🍓
Seul karakolu 23:57;
Saat ne kadar geç olsa da bütün ekibi çağırmıştım.
Ne de olsa en ufak meselede beni uyandırıp buraya getiriyorlar biraz da kendileri gelsin değil mi?
O kağıtta yazanları okuduktan sonra gerçekten heyecanlanmıştım çünkü bu hastane ile ilgili ne kadar söylentiler olsa da kimse kanıtlayamamıştı.
Eğer bu mektup gerçekse bu işin peşini kimse bırakmazdı.
Biraz araştırma yapmıştım ve bu hastanenin çalışanları ve yöneticileri yaşıyor olsa da hastaların hakkında ki tek bilgi sadece çocukların tedavi edildiğiydi.
Ama kimse oradan kaç çocuğun iyileştiği, öldüğü ya da kapatıldığında başka hastanelere gönderildiği hakkında hiç bir bilgiye sahip değildi.
Belki de cidden bu hastane hakkında söylenilenler doğruydu. Ya da kimsenin tahmin bile edemeyeceği sırlar saklıyordu.
Fakat bu konuda kafamı karıştıran bir soru daha vardı. Bu mektubun o çocukta ne işi vardı?
Joon; neden çağırdın olum bizi bu saatte buraya?
Jun; Geldiniz mi ya...
Yoon; iki saattir konuşmanı bekliyoruz?
Jun; Abartma hyung sen de.
Chan; Bir sorun mu var Yeonjun?
Jun; Evet bir sorun var. Ben çözemedim ama belki siz çözersiniz.
Joon; Ne oldu çocuk söylesene.
Jun; Ben şimdi sokakları geziyordum. Nöbet tuttuğum için sinirliydim falan işte-
Yoon; Çabuk anlat çocuk uykum var.
Jun; Ya sus bir hyung ya! Neyse işte ben böyle önüme bakmadan yürürken birisiyle çarpıştım. Böyle uzun saçlı, maskeli, şapkalı falan bu.
Kook; Hyung-
Jun; Dinle lan!
Kook; Pardon hyung.
Jun; Sonra bu çocuk çarpışınca yere düştü. Sonra kalktı tam geçecekti özğr dile falan dedim buna. Bu da kurtulmaya çalıştı benden olduğu yerde titriyordu zaten güçsüzdü.
Lino; Eee? Gay olma hikayen falan mı bu amk?
Jun; Yok hyung. Neyse bu kafasını kaldırdı bir göz teması kurduk ama görüceksiniz gözlerinin içi böyle bomboştu. Ben anlamadım bir anda elim gevşedi kaçtı gitti başka sokağa. Sonra ben baktım bunun düştüğü yerde bir mektup var açtım okudum bunu.
Joon; Ne yazıyordu?
Jun; Gonjiam Psikiyatri hastanesinden birisinin yazdığı bir mektup.
Yoon; Ne diyorsun lan sen. Ben demedim mi sana nöbet zamanı uyuma diye?
Jun; Ya hyung bak o zaman!
Elimde ki mektubu alıp okumaya başlamıştı. Her kelimede daha çok kaşları çatılıyordu. Tabi bu Namjoon hyung mektubu alıp okuyana kadar sürdü.
Yoon; Gerçek olduğuna emin misin çocuk?
Jun; Emin değilim tabi ki nasıl emin olayım?
Joon; Kim bu mektubu düşüren çocuk?
Jun; Babamın oğlu hyung. Ne bilim ben kim!
Joon; Gerilme velet. Eğer gerçekse yıllardır neden kapandığını bilmediğimiz o hastanenin sırrını öğreneceğiz.
Chan; Şimdi bununla upraşmayalım bence. Evlere dağılalım ve yarım sabah daha enerjik bir şekilde gelip bakalım.
Yoon; Bence de uykum var.
Soo; Hadi iyi geceler arkadaşlar. Bir gelişme olursa ilk beni arayın anında buradayım.
Hyun; Hayır ben!!
Soo; Sus sen.
Hyun; Soobin seni ısırırım çocuk!
Soo; Hoşt.
🍓
Beom; Hyung her tarafı aradım yok ya cehennemin dibine mi gitti bu mektup!!
Jin; Bağırma ve sakın ol Beomgyu. Sadece bana nereleri gezdiğini anlat tamam mı?
Beom; Ben en son ****** sokağına gittim oralarda dolaştım.
Jin; Sonra?
Beom; Tam o sokaktan çıkarken birisine çarptım.
Jin; Kime çarptın?
Beom; Babamın oğlu hyung ne bileyim ya!
Jin; Sakın ol çocuğum sonra ne oldu?
Beom; Düştüm göt üstü yere. Çok güçlüydü ama adam.
Jin; Orada düştüyse? Hem neden bu kadar önemli bu mektup?
Beom; Onlardan intikam almak istiyorum fakat isimleri aklımda kalmıyor...
Jin; Benim adımı iki yılda öğrendin normaldir.
Beom; Eskiden zekiydim.
Jin; O adamlardan intikam alırken bana haber ver ben de iki sıkayım kafasına. Az mı uğraştım seninle.
Beom; O zaman ben mektubu bulmaya gideyim.
Jin; Otur şuraya yarın gidersin Beom.
Yang; Yah! Hyung şu Tae hyung'a bir şey söyle ya Popoma tekme atıp duruyor!!!
Jin; Tanrım sabır ver....
🍓
İyi geceler Meleklerim💜💜💜💜💜
ŞİMDİ OKUDUĞUN
"Seri katil" BTS x SKZ x TXT
FanfictionKimsenin yakalayamadığı Bangtan çetesi ve hayatını onları bulmaya adamış polisler.