Selam herkese, biz geldik.
Umarım hepiniz iyisinizdir, bölümü yeni düzenledim ve hemen yayınladım.🫡
Çok uzun uzun konuşmayacağım, bölüm uzun süre en sevdiğim bölümlerden biri oldu diyebilirim. Severek yazdım ve umarım severek okursunuz.
Yorum yapıp oy verenlerin yılbaşı akşamı evine sürpriz olarak ben full paket olarak sizi eğlendirmeye geliyormuşum, ben öyle duydum bznzbxmxbxmxbxjnx, seviyorum sizi🩵
İyi Okumalarrr.
Suçluluk duygusunu nasıl hissedersiniz? Bir çocuğun annesine yapma dediği şeyi itinayla mütemadiyen yapması sonucu yakalanması gibi mi hissedersiniz? Böylesine saf mıdır ki duygularınız, hiç kirlenmemiş ve suçluluğun kanına dahi bulunmamış, tertemiz, olabildiğine saf mısınız? Yapmadığınız hatta elinizde olmayandan ötürü hiç suçlu hissettiniz mi peki? Ben hem olduğum kişi hem de olamadığım saf kişi yüzünden tam da bugün suçluyum... Suçluyum çünkü böyle doğacak kadar masum ancak böyle olayları zikrederek yaşayacak kadar da günahkâr... Suçluyum ben, elini tuttuğum için ya da nefes aldığım için, suçluyum ben böyle doğduğum için ve en çok da ben suçluyum bu dizelerde kendi aktaramayacak kadar kifayetsiz, bedbaht kalışımın ona tesir edemeyeceğini düşünecek kadar korkuya teslim olduğum için.
"Niye?" diyorum usulca köşede sırtını duvara yaslamış etrafı kederli izleyen Anna Nine'ye. Sıkıntı ile veriyor soluğunu dışarıya sanki içindeki sıkıntılar o buhar tanesi ile bütünleşerek göğsünden çıkarak yeni yurtlar arayacakmışçasına. "Niye herkes için bu kadar yanlış bu?"
Şarapçı diye bildiğimiz Bay Sherman aslında bir Yahudi ajan çıkıyor, tüm kasaba halkı olarak inanmıyoruz bu duruma. Başta herkes inkâr etme durumu içerisine giriyor, kabullenememe baş gösteriyor çoğu kişide ancak kabullenince çoğu kişi bu vakit de başlıyorlar kin kusmaya. 'Zaten bir Yahudi'ymiş!' tiksinircesine diyorlar bunu... 'Zaten ajanmış da, ihanet etmiş. Pis Yahudi! Yahudilerin hepsi ölmeli! En iyi Yahudi, ölü Yahudi'dir diye boşuna demezmiş atalarımız! Soyları kurusun!' Daha da iyi çarpıyor çehreme bu nefret. Aklım almıyor belki ancak kulaklarım alıyor içine bu kelamları ve küpe ediniyor kendince. Unutma diyorum, günün birinde senin de mütevellit sonun ne yazık ki bu... Ne bir adım aşağısı ne de yukarısı, tam da bu! Bu acımasızlık ve kansızlık içinde.
Tüm kasaba halkı meydana toplanıyor... Neden mi? Yahudilere beddua etmek için, Yahudi ırkının tükenmesi için, tüm acıları çekmemiz için dua ediyorlar! Yok olmamızı isteyecek kadar öfke bürümüş halkın gözünü; bu kadar net ilk defa seyir hâlinde şahit oluyorum bu kinin ayak seslerine.
"Çok geç olacak," bıçak açmayan ağzı sonunda çözülüyor Anna Nine'nin. Duraksıyor anlık, etrafta kasabanın meydanına sloganlar ata ata, öfkesini saça saça gidenlere dalıyor gözleri. "her şey için o kadar geç olacak ki, döktüğümüz kanlar bile fayda etmeyecek. Yıkım öylesine büyük olacak ki, biz faniler bu toyluğun nasıl esiri olduk diye yakınacaklar ancak iş işten epeyce geçmiş vaziyette olacak... Yaktıklarımızın yüreğindeki ahında bir kor misali cayır cayır yanmayı altın tepside sunacak Tanrı bizlere. Çok geç olacak, çok..."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SINS OF WAR'S || Taekook
Fanfiction❝Ölüm kokan biri, muhakkak ölümün kundağından düşmüştür de ondan...❞ Bu kurgu 'angst sonlu' olup tamamlanmış bir kurgudur.