42.

6.3K 254 27
                                    

Keyifli Okumalar♡

Ellerimi arabanın küçük ısı geldiği tarafa tuttum. Hava fazlasıyla soğuktu. "Birazdan ısınacaksın bebeğim." Arabaya yeni bindiğimiz için haliyle soğuktu, zaten gelir gelmez klimayı açmıştı.
"Daha farklı şekilde de ısınabiliriz." Diye de eklemeyi ihmal etmedi. Mavi gözlerinden geçen çapkın ifade onu haylaz gösteriyordu.

"Cık...araba kullanan bir insanın dikkati dağılmamalı."

Aynen Yare, biliyoruz...

Kaşlarını kaldırarak 'ciddi misin?' Bakışları attı. Cevabım sadece gülmek olmuştu. Dağ evine gidiyorduk ve çok heyecanlıydım. Baran'ın aslında iç yüzünü görecekmiş gibi hissediyordum. Çünkü her zaman onun daha farklı birisini olduğunu düşünüyordum. Arkadaşlarının yanında ki umursamaz, eğlenceli, çapkın kişiliğinin yanında aslında sakin ve içine dönük birisinin yattığını aramıza ilk mesafe girdiğinde anlamışım. İki sene önce ki yaz yani.

O zaman Baran ile böyle olmamıza normal olarak çok üzülmüş ve uzaktan uzaktan onu izleyerek tespitler yapmaya çalışıyordum kendimce. Neden arıyordum, bu düşündüklerim de o sıralarda ki gözlemlerimdendi işte.

"Yolumuz uyuyabileceğim kadar uzak mı?" Arka planda çalan kısık seste Yüzyüzeyken Konuşuruz ve bedenime vuran sıcaklık uykuyu hatırlatmaktan başka bir şey yapmıyordu.
Baran sanki bunu diyeceğimi önceden biliyormuş gibi arabanın hızını azalttı ve arka koltuğa uzanıp küçük bir battaniyeyi kucağıma bıraktı.

"Ayaklarını kucağıma uzatabilirsin." Gözlerim ışıldarken botlarımı çıkarttım ve dikkat ederek Baran'ın kucağına uzattım ayaklarımı.
Elini bacağıma koydu ve hafif hafif okşayarak masaj yapmaya başladı direkt. Bende rahat bir şekle girip gözlerimi kapattım.

Akşam sekiz gibiydi. Bugün günlerden cumaydı ve pazar günü gündüz dönecektik. Babamdan izin almam biraz zor olsa da halledebilmiştim. Beni paylaşamayan tarafı hala oldukça aktifti. 

Geçen akşam abimler bize gelmişlerdi ve birlikte kaymıştık. Onları o kadar özlemiştim ki gitmelerini hiç istememiştim bile. Gece geç saatlere kadar sokakta kalıp oyun oynamıştık. Hoş sadece biz değil mahallede ki herkes öyleydi. Sanırım kaç yaşında olursak olalım kar insanı aynı yaşa getiriyordu.

Uykuya dalmak üzereyken araba bir anda durup Baran camını açınca ayaklarımı kendime çekip ne olduğunu anlamaya çalıştım.
"Buyur kardeşim?" Cama doğru hafif eğilmiş siyah montlu biz yaşlarında bir çocuktu. Hemen ardında da bir kız vardı ama bedeninin sadece yarısı gözüküyordu.

"Arabamın lastiği patladı, malum burdan kimse geçmez. Var mı yapabileceğin bir şey?" Sesinde ki bıkkınlık ziyadesiyle hissedilir biçimdeydi.
Baran kafasını salladı ve emniyet kemerini çıkarttı. "Yedek lastiğim vardı." O arabadan inince bende indim ve peşinden gittim. Saçma bir senaryo kuruyordum belki ama insanlara güven olmazdı.

Hoş benim ultra bir gücüm yok ama yine de gitme ihtiyacı duyuyordum.

Az önce yarısına kadar gördüğüm kızı şimdi tam görebiliyordum. Siyah dalgalı uzun saçları hayranlıkla bakmamı sağladı. Beline kadad uzanıyordu ve çok güzeldi. Beresini çekistirerek kulaklarını örttü iyice. İlgisi sevgilisi olduğunu tahmin ettiğim çocukta olduğu için beni fark etmemişti.
Beyaz teni soğuktan dolayı kızarmıştı. Yanakları ve burnu da bunu doğrular nitelikteydi.

Ellerini şişme montunun cebine soktu. Bakışlarımı en sonunda hissedince bana baktı. Gülümseyerek bir kaç adımda yanına vardım.
"Merhaba, Yare ben." İkimizin de eli cebinde olduğu için elimi uzatmadım.
"Merhaba Ahu bende." Ahu... güzel bir isimdi.

SARIŞIN / YARI TEXTİNG / TAMAMLANDIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin