bölüm 16

119 1 0
                                    

Burak'tan devam:

"Sen nasıl yapabiliyorsun bunu ya? Nasıl bir vicdansızlık bu?"

"Oğlum her şey senin için beni geç anlayacaksın ama anlayacaksın bir gün."

"Bu muydu çözüm yolun Ala benden nefret edince onun gözünde karaktersiz bir insan olunca sen mutlu mu olacaktın bunları mı kurguladın?"

"Ben ona da söyledim ikinizde dinlemediniz başka şans bırakmadınız bana."

"Biz yine barışacağız anne bu oyunların işe yaramayacak."

"Eğer o kızla tekrar barışırsanız sana asla hakkımı helal etmem ölümü çiğnersin."

"Neler konuşuyorsun sen anne! Ne dediğini kulağın duyuyor mu?"

"Duyuyor Burak son sözüm."

  O kadar sinirliydim ki ağzımdan kötü şeyler çıkmasın diye odama geçmiştim. Ben öz annemi tanıyamamışım ya insan evladına bu kadar eziyet eder miydi ? Dolaptan bavulumu çıkarıp sığdırabildiğim kadar eşyayı içine sığdırdım. Ceketimi aldım ve dönüp odama baktım balkona çıktım sabahları uyandığımda gördüğüm manzarama baktım. En çokta buna veda etmek zor olacaktı benim için.
Bavulumu alıp kapıyı çarptım annem sesi duyunca arkamdan gelmişti.

"Bu ne Burak nereye gidiyorsun?"
Cevap vermemiştim kimseyle muhattap olmak istemiyordum çekip gitmek istiyordum. Kapıyı çarptım ve arabaya gittim. Bavulu bagaja fırlatıp kapattım. Annem arkamdan gelmiş kolumdan çekiştirmeye çalışıyordu. Ellerinden kurtulup arabaya atladım ve gaza basıp oradan uzaklaştım.
  Ne kadar uzağa gittim ne kadardır araba sürüyordum bilmiyordum ellerim uyuşmaya başlayınca ve ilden çıkış tabelasını görünce kenarda ki boşluğa arabayı çektim ve indim.
  Deli gibi rüzgar esiyordu hava kararmıştı arabadan inince soğuğu iliklerime kadar hissetmiştim. Arabaya yaslanıp kafamı ellerimin arasına koydum.

"Ben ne yapacağım allahım." söylene söylene bağırmaya ağlamaya başladım. Kendimden geçmiştim ellerimle kafama vuruyordum ve acı hissetmiyordum.
"Ben Ala'yı nasıl bırakacağım şimdi."
"Nasıl ellerine,güzel yüzüne,saçlarına,kokusuna,tenine veda edeceğim ben."
Artık dayanamayıp gözyaşlarıma engel olamadım.
"Sadece sevdim sadece sevdim ben sadece sevdim."
"Nasıl tutmayı bırakacaktım ellerini."
"Aaahhh annneeee ahhh!"
Öyle bir bağırmıştım ki boğazım acımıştı sesim boşlukta yankılanmıştı. Acımı bağırınca unuturum sanmıştım ama hiçbir şey farketmemişti. Dizlerim artık beni taşımıyordu arabanın önüne çöküp soğukta saatlerce ağladım,bağırdım, tekrar ağladım.
  İçimde artık ağlayacak tek bir damla yaş kalmayınca zorlanarak yerden kalktım bu içtiğim kaçıncı sigaraydı sayamamıştım ama bir tane daha yaktım. İçime derin bir duman çektikten sonra üfledim.
Anneme ne kadar kızgın olsam da ne kadar bir daha görmek istemesem de hakkımı helal etmem ölümü gör demişti ve ben bunu ezip geçemezdim. Belki de Ala'nın dediği gibi böyle olması gerekiyor diyerek bu sevgiyi ömrüm boyunca kalbimde taşımaya karar verdim. İlk işim istifamı vermek olacaktı daha sonra şehir dışında bir yere yerleşecektim burada aynı şehirde her yerde onu görmeyi bekleyerek ,ümit ederek yaşayamazdım. Arabaya binip torpidodan kağıt kalem çıkardım.

Güzel yüzlüm'e
Seni ne kadar sevdiğimden şüphe etme olur mu ? Bana kız hatta bana çok kız affetme beni hakediyorum. Korkağın tekiyim biliyorum.Benimle her şeye varım dedin ama ilk engel de çekip gittin diyeceksin haklısın Ala'm. Sen ne dersen haklısın benim hiç birine itirazım yok biri dışında beni de hiç sevmedi zaten deme olur mu? Ben seni deli gibi sevdim,seviyorum,seveceğim bana karşı bir gram güvenin,inancın kalmayacak biliyorum ama bu sözüme inan olur mu? Neden diye soracaksın sorma Ala'm. Benim sana verebileceğim bir cevabım yok. Çok üzgünüm ne kadar üzgün olduğumu görebilsen keşke her sabah güzel yüzünü görerek güne başlamayı ne kadar özleyeceğim bir bilsen son kez bile sarılamadım sana kokunu içime çekemedim. Belki de son kez olduğunu bilsem ayrılamazdım böylesi daha mı iyi oldu bilmiyorum.Beni düşünüp kendine zehir etme hayatını sen çok başarılısın. Çok başarılı bir diyetisyen olacaksın ben sana inanıyorum. Bunu benim için başar sakın hayallerini bırakma Ala'm.İlklerimi yaşadığım kişiye son kez elveda bile diyememek ne kadar zor benim için tarif edemem. Çok şey var içimde kalan,onca hayallerim var nasip değilmiş. Sana son sözüm neden gittiğimi bulmak için uğraşma için bir nebze rahat edecekse zorunda olmasam senin elini gelip kafama silah dayasalar bırakmazdım. Seni ölene kadar kalbimin en güzel yerinde saklayacağım Ala'm bu eller senden başka kimsenin elini tutmayacak. Seni çok seviyorum kendine çok iyi bak olur mu?

Daha fazla yazamamıştım buna gücüm kalmamıştı. Mektubu zarfa koyup üstüne ismini yazdım. Saatin çok geç olduğunu farkedince gözlerimde derman kalmadığını,zor direndiğini farkettim ve biraz uyumak için kafamı koydum.
  Gözlerimi açtığımda güneş tam yüzüme vuruyordu. Dün yaşadıklarımı gözümün önünden kısa bir süre geçirdim. Mektuba baktım yan koltukta duruyordu şimdi onu Deryayla Ala'ya ulaşmasını sağlayacaktım. Şirkete de gitmekle uğraşmayıp işi bıraktığımı söylemek için aradım kimseyi görmek istemiyordum.  Deryayıda yolda aramıştım okulun önünde bekleyecekti beni.
Okulun yanına gelince köşede Derya'yı gördüm arabayı park edip indim.
"Bu halin ne enişte iyi misin sen noldu?"

"Derya bu mektubu Ala'ya ulaştır ve ulaştığından emin ol."

"Tamam da neden noldu?"
Sorularını cevapsız bırakıp hızla arabaya bindim 
Ala ile çekildiğimiz resme baktım o günden sonra gidip çıkarttırmıştım bir fotoğrafçıdan şimdi ondan hatıra sadece bu vardı elimde. Telefonuma uzanıp sim kartını kırdım. Telefonu da kapatıp torpidoya fırlattım. Artık bı şehirde nefes almak bana çok zordu o yüzden uzaklaşmak için yola çıktım.

--
Ay noluyor noluyorr??
Kalbim çıt etti Burak sen bunları haketmiyordun be..

ÇIKMAZ(YARI TEXTİNG)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin