bölüm 18

125 1 0
                                    


1 hafta sonra Ala'dan devam:

İnsanın içinde derin bir burukluk olur ve ne yaparsa yapsın, en sevdiği yemeği yesin, eğlenceli yerlere gitsin,yeni bir şeyler alsın her ne yaparsa yapsın geçmeyen o his vardır ya işte 1 haftadır içimden bu his bir an olsun gitmemişti. Derya'nın zoruyla alışverişe gittim,güzel mekanlarda yemek yedik,kahve içtik ama içimdeki eksiklik gitmiyordu. En zoruma gideni de şuan nerede? ne yapıyor? iyi mi? kötü mü? hiçbir şey bilmiyordum. Dillendirmek istemesem de başına bir şey gelse ben bunu bilmeyecektim. Biraz olsun ilk günlere göre toparlayabilmiştim oturup her dakika ağlamıyordum ama yaşıyor gibi de hissetmiyordum. 2-3 gün en kötü zamanlarımda Derya'da kalmıştım. Sonrasında eve gittim geceleri odamda yorganın altında saatlerce ağladım,camdan dışarı baktım onu orada görmeyi bekledim. Her saat başı,aklıma her geldiği anda çıktım baktım ama yoktu. Işığı bir kez olsun bile yanmıyordu. Deli gibi kafam patlayana kadar neden gittiğini düşündüm,düşündüm ama hiçbir cevap bulamadım. Neredeyse 4 gündür evden hatta mecbur kalmadıkça odamdan dışarı adım atmamıştım, ders çalışıyorum diye annemleri geçiştiriyordum.
Bugün de Derya'nın zorlamasıyla derse gidecektim hiç istemesem de eğer daha fazla gitmezsem annem sorgulamaya başlayacaktı. 1 haftayı sınavdan sonra ki hafta ders olmuyor diye geçiştirmiştim. Yataktan kalktım,hiçbir şey yapmak istemiyordum elimi bile kaldırmak büyük bir yük geliyordu bana o yüzden saçlarımı tepeden bağladım, makyaj falan hiç uğraşmak istemiyordum. Tayt ve sweat en basit şekilde giyinerek çıktım.
Kulaklığımı taktım ve yürümeye başladım,sanki yıllar sonra dışarı çıkmış gibi hissediyordum ve koşarak eve dönmek yatağıma geri girmek isteği beliriyordu içimde. Otobüs durağına giderken karşıdan Melek Teyze'nin geldiğini gördüm. O da beni görünce hızlı adımlarla yanıma geldi.

"Oğlum nerede,çabuk söyle hepsi senin yüzünden."
Neye uğradığımı şaşırmıştım hem bağırıyor hem kollarımdan tutup beni sarsıyordu ağzıma geleni söyledim bende hem tüm bunların sebebi olup hem de beni suçluyordu tüm dolmuşluklarımo ondan çıkarmıştım.
"B-ben bilmiyorum. Görmüyor musun halimi bilsem böyle mi olurdum hepsi senin yüzünden olmuşken gelip beni suçlayamazsın mutlu musun şimdi oğlun nerede belli değil ben yıkılmış haldeyim. Mutlu musun!! Ne geçti eline böyle yaparak ne geçti! Sen nasıl bir annesin ya bir anne oğluna bunu yaşatır mı kötülüğünü düşünür mü ya? Sen söyle naptın da gitti Burak ne dedin ona söyle!"

"Ben hiçbir şey yapmadım sen çocuğumun hayatına girdiğinden beri ben kötü oldum çıkıp gitseydin böyle şeyler olmayacaktı."

"Burak neden gitti bir şey biliyorsan söyle ne yaşadınız o günden önce ne dedin ona!"
İkimizde karşılıklı bağırıyorduk ama ben gerçekten aşırı sinirlenmiştim çocuğunu aramak,bulmak yerine gelip bana burda bağırıp çağırıyordu.

"Ona senle olursan hakkımı haram edeceğimi,ölümü göreceğini söyledim oldu mu rahatladın mı?"

"Gerçekten nasıl bir annesin sen ya yazık sana bu kadar çirkinleşeceğini tahmin etmezdim."
Yanında geçip gittim hala arkamdan bir şeyler söylüyordu. Ara sokağa dönüp kaldırıma çöktüm ve yine ağlamaya başladım. Bu sebepten mi gitmişti yoksa ,zorunda kaldım dediği sebep bu muydu yoksa, aklımda onca soru yeniden belirmişti. Ama kafama koymuştum nereye gittiyse onu bulacaktım. Bulacaktım sebebini yüzüme söyleyecekti gerekirse son kez veda edip öyle bitecekti bitecekse de bu şekilde yarım kalamazdık.
Kalkıp silkelendim,gözyaşlarımı sildim otobüse binip okula gittim.
--
Biraz kısa yazıyorum üzgünüm ama çok yoğunum bölümsüz bırakmakta istemiyorum o yüzden kısa kısa geliyor.

ÇIKMAZ(YARI TEXTİNG)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin