BOYACI SUDE

314 32 1
                                    

(Multimediada Özde var.)

Yine her sabah gibi Özde çalan kapıyı açtı ve yine karşısındaki Sudeydi. Ama bu sefer bir değişiklik vardı. Sude iki karış surtıyla Özdeye selam vermeden direk mutfağa girdi. Dolabı açtı ve su dolu bir buçuk litrelik şişeyi kafasına dikti. Özde ağzı açık ona bakıyordu. Sude hepsini içtikten sonra sinirle şişeyi dezgaha vurdu. Özde gitgide kıllanıyordu. Acaba kaçsa mıydı? Sude

"Senin haberin var mıydı?"

Özde hafif incelen bir sesle cevap verdi

"Neyden?"

"Can ve sevgilisinden..."

"Ne?... Hayır şimdi duyuyorum."

"Kuzemin yeğeni söyledi banada."

Özde durumu çakınca Sudenin sonuna kadar söyleneceğini düşünmüştü ama

"Bu sefer çene çalarak Zaman harcamıyacağım. Teyzemin kafesini kendi başıma boyayacağım ve stres atacağım. "

Özde kafasını salladı ve dudaklarını büktü.

"Tabi sizin hiçbir sosyal ağınız olmadığı için stresi duvar boyayarak atıyorsunuz."

"Sana söylemiştim annem giller doğa taraftarı oldukları için internetimiz yada bilgisayarımız veya sosyal ağımız yok... "

"Biliyorum biliyorum... Bu konunun sen daha fazla derinine girmeden önce ben kapatsam iyi ederim."

Sude dudak büktü ve gözlerini kıstı sonrasında şişeyi iki büklüm etti.

-------------------------

Sarp bilgisayarların başında sandalyede kafası sarkmış bir şekilde yatıyordu. Ağzı açıktı ve elleri sarkıyordu. Telefon çaldı hemen kafası doğruldu. Gözlerini açmadan bilgisayarın bir düğmesie bastı. İnce bir ses uzatarak

"Oğlum..."

"Evet anne."

"Uyuyor muydun yoksa?"

"Hayır... Şu an alışverişteyim. Kabin çok sıcakta. Sesim biraz kötü çıkıyor olmalı."

"Bebeğim sana alışverişe çıktığında haber ver dememiş miydim? Hem bü gün 3. görücü usülü görüşmene gitcektin. Çok az kaldı."

Annesinin arkasından biri seslendi ve

"Sana söylemiştim senin bu oğlun işleri berbat edecek diye. Bütün arkadaşlarımın kızlarıyla bozuk. Mahvetti bizi mahvetti."

Sarp gözlerini açtı ve dişlerini gıcırdattı. Kaşları çatıktı.

"Anne bu kızı kesinlikle kendime aşık edeceğim emin olabilirsin. Hadi kapattım."

Annesinin cevabını duymadan kapattı. Griy eşofmanı hafif aşağı kaymıştı. Düzeltti ve dolabın yanına geçti. Açtı hepsi eşofman kısa şort vb. Sportiften başka birşey yoktu. Kıyafetlerin ortasını açtı ve arkadan bir tane daha askılık çıktı. Siyah ceket siyah gömlek ve düz bir pantolon. Bu sefer ayakkabılığa gitti. En uçta parlayan bir ayakkabı vardı. Onuda aldıktan sonra giyinmeye başladı. Gömleğinin iki düğmesini açtı r saçlarını arkaya yatırdı artık hazırdı.

-------------------

Sude kendi kendine söylenerek boyacıya girdi. Tulumunun üstünde bir kaç bez vardı ve saçıda üatte dağınık toplanmıştı. Girdi ve direk boyalara geldi. Hala söyleniyordu.

"Neymiş çoktandır tanışıyorlarmışda kız ilk görüşte aşık olmuş çokta fifi talk show mu yapıyoz niye aşk hikayenizi anlatıyonuz. O kızı alıcan saçlarını şöyle tutcan vurcan duvara. Canıda alacan canını çıkaracan canın çıkana kadar yumruklıycan."

Pek dikkat etmeden boyayı aldı ve kasaya doğru yürüdü. Kasiyer çocuk tipsizdi ama Sude şansınj denedi

"Sana ilk görüşte aşık oldum... Ne dersin çıkalım mı?"

Çocuk şöyle bir vaktı ve

"12Tl"

"Hıh?"

"Boyanın fiyatı..."

"Bu hayır demekti sanırım."

Çocuk kafasını salladı Sudede kendininkini eğdi ve dükkandan çıktı.

Sarp restoranın önüne arabasını park etti. Bir kaç dakika geç kalmıştı. Aceleyle restoranın önünde durdu ve telefonu açtı. Sude bir kaç metre ötede arabayı geçmişti. Boyadan şüphelendi ve kapağını açtı. İçindeki yanlış renkti of çekti ve kapağı örttü. Tam kapatamamıştı arkasını döndü ve hafif koşar adım gitti. Kaldırıma geçeneden bir araba geldi. Saepın arabasına dayandı ve ezilmedi. Sarp arkada şok olmuş bakıyordu. Sude boyayı arabanın üstüne dökmüştü. Mavi boya bütü arabanın önünü sardı. İkiside ağzı açık bakarken telefondaki kişi

"Yanlış restorandasın oraya benzer ikinci bir yer var oraya gitmelisin."

Sarp telefonu kulağından indirdi ve koştu. Birşey söyleyemiyordu. Arabayı gösterip sonra boyayı gösteriyordu. Bağırmaya başladı Sude dudağını ıssırdı ve kafasını hafif eğdi.

"Ne yaptın sen ya...Bu arabanın ne kadar olduğunu biliyor musun? Bu kadar pahalı bir şey hafif çizilse bile ne kadar tutar haberin var mı? Küçüçük çizik için 10. 000 tl istiyorlar. Off randevuya nasıl yetişicem ben şimdi. Ne yaptığının farkında mısın?"

Sude kaçmak için yol arıyordu. Parayı düşününce daha kötü olmuştu o para babasının 1 yıllık maaşına bedeldi. Arkadan bir adam geldi ve Sarpa seslendi.

"Beyfendi buraya araba park ettirrmezsiniz..."

Sude fırsattan istifade Sarp arkasını dönmüşken hemen aradan sıyrıldı ve kaçtı. Sarp arkasını döndü ve Sude yoktu. Etrafa baktı ve çıldırdı. Saçını eliyle karıştırarak bozdu. Hem randevuya geç kalmıştı hemde arabaaı mahvolmuştu. Adama seslendi taksi istedi. Taksi hemen geldi ve bindi. Reatorana vardığında hemen indi ve koşaradım içeri girdi. Masaya vardı kız gözlerini kaldırdı ve sinirli bir şekilde baktı. Sarp oturdu ne uyduracağını bilmiyordu kızı kaçırmamak için elinden geleni yapmalıydı.

"Geç kaldığım için üzgünüm... Bazı sorunlar çıktıda."

Kız yavaşca gözlerini kaldırdı ve

"İşlemi ilgili yoksa özel hayatlamı ilgili?"

"Aslında ikisinin karışımında oluşan bir talihsizlik diyebiliriz."

"Demek talihsizlik ha. Ben senin için bir talihsizlik miyim?"

Sarp anlamsızca kaşlarını kaldırdı ve

"Hayır, hayır öyle demek istemedim yani... Yani buraya gelirke oluşan olaylar talihsizlikti. Buraya gelmeye çalışırken..."

Sarp durumu açıklamaya çalışırken kız ayağa kalktı

"Bu kadar yeter. Ben senin derdini anladım. Sen beni kötü bir talih olarak algılıyorsun."

Dedi ve masadan ayrıldı. Sarp of la karışık bir şeyler yaptı ve kafasını masaya koydu kendi kendine söylenmeye başladı...

"Boyacı seni bir elime geçirdim mi?"

Elini masanın altında birleştirdi ve sıktı. Şimdi babası tarafından yine küçük düşürülecekti.

(Oylamayı unutmuyoruz beğendiysek mesaj atıyıruz hee bide sizi seviyoruz :*)

ELVEDA İNEKLİKHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin