ÇIKMAZ(YARI TEXTİNG)

bölüm 7

Burağın ağzından:

Evde pazar kahvaltısını hep beraber yaptıktan sonra odama çıktım. Mertle planım vardı dün bana bowlinge falan gidelim kız arkadaşım gelecek tanıştırmak istiyorum demişti bende olur demiştim. 2 haftadan beri hiç görüşmüyorduk o yoğundu ben yoğundum denk gelemiyorduk sadece evin önünde karşılaşırsak bir iki kelime konuşuyorduk o kadar ve ben nasıl hareket etmem gerektiğini bilmiyordum. Dostum dediğim insanın arkasından iş çevirmek istemiyordum ama kalbime de söz geçiremiyordum ve Ala eğer olumlu baksa Mertte alışır bu fikre zamanla diye düşünüyordum tabi çok iyimser düşünmüyorsam ya da isteğim böyle olduğu için böyle düşünüyordum.
Ilık suda duş alıp kurulandım üzerime beyaz tişört kot gömlek siyah pantolon geçirip saçımı kuruttum ve Merti arayıp çıkıyorum dedim. Onun arabasıyla gitmeyi teklif etmişti bende arabanın oraya gelmiştim. Yaklaşık 5 dakika bekledikten sonra sadece Mertin olmadığını anladım Ala'da yanındaydı. Biraz gerilmiştim ama Alayı görünce istemsizce mutlu oluyordum. Yine çok güzel görünüyordu gri bir eşofman takımı giyip saçlarını sıkıca bağlamıştı çilleri tamamen ortaya çıkmıştı ve çok tatlı gözüküyordu yanaklarını sıktırmak isteği gelmişti. Onunla göz göze gelince gerildiğini farkettim ve rahatsız olmasın diye hemen bakışlarımı çevirdim.

"Kardeşim kusura bakma beklettim hep Ala'nın yüzünden bir türlü hazırlanamadı kime bu kadar süsleniyorsa."

"Ya abi Allah aşkına kimse süsleneceğim saçma sapan konuşma ayrıca beni sen zorladın 10 dakikaya çıkıcam sende geleceksin diyorsun 10 dakika da nasıl hazırlanayım."

"Sorun değil çok beklemedim zaten."

"Melis yalnız olmasın diye Ala'yı çağırdım gönül isterdi ki senin manitanı çağırayım ama senin bu gidişle yalnız öleceğine kanaat getirdim."

"Belli olmaz bu işler bir bakarsın biri varmış yanımda."
Ala imalı inalı gözlerime bakınca bende bıyık altından gülümsemiştim.
"Keşke keşke neyse daha fazla oyalanmayalım geçelim."
Arabaya bindikten sonra Mert'in kız arkadaşını almaya geldik ve ben arkaya Ala'nın yanına geçtim. Dik dik suratıma bakmasından az önceki konuşmanın etkisinde olduğunu düşündüm ya da kafamda kurdum. Bende daha fazla ayar etmek için göz kırptım ve gülmeye devam ettim o da önüne dönüp gözlerini devirdi.
Tüm yol boyunca tanışma faslı bir iki muhabbetten başka bir şey geçmemişti. Bende gizli gizli Ala'ya bakmıştım arada da göz göze gelmiştik ama hemen gözlerini kaçırıyordu ve bu hali o kadar tatlıydı ki utandığını asla gizleyemiyordu.
Arabadan inip bowling oynayacağımız yere gelmiştik grup şeklinde oynayıp yenilen takımın yemek ısmarlamasında karar kılmıştık. Doğal olarak Mertle Melis olmuştu ve bizde Alayla takım olduk. Melisle Mert lavobaya kadar gidince bende fırsatı değerlendirip Ala'ya sokuldum.

"Ben çok iyiyimdir de sen hiç güven vermiyorsun."

"Nedenmiş acaba?"

"Bilmem küçüçüksün zaten topu bile kaldıramayabilirsin."

"Daha fazla abart istersen."

"Tamam tamam kızma hadi yenelim şunları sonrada afiyetle yemeklerimizi yiyelim."

"İşin ucunda yemek olmasa senle ittifak kurmak istemezdim ama napalım el mahkum."

"Aahahah çok komiksin tatlım."

"Tatlın mıyım gerçekten?"

"Bilmem tatlım mısın?"

"Sus abimler geliyor."
Hemen bir iki adım yana çekildim ve onlarda hazır olunca oyuna başladık. İlk Mert sonra Ala sonra Melis en sonda ben atmıştım. Ala 6 tane devirmişti ben 8 tane. Mertte 8 tane devirmişti Melis sadece 2 tane devirebilmişti bu yüzden ilk turu önde bitirmiştik.
Son turlara yaklaşmış sayılıyorduk ve aradaki fark çok azdı. Takımı resmen Mert sırtlıyordu Melisin atışları kötüydü en fazla 5 tane devirebilmişti. Ala'da çok iyi sayılmazdı ama Melis'ten iyiydi.