BU BÖLÜM İÇİN AMMA KAFA YORICAĞIM OYLAMAYI UNUTMAYIN KERİM YUKARDAA(*^*)
Kerim gazetenin arkasında kendiyle cebelleşiyordu. Ne yapacağını nasıl tepki vereceğini bilmiyordu.(Bende ne yaptıracağımı bilmiyorum)
Özde ona arkasını dönük oturmuştu. Ayağa kalktı ve arka arkaya olan koltuklara oturdu. Artık aralarında sadece 3 santim vardı. Kerim ara sıra arkasını dönüyor ve ne yaptığına bakıyordu. Özde birkaç kez saatini yokladıktan sonra ofladı ve telefonu açtı mesaj gelmesini bekliyordu. Kerim telefonu çıkardı ardından sırıttı."Üzgünüm biraz geçikebilirim işlerim uzadı. Yetişmeye çalışacağım. "
Mesaj gelince Özde hemen doğruldu. Hafif kaşlarını çattı ve
"Bu ne ya hem çağrıyor hemde geç kalıyor. Adama bak be amma rahat."
Kerim konuşmalarını duyuyor ve mesajlaşmaya devam ediyordu
"Mesaja olan stemlerini duyar gibiyim... "
Özde tekrar telefona döndü ve
"Dalgamı geçiyor bu benimle yaa. Bide yavşak gibi mesaj atıyo"
Kerim şaşkın bir şekilde biraz Özdeye dönerek baktı. Ettiği laf karşısında dona kalmıştı. Sonra mesaj geldi Özdedendi
"Önemli değil... İşlerde önemli tabi."
Kerim hala kendine gelememiş halde sırıtıyordu.
"Üzgünüm galiba sana katılamayacağım. Başka bir gün görüşebilirsek daha iyi olur. "
Özde bu mesajı gördüğü anda kendinden geçti. Ağzını açtı ve nefes verdi. Garson kız geldi ve kahveyi Özdenin önüne koydu. Özde atarlanırken kıza baktı kız ne olduğunu anlamaya çalışıyordu
"Sana birşey sorabilir miyim? "
"Tabi! "
"Eğer evleneceğin adam seni çağırsa bekletse sonra gelmese ne tepki verirdin? "
Kız biraz düşündükten sonra
"Öyle bir adamla evleneceğime gider kendimi asardım... Çünkü seni bir kere beklettimi o adamdan hayır yok demektir. "
Özde kıza %10000 katılmıştı. Kafasını sallarken
"Haklısın kesinlikle böyle bir pislikle evlenmemeliyim. Bu mallar yüzünden kızlar evde kalıo. "
Garson kızı çağırdılar ve gitti.
Kerim arkada şaşırmaktan kendini alamıyordu. En sonunda dayanamadı ve hızlıca Özdenin karşısına oturdu telefonu döndürdü."Ayıp olmuyo mu? Pislik, mal felan... Bide ne yavşak mı? Cidden attığın mesaj farklı söylediklerin farklı. Ayyyss cidden çok şaşırdım sana cidden hayal kırıklığına uğradım."
Özde hala onun burda olma nedenini anlayamamıştı. Boş boş bakmakla yetindi
"Sen neden bahsediyorsun? "
Kerim telefonu gözünün dibine getirdi ve
"Bu mesajlardan bahsediyorum."
Kerim kafasını sallıyor ve mesajlara tekrar bakıyordu
Özde biraz telefona baktıktan sonra gözleri iyice açıldı ve kerime baktı. Geriye doğru yaslanmaya başladı"Sen... Sen... yok yok olamaz çok saçma. Böyle bir şeyin olması saçmalık... "
Kerim boş gözlerle Özdeye bakarken birden
"Aynen ne kadar saçma değil mi? Hem rastlantılar aşkın başlangıcıdır derler ne acı bir söz... "
Özde şok geçirme evresindeydi. Ayılmak için önündeki kahveyi aldı ve ağzına götürdü. O kadar şoktaydı ki sıcak olduğunu unutmuştu. Ağzı yandı ve kahvenin birazı döküldü. Kerim peçeteyi aldı ve etrafı silmeye çalıştı. Özdede sıcağın etkisiyle çırpınıyordu. Kerim
"Ahh daha dikkatli olsana, yandın mı? Acıyor mu? "
"Yandı, yandı. "
Özde elini sallıyor ve üflüyordu.
"Cidden nefes verince geçer mi sanıyorsun? "
Kerim hafif kafa salldı ve peçeteyle Özdenin dudağını sildi. Özde Kerime baktı ve dudak büktü. Kerim silmekle uğraşırken Özde nedense gözlerini ondan alamıyordu.
-----------------
Özde denize bakan bir bankta oturuyordu. İç çekti ve arkadan kerim geldi. Elinde 2 dondurma vardı. Banka oturdu ve birini Özdeye verdi. Özde dondurmaya baktı. Sonra kerime döndü ve sırıttı. Kerim çoktan yemeye başlamıştı. Artık ne kadar istediyse oda gözlerini dondurmadan ayıramıyordu. Özde dudağının bir tarafını kaldırdı ve Kerimin dondurmasını kerimin burnuna ittirdi. Kerim burnundaki dondurmaya bakarken şaşı kaldı. Özde gülmekten kırılıyordu. Onun bu hali fili gülme krizine sokabilecek şekildeydi. Kerim dondurmayı çıkarırken Özdeye baktı. Suratını hafif çevirdi ve Özdeye yaklıştı. Artık Özdenin yanağıyla arasında santim vardı. Özde gülmeyi kesti ve dona kaldı. Dondurmayı kaldırdı ve hafif sıktı. Korkuyor muydu yoksa başka birşey miydi?
Kerim koca bir smile yaptı ve Özdenin dudağına yaklaştı. Özde artık gözünü kapadı ve durdu. Kerim Özdenin dondurmasından yedi ve tekrar önüne döndü.
Özde hafif gözlerini açtı ve dudağını büktü. Az önceki halinden eser yoktu. Bir an olsun öpeceğini düşünmüştü. Kerim Özdeye baktı ve"Az önce neden durdun. Niye gözünü kapadın hıı? "
Bunu söylerken pc smile yapıyordu.
"Ayyys şeyden... Şey. "
"Ney? "
"Of sanane ya işine bak... "
Özde iyice sinir olmuştu. Sonra havanın soğuduğunu fark etti. Üstüne birşeyde almamıştı. İlk buz kesen yeri kolları olunca kendine kapandı ve kafasını hafif eğdi. Kerim fark edince ceketini çıkardı ve Özdenin omuzlarına yerleştirdi (Klasik centilmen erkek hareketi. Asla eskimez♡)
Özde ceketi biraz çekti ve"Şimdi ne olacak? Yani biz gerçekten... "
"Evleneceğiz... Okul bittiğinde. "
"Ne kolay söyleyebiliyorsun. Ben korkuyorum daha çok genciz gelecek sene mezun olucağız. Daha 18 yaşındayız ve herkezin yapmak istediği birşey olacak. "
"Benim yapmak istediklerim asla olmayacak. Benim hayatım nasıl çizildiyse ona uyacağım. Büyükbabam uyu diycek uyuycağım, çalış diycek çalışacağım, evlen diyecek evleneceğim. O nerde isterse orda kimle isterse onla ne zaman derse o zaman."
Özde Kerime baktı ve üzüldü. Hayalleri olmayan bir insan olamazdı.
"Herkezin hayalleri olur yapmak istedikleri. Eğer kendinin değil başkalarının istediklerini yaparsa o zaman... o zaman yaşadığını hissedemez. Kendi olmaktan çıkar. Sen neden başkalarına göre yaşıyorsun? "
"Anlayamazsın. Kimse anlayamaz... "
Özde neden yaptığını bilmek istiyordu yada neden yapamadığını. Acaba bu kadar karışmak doğru muydu? Kerime döndü ve kolunu tuttu. Kerim kafasını çevirdi
"Nedenini söylemezsen anlayamam. Kimse değil ben anlamam. Eğer bilmezsem seni gerçekten tanıyamam. "
(VOTE LAMAYI UNUTMAYIN LÜTFEN OYLAR ATRTTIKÇA YENİ BÖLÜMLER ÇOĞALACAK)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ELVEDA İNEKLİK
Teen FictionGeçmişten uzaklaşmak o kadar zordu ki. Onca yaşanmışlığı unutmak güç istiyordu. Ne kadar onlar unutmaya çalışsalarda yakalarını hiç bırakmıyordu. Ağladıkları, bağırdıkları, utandıkları, kızdıkları bazen de güldükleri, sevdikleri, iç geçirdikleri...