BÖLÜM - 19

62 12 10
                                    

DEMİ LOVATO- NİGHTİNGALE -dinleyin-

"Cemre kızım hadi uyan!"

"Mhm anne ya bırak"

"Ali kızın uyanmıyor" ispiyoncu bir anne ne kadar güzel(?)

"Ya baba bugünlük gitmesem okula"

"Hadi kızım hem bak Bugün Cemre'nin doğum günü daha hediye bakacağız" lan! Ben onu unuttum ya! Lan bugün hem okul var hem de alış veriş şeysi var. Hemen uyanıp karşıma akşamdan hazırladığım formalarımı çıkardım. Üstümü giyinir giyinmez saçımı önden topuz yapıp aşağı indim. Her zamanki boş çantamla dışarı çıkıp servisi beklemeye başladım. Telaştan annemle babamı öpmeyide unutmuştum. Servis geldiğinde hemen Selin'nin yanına damladım.

"Ölüyor muyum acaba?" dedi bana bakarak.

"Ne alaka?"

"E kanka çok erken çıktın"

"Hı şey ya babam sağ olsun telaşla uyandırdı"

"Ne telaşı?"

"Cemrenin doğum günü ya bugün alış veriş falan dedi babam telaş ettim o yüzden" gülümseyip göz kırptı. Ne ayak bakışıydı bu.

"Hediye almayı severim bu yüzden telaşlandım"

"İnşallah saçmaladığının farkındasındır" 'bok ye' bakışı attım.

------------

"Bu kırmızı nasıl anne?" annem çıkardığım kırmızı yumuşacık ve sıcacık (erkek) ceketine baktım.

"E bu çok güzel kızım"

"Cidden mi?" dedim sevinçle.

"Hı hı" ceketi koluma takıp kendime bir şeyler bakınmaya başladım. Gözüme hafif kısa siyah beyaz yakalı üst çıkardım. İçeri girip denediğimde tam üzerime oturmuştu. Başka bir mağazaya girdim altına bir şeyler bakarken morlu bir şey parladı birden. Hemen eteği kaptım. Dizimin bir karış aşağısındaydı. Ben bunları alırken annen nerde senin diyeceksiniz. Annem ile hediyeleri aldıktan sonra ayrıldık o kuaföre gitti ben dolaşıyorum işte. Ayakkabı mağazasına geçip bir kaç normal topuklu şeyler denedim. Tam çıkıyordum ki gözüme bir şey çarptı. Hemen yanına gidip incelemeye başladım. Oha çok güzel bu! Siyah ve beyaz parıltıları olan cam topuklu ayakkabı ayağıma uyacak numarayı alıp denedim çok güzel durmuştu. Kot eteğimin küçük cebindeki telefon titremeye başladığında elime aldım. Annem arıyordu.

"Efendim Annecim"

"Kızım ben çıktım eve gideceğim sen gelirsin" gülümsedim hemen de kaçarmış.

"Tamam Annecim ben biraz dinlenmek içim kafaye geçerim sonra eve gelirim"

"Tamam öptüm"

--------

"Buyrun efendim" bir tatlı çocuk yanımda durunca ona baktım. Bir porsiyon senden alayım desem çok mu abazaca olur? Acabaa.

"Bir şekerli kahve alayım ve çikolatalı bir dilim pasta" hangi kafeye geldim diye sorarsanız (çok önceden unutulan kafaden arkadaşı olan) Buğlemdeydim. Kafe yerine bayılıyorum ve her geldiğimde daha çok seviyorum burayı. Sipariş gelince çocuğa gülümsedim.

"Kız Cemre unutulduk ha" dedi birden önüme çıkan Buğlem.

"Ya hiç sorma canım okul arkadaş Selin falan derken seni unuttum"

"Önemli değil biz Selin ile o arayı kapatıyoruz. Hem senin Cemre işi ne oldu" gülümseyip ellerimi birbirine kenetlendim.

"Bir tek sen bileceksin tamam mı?" kafasını hevesle sallayıp beni dinlemeye başladı.

SAFTİRİKHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin