabalığın arasından sıvışınca kaçmayı başarabilmiştim.
5 dakika ardından 3. katta Minhoyu bulabilmiştim. Karşısında 40lı yaşlarındaki bir kadın öğretmen onunla konuşuyordu fakat Minho'nun yüzü oldukça rahatsız duruyordu.
İkiliye yaklaşıp konuşmalarının bitmesini beklerken sohbetlerini ister istemez duyuyordum
Minho çıkışmıştı "Tek derdinin para olduğunu biliyorum, babama aşıkmış gibi davranma!"
"Tamam pekala öyle olsun diyelim, ne yapabilirsin? baban beni seviyor ve annene bir kuruş bile vermeyecek."
Minho sinirle kadının üstüne yürümüştü "Böyle bir şey olur mu sanıyorsun? Annem ve öz çocuğu varken miras sana kalır mı zannediyorsun?" dedi dudağı yavaşça kıvrılırken
Kadın sinirlenmişti "Bilmem bunu karnımdaki çocuğa sormaya ne dersin?"
Minho şaşkınlıkla yerinde sendelerken kadının karnına bakıyordu "Yalan söylüyorsun..."
Kadın çirkin ve keyifli gülümsemesini yüzüne yerleştirmişti "Bilmem! Az sonra doktor randevum var gidelim bakalım istersen!"
Kadın Minho'yu götürmek için çekiştirirken minho istemediğini belirten mırıltılar çıkarıyordu
Bu görüntüye daha fazla dayanamayacağımdan araya girdim "Hocam ben arkadaşı sınıfına götüreyim" dedim keskin bakışlarımı atarken
Hoca beni süzüp gülümsemişti "Gerek yok, minho benimle geliyor." Tekrar kolunu tuttuğunda iteklemiştim "Yüzü öyle demiyor ama?"
Minhoya dönmüştüm "Gitmek istiyor musun?"
Minho'nun kıpkırmızı olan gözleri bana dönerken cevapladı "Götür beni burdan."
Emir vermesine karşılık gözümü devirirken yanımdaki kadına gülümsemiştim
Koluma tutunduğunda onu yakınımızda olan amfiye oturtturmuştum. Başı aşağı eğik bir şekilde ayaklarına bakarken sırtımdakı çantadan bir su çıkarıp önüne koymuştum
Sessizliğe devam ederken konuşmaya başladım
"Vay be...Zenginlerin hayatları da ne karışık! meğer tek derdiniz para değilmiş."
