Arkadaşlar öncelikle belirtmek isterim ki yarışmanın gidişatına göre yazmıyorum yarışma sahnelerini daha geçen hafta ne olay olduğunu hatırlayamıyorum o yüzden tamamen kafamdan uyduruyorum takımları elenenleri vs sonra demeyin bu böyle değildi diye sadece önemli aklımda kalan olaylara yer veriyorum zaten bu bölümde yaptığım gibi şimdiden iyi okumalar yorumlarınızı ve oylarınızı bekliyorum beni daha çok heveslendiriyor çünkü öpüldünüz 💗
Sabah yüzümde hissettiğim öpücüklerle gözlerimi açtım. Alican dağınık saçları şiş gözleriyle dibimde kocaman gülümsemesiyle uyandırmıştı beni.
"Günaydın uykucu portakal."
"Sana da günaydın Adanalı romeo."
"Romeo mu Allah Allah o kadar romantik miymişim ben ya."
"Değilsin doğru."
"Ama çok güzel uyandırmadım mı seni? Bence çok güzeldi."
"Bence de çok güzeldi. Keşke her sabah böyle uyansam."
Ellerimle yüzünü tutup dudaklarını öptüm.
"Ama biraz daha böyle yatmaya devam edersek geç kalacağız. Hadi kalk."
Yataktan kalkıp banyoya gittim. Tabi ki de Alican'ın yüz yıkama jeli falan yoktu. Boş suyla yüzümü iyice yıkadıktan sonra Alican kapıyı tıklattı.
"Gizem gelebilir miyim?"
"Gel gel yüzümü yıkıyordum."
"Sana diş fırçası getirdim."
"Bu ne ya hemen ilk günden banyonda diş fırçam mı olucak?"
"Olmasın mı?"
"E oldu zaten."
Yanağımdan makas alıp dışarı çıktı bende dişlerimi fırçaladıktan sonra kendi fırçamı da onunkinin yanına koydum. İkimizin diş fırçası, güzel bir manzaraydı. Umarım hep böyle kalırlar.
Mutfağa Alican'ın yanına gittiğimde Fransız tostu yapmıştı ve kokusunu alır almaz ne kadar aç olduğumu fark ettim.
"Allahım birinin sana kahvaltı hazırlaması ne kadar güzel bir şeymiş."
Karşısına oturup tabağımda ki tostu kocaman ısırdığımda güldü.
"Sonunda eski iştahına dönmüşsün."
"Döndüm tabi yaa."
"Bu kadar yemene rağmen niye çöp gibisin sen."
"Bilmem genetik galiba, bizimkiler hep böyle. Eline sağlık bu arada çok güzel olmuş ve çok severim Fransız tostu."
"Afiyet olsun yavrum. Ama hadi hızlı ye çıkalım bir an önce geç kalıcaz."
Kahvaltımızı yaptıktan sonra Alican giyinmek için odasına geçti bende kahvemi alıp balkona sigara içmeye çıktım. Bana seslenmesiyle içeri doğru kafamı eğdim.
"Hadi ama sende giyin çıkalım."
"Ben senin kazağınla gitmek istiyorum işe."
Gülerek yanıma geldi ve yüzüme doğru eğildi.
"Giy yavrum kimse sana giyme demedi. Şimdi gel ve çıkalım hadi."
İçeri geçip Alicanın kazağının altına dün ki pantolonumu giydim. Çantamda sadece kapatıcım, maskaram ve rujum vardı elimden geldiğince bir makyaj yapmaya çalıştım. Odadan çıkmadan dünden kalan bluzumu da elime aldım arabaya koymak için. Sonrasında çıktık beraber. Ama o benden biraz önce gitti stüdyoya beraber geldiğimiz anlaşılmasın diye. Otoparktan içeri doğru ilerlerken birinin kolunu omzuma atmasıyla irkildim döndüğümde Barış olduğunu gördüm.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Şans İşi | Alican SABUNSOY
Fanficİnsanın başına ne geliyorsa hiç beklemediği anda geliyormuş. Bunu hem en güzel hemde en acı deneyimlerle öğrendim. Daha kötü ne olabilir ki dediğimiz her anda daha kötüsü oluyormuş. Artık düzelmez dediğimiz anlarda da mucizeler saklıymış. Geç olsa d...