Ala'dan devam:
Sabah evden çıkarken Melek teyzeyle karşılaşmıştık hatta karşılaşma değil de sanki benim çıkmamı bekliyor gibi apartmanın önünde bekliyordu. Ben utanmıştım ilişkimizi bildiği için çekinerek konuşuyordum,normal hal hatır sorduktan sonra özel konuşmamız lazım diyerek beni evin yakınındaki çay bahçesine götürmüştü. Bende zaten Burakla ilgili olduğunu anlamıştım hiç lafı uzatmayıp direkt lafa dalmıştı.
"Bak Ala kızım seni ne kadar sevdiğimi biliyorsun bu dediklerimi Melek teyzen olarak değilde Burağın annesi olarak düşün ve öyle dinle. "
"Peki Melek teyze dinliyorum."
"Sen çok başarılısın,çok güzelsin,zekisin,marifetlisin tam oğluma yaraşır denk bir gelinsin ama bunlar bir yana güzel kızım. Senin ailenle bizim ezeli bir dostluğumuz var baban ölmeden önce böyleydi hala da böyle. Ben seni kırmak,üzmek istemiyorum beni yanlış anlama ama bu ilişkinizi onaylamıyorum bunun sonucunda benim oğlum üzülen taraf olacak seni ne kadar sevdiğini gözlerinde görüyorum Ala. Beni bile ezip geçebilir senin için farkındayım bu duruma kızmıyorum fakat annen buna müsade etmez ve bir aile kargaşına yol açarsınız. Esma benim ahiretliğim onun için her şeye göz yumarım ama oğlum benim canım,kanım ona laf gelirse ben Esmayı da tanımam,abinide tanımam,dostluğumu da unuturum. Benim bir tane evladım var Ala, ben onu her şeyden sakınarak büyüttüm hayırlı yuva kurması için dua ettim hep ama bu hayırlı yuva değil,aileler mutlu olmazsa ilişkide mutlu olmaz kızım. Bak ben Burağa anlattım ayrıl bitir dedim ama o asla kabul etmedi oğlumu tanıyorum şuan aşktan gözü görmüyor her şeye karşı savaşabilirim diye düşünüyor ama o kadar kolay değil Ala. Annenin abinin rızası olmadan bu ilişkiyi yürütebilecek misin? Kızım sana son diyeceğim Burak'tan ayrıl bu defteri kapatın.
Bu uzun konuşmasından sonra kalbime bir şey saplanmıştı nefes almakta güçlük çekiyordum sanki birisi boğazıma yapışmış bırakmıyordu gibi hissediyordum. Benden istediği şey çok ağırdı daha dün yakınlaştığım çocukla aramda hiçbir sıkıntı yokken nasıl ayrılalım diyebilirdim. Biraz kafamı toparladıktan sonra cevap verebildim.
"Melek teyze dediklerinin hepsi doğru haklısın ama ben nasıl yaparım onu çok seviyorum hem çok üzülür ben karşısına geçip diyemem ki.""Ala yapmak zorundasın başka seçeneğin yok."
"İstemiyorum. Bende onun gibi hazırım sonuçlarına."
"Siz kafayı yemişsiniz."
"Neden bu kadar karşı çıkıyorsunuz yanımızda olmuyorsunuz."
"Olamam sizin bir heyecanla,hevesle çıktığınız yolda yıkıp geçiceksiniz bende arkanızda mı duracağım?"
"Kusura bakmayın ben yapamam."
Masadan kalktım ve hızlı adımlarla uzaklaşmıştım arkamdan seslense de dönüp bir şey demedim. Bizi düşündüğü için yapıyor olabilirdi ama istediği şey basit değildi. Alt tarafı mutlu bir şekilde beraber olup hayatımıza devam etmek istemiştik. Bu kadar büyük mesele olmasına gerek var mıydı? Neden kabullenmesi bu kadar zordu.
Tekrar arkamdan gelmişti ve bu sefer sesi daha yüksek çıkıyordu."Ala bunu yapmak zorundasın sana seçenek sunmadım."
"Melek teyze lütfen olayı uzatmayın ,çirkinleşmeyin size saygım sonsuz."
"Beni buna siz mecbur bıraktınız Ala eğer yapmazsan gider annene her şeyi anlatırım benden duyması nasıl olur sence bunu ister misin?"
Resmen tehdit ediyordu beni ağzım açık kalmıştı.Verecek bir cevabım olmadığı için uzaklaşmayı tercih ettim ve giderken "Lütfen beni daha fazla rahatsız etmeyin rahat bırakın."dedim.
Ben şimdi ne yapacaktım ya gerçekten gidip anlatırsa her şeyi ya blöf yapmıyorsa. Kafam allak bullak olmuştu ve Derya'yı aradım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ÇIKMAZ(YARI TEXTİNG)
Chick-Lit"Sence de bu abi mevzusu saçma değil mi 3 yaş var aramızda 10 yaş falan olsa neyse." Doğru söylüyordu ben 22 o ise 25 yaşına yeni girmişti. "Nasıl yani?" "Yani Burak diyebilirsin bence." "Ben sana Burak diyeceğim öyle mi?" "Evet Ala." "Mümkün değil...