Sanırım ben çok özledim Sarışın'ı🥺
Merhabalar♡
Keyifli Okumalar♡
Parmaklarım cezveyi tutmazken ofladım. Bulem gülerek cezveyi elimden aldı, bu Baran'ın kahvesiydi. Diğerlerini makine de yapmış ve dağıtmıştık. Sanırım heyecandan ölecektim, bu atmosfer çok farklı hissettiriyordu.
"Kızım sakin ol, bak sakin olmazsan tuzu basarım kahveye." Bulem'in şakacı tehditlerine gözlerimi açtım. Tuz atacak mıydık yani?
Çok acı gelir içemezdi ama."Ya tuz atmasak-" Sözümü kesen kucağında Aylin ile gelen Gaye'ydi. Aylin'in sarı saçlarına şekil vermekle işi bitmişti. Küçük saçlarının yarısını balık sırtı örüp yarısını da at kuyruğu yapmıştı. Aylin aşırı hareketli bir bebek olduğundan bunu yapması bir hayli güçtü fakat Gaye onun hiperaktifliğine ayak uydurabilen bir anneydi.
"O tuzu atmazsan seni keserim Yare." Gaye'nin şakacı tehditlerine karşılık köpek yavrusu bakışlarımı gönderdim. İçeriden sohbet muhabbet sesleri geliyordu, Baran'sa dizi ile ritim tutarak kahvesini bekliyordu. Hayatımda onu bu kadar heyecanlı ve eli ayağına dolaşmış bir şekilde gördüğümü hatırlamıyordum. Çiçeği neredeyse anneme veriyordu bugün.Tuz kabından parmaklarımın ucuna birazcık aldım ve fincanın içine döktüm. En azından su içerdi hemen iyi gelirdi dimi.
"Hadi bakalım yavrum al tepsiyi." Bulem tepsiyi bana uzatırken heyecandan titreyen dizlerimi sabit tutmaya çalışarak kameraya gülümsedim ve bir kaç farklı poz da fotoğraf çektik.İçeri girmemle gözler bana dönerken tepsiyi Baran'ın önünde ki küçük masaya bıraktım ve hemen yanına oturdum. Bana baktı ve gülümsedi ardından ceketinin iç cebine gitti eli. Küçük kırmızı bir gül çıkarttı hemen sonra küçük zarif bir kutuyu da tepsinin yanına bıraktı. Herkesten gülüşme ve tebrik eden sesler gelirken otuz iki dişim ortaya çıkacak şekilde gülümsedim.
O bana jest yapsın bende ona tuzlu kahve yapayım dime...
Tuttuğu fincanı dudaklarına götürürken gözlerimi kapattım. Bozuntuya vermemek için yüzünü bir hayli zorladığı belliydi. Gözlerim hemen karşımızda oturan annesine kaydığın da yüzünde gülümseme olsa da oğluna acır gibiydi. Bu özel günde hem annesinin hemde babasının yıllar sonra bir araya gelmesi de Baran'ı garip hissettirmişti ayrıca.
Baran fincanı bitirirken odada ki herkesten bir alkış koptu. Vakit kaybetmeden bardakta ki suyuda kafasına dikerken güldüm.Sıra malum konuşmaya gelirken terleyen avuç içlerimi çıplak dizlerime koydum. Bebek mavisi belime kadar oturan kısa bir elbise giymiştim. Askılıydı ve hafif derin bir sırt dekoltesi ile süslüydü, onun haricinde şık ama sadeydi. Olması gerektiği gibi olduğunu düşünüyordum.
"Efendim gelelim sebebi ziyaretimize..." Sinan amca o malum girişe girerken Baran birden ayağa kalktı. Normal olarak herkes ona bakarken bende ne yapmaya çalıştığını anlamaya çalıştım.
"Bir şeyler mi söyleyeceksin Baran?" Dedi Bulem. Ama alttan alttan gülüyordu, onlar Ferhat ile çoktan nişanlanmışlardı ve onların istemesinde de Baran Bulem'e deli gibi kaynamıştı. Bulem için intikam günüydü.Baran hiçbir şey demiyor sadece sırıtıyordu. Yutkundum ve başımı eğip güldüm. Heyecandan ne yapacağını şaşırmıştı anlaşılan.
(Ben niye bunları yazarken sırıtıyorum qozkqkxkekx)
Baran'ın iki parmağını tuttum ve hafifçe çekeledim. "Baran otur sevgilim." Dedim kısık sesle. Kendine gelmişçesine kaşlarını kaldırıp indirdi ve 'he' diyerek oturdu. Herkesten kahkaha tufanı koparken konuya tekrar giriş yapıldı.
"Evet sebebi ziyaretimize gelecek olursak...Gençler birbirlerini sevmiş, görmüşler..." Sinan amca konuşurken aklım beş yıl öncesine kaymıştı. Her şeyin başladığı o yaza...Bu günler aklımın ucundan bile geçmezken Baran ile itişmeli, kavga etmeli günlerimiz ve sonrasında birbirimizin hislerini anlamamız. O yaz birbirimize açılmasaydık belki de şuan hiç burada olamazdık.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SARIŞIN / YARI TEXTİNG / TAMAMLANDI
Short Story"Abiler ya da arkadaşlar bu tür yaklaşımlar yapmaz sarışın." (! Reklam yapmak yasaktır.)