SAFTİRİK

BÖLÜM-3

Senin Yaptığın Atar Benim Hayatıma Renk Katar.. ;)

Bazı insanların şanssız olduğunu biliyordum da yani şanssızlığın insanlardan sindirim yolu ile oksitlenmiş bir şekilde çıkan şeyi yapın demedik yani. -şansızlığın da bokunu çıkarın demedik demek istedi- Şu an tesadüfün dibine vurmuş , şanssızlığın da zerresine kadar yaşıyordum. Yerde yumuşak bir zeminde kalakalmıştım. Ve bu yumuşak zemin Ozan'dı. Ben onun hayran olduğum sarı saçlarına bakarken -evet saçlarına hayrandım hatta bir ara kendisine de söylemiştim- o ise bana şaşkınlıkla bakıyordu.

'' Cemre'' dedi şaşkın bir ifade ile.

'' Ozan'' dedim ben de onun gibi yaparak. Sonun da ikimiz de nasıl bir durumda olduğumuzu anlayıp toparlanmaya çalıştık. Ayağa kalktığımda şaşkınlıktan ne yapacağımı kestiremediğim için gitmeye yeltendim . Ama tam gidecekken Ozan elimden tutup kendine çekti. Şu an aramızda santimlik yer vardı.

'' Cemre, bu halin ne ??'' dedi. Konuşurken nefesi yüzüme çarpıyordu. Ve bu da benim ürpermeme sebep oldu. Ne oluyor lan?

'' Hiç ya arkadaşımla biraz eylenelim dedik. Sonuç bu'' dedim dudak büzerek. O da çapkınca gülümseyerek.

'' Hey! Çok tatlısın. Şu an dudağını düzeltmezsen her an seni öpebilirim!'' dedi.

'' Korkmalı mıyım??'' dedim şaşkınca kaşlarımı kaldırırken.

'' Evet, ama geç kaldın. Özür dilerim'' der demez aramızdaki santimlik yeri dudakları ile kapadı. Dudaklarımda baskı hissedince sinirlendim tüm sinir hücreler ayağa kalkmış 'Hücum' emrini bekliyorlardı. Şaşkınlıkla açılan gözlerimle refleks olarak tokat attım. Elini yanağına götürdü.

'' Ö-özür dilerim Ozan'' dedim şaşkınlıkla.

'' Bir şey olmadı. Adımı söyleyince geçti.'' Dedi kızarmış yanağından elini çekerken. Gittikçe yaklaşan bir ses geliyordu. Hah bu Selin'in sesiydi. Selin bizi görünce dondu. Ağzından tek çıkan kelime

'' ENİŞTE'' olmuştu. Tövbe ya. Selin de Ozan ile tanışıktı. Yani benden önce birbirlerini tanıyorlardı.

'' Ooo Selin naber ?? '' dedi Ozan ayağa kalkarken. Ben hala etrafa sinirli bir şekilde bakıyordum. Selin beni gördüğünde

'' Yanlış bir zamanlama mı?? '' dedi mahcupça.

'' Biraz öyle oldu.'' Dedi Ozan elini ensesine götürerek. Ben de Selin' e dönerek

'' Biz gidelim .işimiz var daha .'' dedim Selin'e bakarak. Ama Ozan Bey beni takmayarak. Selin'e dönerek

'' Bizi biraz yalnız bırakır mısın Selin??'' diye sordu her zamanki nazikliği ile.

'' Tabii ben dışarıda turlarım siz konuşun.'' Dedi Selin ve zıplayarak yanımızdan uzaklaştı.

'' Bunu yapmak zorunda mıydın ??'' dedim sinirli olduğumu belli edercesine.

'' Özür dilerim Cemre. Cidden dayanamadım bir an gerçekten çok özür-'' derken işaret parmağımı dudaklarına bastırarak onu susturdum.

'' Seni çok seviyorum Cemre. Lütfen bana kızma. Ne diyeceğini çok iyi biliyorum ama senden de ayrılamıyorum Cemre. Lütfen af et.'' Dedi . Gözleri dolmuştu. Ne gözleri mi dolmuştu.

'' Ozan !'' dedim şaşkınca. Gerçekten ağlıyordu.

'' S-sen ağlıyor musun??'' dedim. Şu an yaşadıklarımız çok saçmaydı. Ne olmuştu ki ağlamıştı şimdi. Elimle usulca akan göz yaşını sildim . O ise sadece gözlerime bakıyordu.