(Vote canavarı ben sizden yağmur ister~♡~)
O günün akşamı babası damat adayımızın e-postasını getirdi. Sudede eve geldi ve mesajlaştılar. Çok tatlıydı yani suratını görmesede aşırı tatlıydı konuşması çok içtendi. Onunla konuşurken heycanlanıyordu. Günlerce mesajlaştılar işi nedeniyle 8 den sonra mesaj atıyordu Özde (Tabi düşünceli olduğum için). Bir gün Özdeye bir kutu gelmişti içinde çok güzel bir mendil vardı. Koreyi seyahati sırasında bir kadının bunları işliyor olduğunu söylemişti çok beğenmiş ve bir tane almış. (Onuda bana göndermiş ayy çok tatlı). Bu çocuktan gittikçe hoşlanıyordu. Artık yüzünü görmek istiyordu ama kendini tutuyordu. Beklemeli ve sabırlı olmalıydı.
((1 AY SONRA - OKUL))
Sınav olmalarına az kalmıştı 1 ders sonra geometriden olacaklardı ve sonrasında diğer dersleri halledecektiler. Teneffüste acıktı ve Sudeyi çekiştirerek kantine sürükledi. Bir insan arkadaşının yanında bu kadar isteksiz davranır mı ya. Özde bir sandwich aldı ve oturdular. Heycanlıydı ve kesinlikle Kerimi yenmeliydi. Ölüm kalım meselesiydi.(Bittin olum sen).
Giderek daha çekişmeli hale geliyordu bu iş. 1 ay geçmesine rağmen hiç konuşmamışlardı. (Sanki ben onunla çok konuşmak isterimde.) Sandwichini hızlıca yiyordu zilin çalmasına 2 dk felan kalmıştı. Ayaklarını artık tutamıyordu. Sürekli sitresteyken ayağım ritim tutardı beğendiği müziği içinden söyleyesi gelir ve ayağı onun ritmine kapılırdı.
Zil çaldı ama daha yemeğini bitirmemişti Sude alelacele."Hala dıkınıyon mu sen yaa özde bu ders geometri unuttun mu zeze* nin dersi artı sınav."
* Zeynep hocalarına taktıkları bir lakaptı.
Son parçayıda ağzına tıkadı. O anda Sude kolumu tuttu ve çekiştirdi yemeğinin kuruluğundan boğuluyordu. Zar zor nefes alıyorduki sınıfın kapısına gelmişlerdi. Sude içeri girdi ve sırasına oturdu Özde hala yutmakla meşguldu kapıya dayanmış ve boğuluyordu. O sırada yanında biri su şişesi tuttu hiç düşünmeden açtı ve yarısını boşalttı.
"Hiç içine tükürdüm mü diye merak etmedin mi?"
O anda gözünü kaldırdı ve karşısında kerimi gördü elimde olmadan o anki iğrenç düşünceyle Özde bütün suyu püsküttü tabikide onun yüzüne. (zaten bu fırsat kaçmazdı) İşte şimdi yanmıştı karşıdan zeze geliyordu. Hiç düşünmeden pantolonunun içindeki peçeteyi yüzüne fırlattı oda tek eliyle tuttu. Özde koştu ve sıraya oturdu o hala ne olduğunu anlamamıştı sonradan farketmiş olacakki sırasına geçti. İşte sınav zamanıydı öğretmenin
"40 dk nız başladı kopya çekmek vermek sonucu 0 alacaksınız benim gözümden kaçmaz bilesiniz."
Özde dediğini duydu ve hemen kalemi aldı. 20 dk sonra gözleri kapanmaya başladı ve kafayı gömdü. Sonra hocanın sesiyle uyandı.
"Hey yeni öğrenci sınav saatinde uyuyor musun sen ilk geldiğinde tembel olduğunu anlamıştım zaten 2 dk kan kaldı bari ismini yaz kağıda."
Özde hala hocaya bakıyordu. kafasını çevirince bütün sınıf ona bakıyordu. Kerime döndü kağıdı çoktan vermişti ve koca bir gülüş takınıyordu. O anda sıradan kalktı ve kağıdı götürdü. Hoca hala Özdeye bakıyordu. Yorgun bir ifadeyle kağıdı hocaya itekledi. Sinirle çekti. 15 saniye sonra gözleri faltaşı gibi açılmış şekilde Özdeye baktı.(bu ifadeyi görmek için gözlerimi araladım). Sınıfı bir merak sardı. Özde daha yerine geçmeden zil çaldı ve kapıya yöneldi. Ardından Kerimin ses geldi.
"Hey, Özde..."
Heralde kerim sınav kağıdını soracaktı.
"Ney?"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ELVEDA İNEKLİK
Novela JuvenilGeçmişten uzaklaşmak o kadar zordu ki. Onca yaşanmışlığı unutmak güç istiyordu. Ne kadar onlar unutmaya çalışsalarda yakalarını hiç bırakmıyordu. Ağladıkları, bağırdıkları, utandıkları, kızdıkları bazen de güldükleri, sevdikleri, iç geçirdikleri...