Sabah telefonumun alarmı ile gözümü zorla açtım. Hava serindi ve yataktan çıkmak istemiyordum ama mecburdum. Biraz söylenerek yataktan kalktım, hızlı bir duş aldım ve işe gitmek için hazırlanmaya başladım. İlk günden işe geç kalmak istemiyordum. Olabildiğince özenli görünmeye çalışırken evden çıktım. Mezun olduktan sonra güzel staj deneyimlerim sayesinde Acun Medya da işe girmiştim Masterchef çekimlerinde kamera yönetmeliği yapacaktım, hala inanamıyorum ama gerçek. Sezonun ortasında değilde başında işe girmiş olsaydım daha iyi olurdu ama sağlık olsun artık.
Sonunda stüdyoya varmıştım, henüz pek kimse yoktu. İş arkadaşlarımla biraz tanışıp kaynaştıktan sonra işime koyuldum, kameraları kontrol ettim vs. vs. sonra da ufak bir kahve molası vermek için balkona çıktım. Balkondan yarışmacıların geldiği servisi görünce heyecanlandım. Yarışmayı ilk yıldan beri takip ediyordum e tabi bu yıl için de favorilerim vardı tabii. Yarışmacılar içeri girince bende aşağı indim ve kameraların başına geçtim. Son kontrollerden de sonra anons verildi ve yarışmacılar içeri girdi. Vay bee çoğu gerçekte daha farklı görünüyormuş, şefler de dahil.
Uzun bir çekimin ardından ufak bir ara verildi. Bende stüdyonun kafe kısmına geçip çay aldıktan sonra balkona sigara içmeye çıktım. Yanıma birinin oturduğunu hissedince dönüp baktım, kesinlikle ilk üç favorimden biri olan Barbaros'du oturan. Bana bakarak sıcak bir gülümsemeyle,
"Selam" dedi.
"Sana da selam"
"Barbaros ben, sen yeni mi işe başladın?"
"Evet ilk günüm biraz onun gerginliği var üstümde"
"Takılma ya ortam güzel eğlenirsin. Senin ismin neydi bu arada"
"Gizem ismim. Memnun oldum bu arada tanıştığıma. Ortama gelirsek bence de güzel gibi alıştıktan sonra daha çok eğleneceğime inanıyorum."
"Eğlenirsin eğlenirsin. Zaten beni izleyip gülmeyen insan görmedim daha"
Haklıydı yarışmada en çok güldüğüm kişilerden birisi kesinlikle Barbaros'du. Bu güzel sohbet çekim anonsuyla bölünmüştü maalesef kalkıp stüdyoya indik geri ve tekrar çekime başladık. O kameradan öbürüne koşmak ve sürekli açı ayarlamak gerçekten yorucuydu, çekim bittiğinde bir ohh be çektim. Arkadaşlarla vedalaştıktan sonra eşyalarımı alıp arabama doğru ilerledim ama gördüğüm manzaradan hiç memnun kalmadım. Ön tekerimin havası inmişti. Eğilip bakarken arkamdan biri seslendi.
"Yardım lazım mı?"
Dönüp baktığımda Alican olduğunu gördüm. Çocuk gerçekte daha yakışıklıymış dedim içimden. Ve daha uzun. Kendi senesinde favorim oydu kesinlikle. Yanıma doğru gelince ayağa kalkıp cevap verdim bende.
"Yani pek yapılacak bir şey yok gibi. Yedek lastiğim var ama hiç değiştirmedim bilmiyorum nasıl yapılıyor."
"Yani istersen bi bakabilirim."
"Çok teşekkür ederim ama yorulmuşsundur bununla uğraşma bir de boşver yaa çekici falan bir şekilde sanayide hallederim ben"
"Yok yaaa elime mi yapışır dur bi deneyelim en azından. Gerekli alet edevat varsa bende o iş merak etme."
Dedi muhteşem Adana şivesiyle ve çok tatlı bir gülüş eşliğinde. Bagajı açıp aletleri çıkardıktan sonra uğraşmaya başladı.
"Eee adın neydi bu arada sormayı unuttum."
"İsmim Gizem. Sende Alican olmasının ya da Kalican?"
Dediğime bir kahkaha patlattıktan sonra bana dönerek;
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Şans İşi | Alican SABUNSOY
Fanficİnsanın başına ne geliyorsa hiç beklemediği anda geliyormuş. Bunu hem en güzel hemde en acı deneyimlerle öğrendim. Daha kötü ne olabilir ki dediğimiz her anda daha kötüsü oluyormuş. Artık düzelmez dediğimiz anlarda da mucizeler saklıymış. Geç olsa d...