CEMRE'DEN(KIZ)
Şaka mı bu? Yani burada bile mi? Ya şu an yerimde tepinmek üzereyim. Görkem'i kesinlikle evde öldürmeliydim. Kavga çıkmasa iyidir. Çünkü Cemre bize çok kötü bakıyordu. Hadi ama yarın okullar açılıyor ve son günümü böyle geçiremezdim. Üzerimdeki mini üzerinde dantel işlemeli ve götümü zor kapatan elbiseye lanet ettim. Selin salağı bizi yalnız gönderdiği için yanımda birine saydıracağım kişi de yoktu yani. Cemrelerin oturduğu masanın arkasındaki masaya oturduk. Koltuklar kahverengi ve iki koltukta yani bizim ve Cemrelerin oturduğu koltuk sırt sırtaydık. Ama Cemre bizi görebiliyordu. Çünkü o sırt sırta olan koltukta değil karşısındaki koltuğa oturmuştu. Ah ben nasıl rahat oturabilecektim arkamı dönmüş bir şekilde hem de.
'' Ne içersin?'' diye sorulan soru ile kendime geldim.
'' Şeftalili meyve suyu.'' Derken Görkem de bana ciddi misin? Bakışı atıyordu. Asla bira içmezdim. Bir ara tadına bakmış gibiydim ve hatırlamıyorum.
'' İki bira.'' Dedi Görkem bana gülerek. Ya burada bir şeyler eksik. Şimdi hikayelerde kızın hoş bulduğu bir çocukla bir yerde karşılaşırsa illaki yanlarında kız da olması lazımdı değil mi? Ama niye burada yok. Düşünürken mimik yaptığım için Görkem bana bakıp.
'' Cemre yine kimi kıskanıyorsun?'' dedi. Ağzım şaşkınlıkla aralanırken çenemi tutup kapadı. Görkem ile aynı koltukta oturduğumuz için elini omzuma atmıştı. Neredeyse dip dibeydik. Biralarımız geldiğinde elime hemen alıp fondipledim. Biraz kendime gelmem lazımdı ve kesinlikle bir daha bad boy lu şeyler okumayacaktım.
'' Hop hop sakin ol Cemre. Yavaş iç.'' Dedi Görkem. Sus sen çocuk zaten sana sinirliyim. Demek isterdim ama üşeniyordum. Saçmalığa bakar mısın? Neredeyse şehirden çıktık ve uzak bir bardayız ama yine karşılaştık. Bu bir kader mi yoksa cilveleştirilmiş halimiydi? Derken kendi kendime gülümsüyordum. Tek makyaj olarak yaptığım şey şeftalili rujumdu. Anlayacağınız gibi şeftaliyi çok seviyordum. Yavaş yavaş kendimden geçerken WC'ye gitmem gerektiğini hissettim.
'' Beğn –hıçkırık- geliyoğum.'' Derken habire hıçkırıyordum.
'' Geleyim mi?'' dedi.
'' Hağıy ya ğelme.'' Derken harfleri ne kadar saçma çıkardığımın farkındaydım.WC'ye girerken tam kafamı kapıya çarpacakken biri beni tuttu. Vağy be Cemre beyler yanıma teşvik etmişler.
''Yavaş.'' Dedi ve gitti. Hadi sen de git bırak beni. Kafayı yemek deyimi gerçekleşebiliyorsa ben de birazdan aynısını yapacaktım.
GÖRKEM'DEN
'' Hey sen. Cemreydi değil mi?'' dedim çocuğa dönerek.
''Evet ne vardı?'' dedi. Sanırım biraz sarhoştu.
'' Şey diyecektim bak bu adrese Cemre'yi bırakır mısın? İyi birine benziyorsun ve... benim işim var çok sağol şimdiden.'' Deyip erkekçe koluna vurdum. Annemler evime bir şey göndermiş ve benim acil almam gerekiyormuş. Cemre de biraz daha eğlensin.
CEMRE'DEN(ERKEK)
'' Ne oldu abicim?'' dedi Oki.
'' Şuğradaki salak kızı evine bırakacakmışız.'' Dedim hıçkırarak.
'' Tamam ben hallederim.'' Dedi Oki.
'' Sağol kardeşim benim. Gel öpeyim.'' Dedim ve sarıldım. Benim öpme şeklim böyleydi.
'' Abi kız gidiyor.'' Der demez yerimden kalktım. Salak kız sarhoş olmuş ne yaptığını bilmiyordu.
''Gel buraya salak kız.'' Dedim kolundan tutarak.
'' Hey vuhu. Sen... ne kağdarda tatlısunn.'' Dedi gülerek.
'' Oki... gidiyoruz hadi.'' Dedim ve elimdeki tatlı cadıyı kucağıma alıp arabaya bindirdim. Çok tatlı biri olabilirdi ama hala arkadaş seçimleri yanlıştı. Oki arabayı sürerken ben de Cemre ile birlikte arkada oturuyordum. Hala bana. 'Çok tatlısın' deyip duruyordu. Sehsü ayıdan iyidir diye düşünmeden edemedim.
'' Geldik abi. Yarım edeyim mi, yoksa halleder misin?'' dedi bana dönerek.
'' Al şu anahtarı kapıyı aç sonra kaybol. Ben biraz gezineceğim.'' Dediğimde Oki gülmeye başladı.
'' Lan salak saçmalama gerçekten kızı bırakıp gezeceğim.'' Dedim sinirle.
'' Öyle olsun.'' Deyip kapıyı açtı ve gitti.
'' Amma da ağırmışsın be sende.'' Dedim gülerek. Beş dakikalığını koltuğa bırakıp yanına oturdum biraz dinlenmezsem fıtık olabilirim. Cemre'ye baktığımda yüzünde ufak minicik bir tebessüm vardı. Ne görüyor acaba? Görkem ile işimiz de bitmedi daha kızların yanında ismimle dalga geçmesi ve kardeşimin ona yavşayacak kadar tipli olması ah. Her neyse koltuktaki tatlı sapığımı alıp bir odaya geçtim. Hangi odası bilmiyorum ki... yeşil kapılı bir yer var. Orayı da deneyeyim bari. Hah güzel tahmin. Onun odası. Yatağa usulca bırakıp odadan çıktım. Tam gidecekken yukarıdan bir ses duydum. Bu kız gerçekten normal değil. Odada gördüğüm manzara ile kahkaha atmaya başladım. Resmen yerle bir olmuştu. Ama ciddi ciddi yer ile birleşmiş. Kahkahamı duyunca yerinde sıçradı ve gözlerini açtı.
'' Aa! Sarı kafa gelsene otuğralım.'' Dedi gülerek. Bir de ben mi öğretecektim konuşmayı. Aşağıdan ses gelince kimse yanlış anlamasın diye Cemre'yi yerden kaldırmaya yanına gittim. Tam kaldıracaktım ki birden beni yere çekti. Ve sonuç kızı resmen ezmiştim. Salak kız. Tam kalkacakken kapı açıldı ve çığlık sesi geldi. Sonra da kafamda hissettiğim ağrı ile yere yığıldım.
NOT: biraz kısa oldu ama iyi okumalar. okuduktan sonra şu yıldız şeysine basmayı unutmayın :)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SAFTİRİK
ספרות נוער"Ya ama aşkım olmaz ki böyle bizim hemen evlenmemiz lazım" cemreye bakıp nefes verdim. "Ya Cemre normalde kızlar bunu der ama şu an sen bunu diyorsun. Evlenmemiz gerektiğini benim söylemem lazımdı. O yüzden sus" "Normalde hikayede olsa kız gelip ço...