43.

6.7K 253 147
                                    

Keyifli Okumalar♡

Valizler ile birlikte salonun ortasında dikildim. Hangi odaya koyacağımı bilmiyordum ve Baran daha çıkmamıştı.
Hafiften acıkmıştım da, buraya gelirken bir kaç bir şeyler almıştık zaten, Baran buraya sık geldiğini söylemişti. O gelmese bile arkadaşlardan gelenler olduğu için dolapta bir kaç şey bulunuyormuş.

"Bebeğim, odama bırakalım onları." Diyerek valiz taşıma işini devraldı. Ağır adımlarla onu takip ettim. Tuvalet kapısının karşısında ki kapının kolunu indirdi. Sade bir oda bizi karşılarken ilk dikkatimi çeken şey tavanın bir kısmının cam ile kaplı olmasıydı.
Tam olarak yatağın üzerine ve biraz daha ileriye uzanıyordu.

Kar taneleri ise çoktan üstünü örttüğü için bembeyazdı.
"Çok güzelmiş." Neyi kast ettiğimi anlarken kafasını salladı ve oda tavana bakti.
"Şu tutacağı çekersen üzerinde ki karlar gider." Camın başladığı yeri işaret etti. Kaşlarım havalandı, ve dediği yeri tutup kendime doğru çekmeye başladım. Dediği gibi karlar gitmişti. Ama yağan kar ufak ufak doldurmaya başlamıştı camın üzerini.

"Keşke daha geniş bir vakitte gelseydik burası çok güzel." Dedim hayranlığımı dile getirirken. Kış insanı olmayan ben bile baya sevmiştim şimdiden. 
"Kış bitmeden yine geliriz sen iste yeter ki." Gülümsedim ve valizimi açtım.

Üzerimi değiştirmem gerekiyordu. "Ben acıktım." Bir yandan da eşofman ve kalın bir sweet çıkartmıştım.
"Bende öyle, ne yapalım?" Sweetimin eteklerinden tuttup çıkarttım. "Bilmem, bak sana çok güzel bir sandiviç yapabilirim." Dedim sırıtarak. Üzerimde atlet ile kalmak hemen üşüme perilerimin gelmesini sağlamıştı.

"Vaay değişik bir yemek ha? Bana uyar." Alayı ile gözlerimi kıstım o ise gülmek ile meşguldu. Tamam yemek yapmayı bilmiyor olabilirdim ama yani iyi olduğum konular da vardı.

Sandiviç yapmak? Yemek? İyi olduğun konu?

Ehe, her neyse. Eşofmanımın iplerini de bağlayıp koca adımlarla Baran'ın yanında bittim ve omzuna yumruk attım. "İkinciyi istersen nah yaparım ama sana." Diyerek saçımı savurdum ve mutfağa doğru yol aldım.

O da peşimden geldi ve kalçasını ada tezgahına yasladı. "Yarım saatlik bir işim var, bu da sana yarım saatlik zaman demek. Bakalım nasıl bir 'sandiviç' yapacaksın." Eliyle saçlarını karıştırdı ve başını yana eğdi. Alt dudağını sarkıtmış beni izliyordu.

Dudaklarımı birbirine bastırdım, çünkü şuan olduğu hali çok tatlı gözüküyordu ve yanaklarını öpmek istiyordum. Fakat gaza gelmiştim ve şuan tripli, hırslı bir Sarışındım.
"Hadi canım işine hadi." Diyerek arkamı döndüm ve malzemeleri tezgahına üzerine koymaya başladım. Derin bir kaseye ihtiyacım olduğu için dolapları tek tek açmaya başladım.

"Canını yesinler senin." Diyerek uzanmaya çalıştığım kaseyi aldı ve yanağımı öptü.

***
Bardaklara kaynar suyu koydum ve sallama çayları demlenmesi için batırıp çıkarttım.
Sandiviçlerimizi ve çaylarımızı tepsiye koyup şöminenin yakılacak odunlarını düzenleyen Baran'ın yanında ki pufa kuruldum. Tepsinin düşmemesi için özel bir çaba sarf ederek yere koydum.

"Ellerimi yıkayıp geliyorum şefim." Dedi ve ayağa kalktı. Hala dalga geçiyordu pislik.
Şömineyi çoktan yakmıştı ve çok güzeldi, ateşten gelen çıtırtılar ve sıcaklık insana huzur veriyordu.
Baran sonunda geldi ve önüne koyduğum ekmeği aldı direkt.
İlk koca ısırığını aldı ve çiğnemeye başladı. Küçük meraklı bir çocuk gibi her mimiğini anlamak için izliyordum.

Kimseye bir şeyi beğendirmek zorunda değildim evet, ama insan sevdiği birisine bir şeyler yapınca iş öyle olmuyordu.

"Sen bunun içine ne kattın?" Kaşlarını çattı. Benimde yüz ifadem bozulurken "Noldu ki?" Diyerek sordum.
"Yavrum bu çok güzel." Tuttuğum nefesimi bırakırken güldüm. Bir an öyle bir ciddiyetle söylemişti ki bir şey oldu ya da alerjisi var zannetmiştim. Eski mooduma dönerek bilmişçe kaşlarımı kaldırdım. "Yalnız biz öyle herkese söylemiyoruz meslek sırlarımızı." Geçenlerde turşuyu çok sevdiğini ve nerde kullanılırsa kullanılsın harika olacağını söylemişti.

SARIŞIN / YARI TEXTİNG / TAMAMLANDIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin