33.

10.1K 334 69
                                    

Keyifli Okumalar♡

"Ya bırak saçımı pislik." Sanki ben saçını çekmiyormuşum gibi cırlıyordum.
"Bırakırsan bırakırım." Sırf daha fazla canım yanmasın diye saçını bıraktım. Sırıtarak saçımı bıraktı ensemden çektiği için elimi enseme götürdüm ve ovuşturdum.
"Öküzsün Deniz öküz." Diyerek valizime bir kaç eşya daha sıkıştırdım.

"Abiye öküz denir mi kızım günah günah." Dedi ve valizime koyduğum cropu eline alıp odada rastgele bir yere fırlattı. Çığlık attım ve üzerine atlayıp yumruklarımı geçirmeye başladım. Sırf Baran'la gideceğim diye kıskançlıktan saçma sapan şeyler yapıyordu sabahtan beri. Bir yandan kahkaha atıp diğer yandan da ellerimi tutmaya çalışıyordu.

"Yeter lan sabahtan beri yeter!" Diyerek az önce asılmayı bıraktığım saçlarına tekrar asıldım. Oh olsundu.
"Ah acıyor lan! GAYE, ANNE BU CADI ÖLDÜRÜYOR BENİ!" Kötü kadın gülüşü yapıp kafamı geriye attım. Tabi bunu fırsat bilerek omuzlarımdan tutup geri attı, totom yerle buluşarak isyan bayraklarımı çektim.

Gaye odaya girerken şaşkınlıkla ikimize baktı. Beline bağlı önlük vardı ve elleri de hamurluydu. Bugün annemle tüm günü mutfakta geçirmeye yemin etmişlerdi. Gaye de annem gibi yemek yapmayı çok sevdiği için ikisi yeni tarifler deniyordu.

Gelin kaynana mutfakta nihaha.

"Bu haliniz ne?" Diyerek gülmesini tutamadı. Gülmekte haklıydı çünkü saçlarım yolunmaktan kabardığına emindim. "Yetiş sevgilim, bu kız beni öldürüyor." Abim masum moduna geçerken kafamı yana eğdim.
"Hayır Gaye bu salak sabahtan beri benle uğraşıyor." Bir yandan da işaret parmağımı abime uzatmıştım.

"Kızı sal Deniz." Diyerek kapının pervazına yaslandı. Abimin yıkılmış bakışları ile kahkaha attım. Aferin Gaye'ciğim görümcen ile aranı iyi tut ki örümcek olmayayım.

"İçim kan ağlıyor içim." Diyerek yatağımdan kalktı. Otuz iki diş gülümsedim ve odadan çıkışını izledim. Gaye de bana göz kırpıp abimin peşinden gitti. Bende ayaklanıp tekrar valizimi hazırlamaya koyuldum. Komodinin üzerinde ki saat beş buçuğa gelmek üzereydi. Yarın ve sonra ki gün dersim yoktu, Baran'da babanesine gideceğini ve beni de götürmek istediğini söylemişti. Babanesinin köyde yaşadığını söylemişti. Açıkçası köy ortamını pek bilmediğim için gitmek de baya istedim.

Baran'ın değer verdiği kişiler ile tanışmak çok özel hissettiriyordu.

İzin konusuna gelirsek...babamdan bunun için izin almak biraz zor ve yalanlı olmuştu. Bu aralar pek evde durmadığım için babamın dikkatini bir hayli çekiyordum. Neyse ki anneciğim olaya el atarak sorunu çözmüştü. Bu iki günlük kaçamak kafa dağıtmak için baya iyi olacağa benziyordu.

Baran yedi gibi gelicekti ve ben daha tam olarak hazır bile değildim. Telefonumu elime alıp playlistimden şarkı açtım ve hazırlanmaya koyuldum.
Her ne kadar iki gün kalacak olsak da benim gözüme kıyafet yetersiz geldiği için olması gerekenden biraz daha fazla kıyafet koymuştum. Huyum kurusun.

Zor bela bütün işlerimi hallettikten sonra Baran'ın gelmesi de denk gelmişti. Babam olmasaydı onu da yukarı çağırıp yemek yiyecektik fakat benim gitmem ile Baran'ın da aynı zamanda çıkış yapması dikkat çekeceği için olmamıştı malesef.

Baran arabadan çıkıp yanıma geldi ve sarılıp dudağıma öpücük kondurdu. "Güzelim gelmiş." Dedi ve valizimi bagaja koydu.
"Sevgilim gelmiş." Dedim ve yanağını öpüp açtığı kapıyla arabaya bindim. Yola koyulurken için kıpır kıpırdı, akşam yolculuğu yapmak en sevdiğim şeylerden birisiydi.

"Naptın bakalım?" Dedi sohbet açarak. "Deniz'le uğraştım tüm gün ne olacak, sana da yapıyor mu ya bu kıskançlık hallerini falan?" Dedim sitemle. Güldü ve kafasını sağa sola salladı. Gri eşofman ve üzerinde ki beyaz tişört dikkatimi çekti. Fark etmeden ikimiz de aynı şeyleri giymiştik sadece benim üzerimde ki croptu.

"Hayır biz gayet normaliz." Oflayarak güldüm. Yanağımı sıktı ve ardından eli ile yüzümü kapattı. Bir eli tüm yüzümü kapatmaya yetmişti. Yüzümü sıkarak anlayamadığım bir kaç nida çıkarttı.
"Yaa.." diyerek elinden kurtulmaya çalıştım. En sonunda pes ederek elini çekti.

"Baran, hani siz İzmir'lisiniz ya. Babanen neden İzmir'in bir köyünde yaşamıyor genellikle hep öyle olur ya." Gideceğimiz yeri merak ediyordum doğal olarak.

Köprüye geldiğimiz için fazlasıyla yoğun bir trafik başlamıştı. Parmaklarını sırayla direksiyona vurarak ritim tutmaya başladı. "Dedem yaşadığı zaman İzmir'delerdi. Ama dedem vefat edince babanemde kendi köyüne döndü. Bana sorarsan İzmir de ki köy sıkıcıydı." Ayakkabılarımı çıkartıp yan döndüm ve bağdaş kurdum.

Yaşasın geniş koltuklu arabalar!

"Neden?" Dedim ciddiyetle.
"Çünkü kız yoktu." Bana baktı ve tepkimi ölçmeye çalışır bir hali vardı ve bir yandan da sırıtıyordu.

"Pislik aklı fikri kız da tabi." Diyerek koluna vurdum. Tabi ki ona bir etki etmemişti. Arabada gülüşü yankılandı. O gülmekten konuşamazken ben konuştum.

"Sen git köye bul başka kızları, çok var herhalde orda. Bende İzmirde ki köye gideyim erkek vardır falan orda." Gülüşü solarken ben sırıttım. Şaka öyle yapılmaz böyle yapılır Baran bey.

"Yok kız da erkek de, bir tane erkek ben varım sadece." Dedi ciddiyetle.
"Aa tüh!" Dedim kinayeyle. Yoldan gözlerini çekti ve bana baktı tekrar.
"Yare siktirtme şimdi o erkekleri bana valla sinir oluyorum." Dedi sitemle. Dudaklarımı birbirine bastırdım ve uzanarak kollarımı boynuna sardım. Trafik o kadar yoğundu ki gıdım gıdım gidebiliyorduk. Yanağını art arda öptüm.
"Oy kıskanırmış da, sen başlattın." Dedim ve yanağını ıslak bir şekilde öptüm. Sesini çıkarmayınca dudaklarına yöneldim. O ilgi tekrar bana çevrilecekti bir kere.

Dudağına hızlı hızlı öpücük kondurdum. Ama hala tık ses yoktu. "Ya sen ne kadar mızıkçısın kendini yapınca bir şey yok, ben yapınca trip." Hala bir şey demeyince gözlerimi kıstım. Demek ki inat ediyordu, ama ben ondan daha inatçıydım. Bir elimi tişörtünün eteklerine getirdim ve elimi ağır ağır içeriye soktum. Kısa bir an yola baktığım da hala trafik olduğu için ilerleyemiyorduk.

Alt dudağını dudaklarımın arasına aldım ve elimi karın kaslarında gezdirmeye başladım. Elimin altında ki ten kasılırken istediğime ulaşmanın zaferi ile dudaklarımı ayırıp gülümsedim.
"Sarışın...çok fenasın." Sonunda konuşurken kaşlarım havalandı.

"Öyleyimdir." Diyerek elimi sürterek gezdirdim. Gözlerini kapatıp başını yaslarken dudaklarına öpücük kondurdum ve çenesine doğru indim. Öpücüklerimi boynuna kadar indirdim bir yandan da elim vücudunu talan ediyordu.

Baran dayanamamış olacak ki gözlerini açıp kafasını kaldırdı. Sırıttım ve kafamı çekip koltuğuma tekrar rahatça yerleştim. Baran'ın afallamış yüzü ile gözlerimi kırpıştırdım. "Trafikteyiz sevgilim aa..." diyerek elimle yolu gösterdim. Kafasını ağır ağır salladı.

"İntikamını alırım bunun Sarışın." Dedi ve burnumu sıktı. Öpücük attım ve kafamı cama yasladım. Uzun ya da kısa yolculuk olsun arabada hemen uykum gelirdi ve şuanda da o kısma gelmiştim.

Beş on dakika gözlerim benden bağımsız kapanmaya başlarken Baran'ın bir şeyler dediğini fark ettim ama yalnızca mırıldanma gibi gelmişti.

.
.
.
Köy baya eğlenceli olacakk!
Bir sonra ki bölüm tabikisi amaa

SARIŞIN / YARI TEXTİNG / TAMAMLANDIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin