İneksimetre

940 70 15
                                    

Dün gece koşuşturduktan sonra yeni odasına girdi. Odada çoğunlukla su mavisi ve yeşil renkler kullanılmıştı. -Önceki sahipleri baya zevkliymiş-diye düşünmüştü. İçi tıka basa doldurulmuş çantalarını yere bıraktı ve masaya yöneldi.  Beyazdı ve önceki masasından daha güzeldi. Ardından direk yatağa atladı süper hissettirmişti yumuşacıktı uzandığı anda uykulu hali baskın geldi ve gözlerini kapadı.

Sabah uyandığında annesinin sesi resmen yankılanıyordu.

"Özde, kahvaltı hazır canım okula gidiyorum kardeşin ve senin kayıtlarını yapmaya, sakın biraz daha uyuyayım zırvalıklarını etme kalk ve kardeşini uyandır."

"Tamam anne."

Demesinin ardından odasından tıkırtılar geldi. Göz kapaklarını aralıyacak bile hali yoktu akışına bıraktı. Kardeşi olabileceği aklına geldiği anda kafasını kaldırdı ve kulağının dibinde bir düdük sesi başladı. Özde kendini birden yatağın dibinde buldu tabi alt tarafıda ağrıyordu. Evet yine aynı şeyi yapmıştı. Ayhan her zaman aynı şeyi yapardı her annesi gittiğinde ona türlü acılar çektirirdi. Aralarındakine bir tür soğuk savaşta diyebiliriz tabi. Yeni evde bile yapmıştı. Uyanamadığında Özdenin odasına gizlice girer yanında düdüğünü getirirdi. Özde uyanma belirtisi verdiğinde birden çalardı. Okulundaki herkes onu havalı olarak adlandırmıştı. Neresi havalıysa ablasının aksine gayet havalı olsada.

O arada zil çaldı Özde gözlüğünü taktı ve kapıya yöneldi.  Pijamaları hala üstündeydi. Kapıyı açtığında onun yaşlarında bir kız elinde üzerinde bolca krema bulunan bir krep tabağı getirdi. Kahvaltı etmemişti bu yüzden krebe bakarken salyası akıyordu. Kız hala Özdeye bakıyordu.

"Merhaba yeni komşular, umarım kahvaltı etmemişsinizdir."

"Evet, diş macununun dişlerimde kalanlarını sömürdüğüm gerçeği sayılmazsa.İçeri gelmek ister misin?"

"Evet... Bizim okula gelecekmişsin annem annene bizim sınıfı önerdi yani birlikte gideceğiz. Bu arada ben Sude. "

"Bende Özde..."

Dedi. Konuştukça iyi birine benzediğini anladı. O günü birlikte geçirdiler Özdenin odasında müzik dinlediler. Zevkleri birbirine benziyordu. Sonunda bir arkadaşı olmuştu. Hiç olmamasından iyiydi.

Ertesi sabah bu sefer erken kalkmıştı. İlk günden geç kalmak istemezdi. Gizlice kardeşinin odasına gitti. Dolabını açtı ve Ayhanın okul kıyafetlerini aldı ve en yüksek rafa koydu. Sandalyesini aldı ve gaz torbasının üstüne yerleştirdi. Uyandığında annesini odasına gönderdi işte bu gün galip Özdeydi. Oluşacak durumu düşündüğünde şimdiden gülmekten kırılıyordu. Üzerine beyaz bir kazak ve altına kot pantolon giydi ve kapıyı açtı. Bir anda karşısında Sudeyi gördü. Geriye sıçradı.

"Günaydın Özde. "

"Günaydın. "

"Amanın bu gün süper geçecek çünkü benimde kankam var."

"Nasıl yani senin başka yok mu?"

"Okuldakiler beni inek veya ezik diye çağırırlar o yüzden kimse beni arkadaşı olarak seçmez. Aslında o kadar da iyi notlarım yok ama pek benle takılan olmadığı için ders çalışıyormuş gibi yapıyorum."

"Desene artık bende bir inek olarak çağrılacağım."

"Özde, istersen benle takılmak zorunda değilsin benim yüzümden yanmanı istemem."

"Önemli değil zaten matematik notlarımı gördüklerinde bana ineksimetre diyecekler. Bende derslerden kafamı kaldırmam arkadaşım olacağınıda sanmıyorum. Senden başka galiba."

Birden Sudenin suratını gülümseme sardı.

"İneksimetre mi? Bu benimkindende kötü ama arkadaşım heralde biz bize yeteriz."

"Biz bize yeteriz."

Dedi Özde.Okula vardığıklarında Sude kolunu sıkmaya başlamıştı. Ona baktığında Özdeyi çekti. Kafasını çevirdi bir çocuk gördü baya yakışıklıydı. Pis pis gülüyordu ve birden şu sözleri söyledi.

"Hey inek! "

Özde kafasını çevirdi ve sinirli bir şekilde ona baktı. Cidden okulun ilk günü bu kelimeyi duymak istemiyordu. Sürekli duymaktan bıkmıştı. Artık sanki kelimeler üzerine diziliyordu. Taşımaktan bıkmıştı. Fırlatıp atmak istiyordu. Yüz ifadesi değişti Özde ve Sudeye doğru yaklaştı. Şu kelimeden nefret ediyorum ya neden hep duymak zorundayım diye düşündü.

"Sen yeni öğrenci olmalısın. Tık tık tık. Demek yanındakiyle takılmaya karar verdin. Ama üzgünüm yanlış seçim bir an önce partnerini değiştirsen iyi edersin. Yoksa o gözlüklerle sanada 'inek' diyecekler. Tabi ben istediğim sürece. Baya populerimdir ha. Bakarsın bir gün sende populer olursun. Gerçi senin çirkinliğinle her halükarda sana isim bulacaklar ve pat yerin dibine. "

"Bana bak botoks beyinli havalı tip insanlarla nasıl konuştuğuna dikkat etsen iyi edersin. Herhalde fazla görgü yok sende. Yeni ortamdaki insanlarla saygı çerçevesinde konuşmalısın. Bakarsın o çerçeveyi alır kafana geçirir. Bu arada bence kafanızı bunlar için çok sömürmeyin Size seçenek sunabilirim. Bana önceki okulumda matematik dahisi derlerdi bunun söylenişi nasıldı biliyor musun?"

Arkasındaki arkadaşları yavaş yavaş sırıtıyorlardı. İfadeleri Özdeyi deli ediyordu. Çocuk sorar bir ifadeyle baktı.

"İneksimetre, beğendin mi ? Bundan sonra bana böyle seslenmeye ne dersin böylece isim takmak için beynin yorulmaz. Yada bulmaya çalışırken kafandan çıkan dumanları seyretmekle göz zevkim bozulmaz. "

Çocuk gittikçe garip garip bakıyordu. Özde resmen içini dökmüştü. Kelimelerin hepsini karşısındaki çocuğa kustu. Sude tekrar Özdeyi çekti ve sınıfa götürdü. Sudeyle arka arkaya oturuyorlardı. O başına geleceklerden haberdardı ama Özde değildi. Sude arkasını döndü ve

"Sen daha demin nasıl konuştun öyle onun kim olduğunu biliyor musun?"

"Hayır bilmiyorum, öğrenmem mi gerekecek aslında söylemene bile gerek yok. Ben bu aptalların yapacaklarını veya yapabileceklerini biliyorum."

"Daha demin ne kadar büyük laflar koysanda ortaya konuştuğun Kerimdi. O okulun en iyisi bütün dersleri iyi sporda kaptan ailesi zengin. Yarabbim sen ona salak olduğunu söyledin.  Kızım sen öldün okulu bıraksan iyi edersin. Yada bırak okulu bırakmayı şehirden taşın sen. O uğraşmasa bile yanındakiler seni rahat bırakmaz."

"Bak senin nasıl korktuğunu anlayamıyorum ama bana sorarsan ben aldırmıyorum. Önceki okulumdada yalnızdım istersen beni yalnız bırakabilirsin umrumda olmaz."

"Tabiki de öyle birşey olmayacak sadece uyardım ben seni. Daha dikkatli davran. "

Ardından sınıfın kapısında Kerim belirdi. Allah şimdi yanmıştı aslında içten içe korkuyordu ama belli etmemeye kararlıydı. Böyle tipleri çok gördüğünden bıkmıştı artık. Bir kere olsun normal okula gidip gelmek istiyordu. Sakin bir şekilde yılı geçirme isteği rafa kalkmıştı.

(OKUDUĞUNUZ İÇİN TEŞEKKÜRLER)

ELVEDA İNEKLİKHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin