8.BÖLÜM...
ANNE...
Şahsınıza kötülük edenleri affediniz; VATAN VE MİLLETİNİZE kötülük edenleri asla!..
Hz. Ali
O günkü saldırının üzerinden yaklaşık olarak dört gün geçmişti.Tabiki olayı ve yaşanan konuşmalar dahil olmak üzere herşeyi üstlerime anlatmıştım. Bunu yapmak zorundaydım. Her ne kadar yapmış olduğum konuşmayı anlatırken utancımdan yerin yarılmasını istesem bile...
Lanet olsun herşey üstüme geliyordu sanki...
Bu utancı daha ne kadar taşımak zorundaydım ben. Bıktım usandım artık gerçek mânâda...
Vurulmuş olmam hiç umrumda değildi. Canım önemli değildi hiç bir zaman canı tatlı biri olmamıştım. Ama benim secmedigim seçmek zorunda kaldığım " biyolojik ailem" yüzünden zedelenen gururum daha çok canımı yakıyordu...
Ben ki Albay Hüseyin Altuğ'un kızı Üsteğmen Elis Şahmaran olduğumu tüm Türkiye'ye kanıtlamıştım. Doğudan batıya her yerden ben bilinmesem bile namım duyulmuştu. Ama bu ve bunun gibi küçük şeyler gururumu sarsıyordu. Sinek ne kadar küçük olsada mide bulandırırdı buda o hesaptı işte. Bu gibi olaylar kolay kolay namının önüne gecemezdi asla izin vermezdim ama yinede zoruma gidiyordu...
Lanet olsun...
Dört gün önce...
Saldırıdan sonra koluma küçük bir dikiş atılmış pansuman yapılmıştı. Ama bunları bile rapor verdikten sonra yaptırmıştım. Benim için olayın benden duyulması daha önemliydi kimse olaya farklı birşey katmadan benden duyulmalıydı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
DERMANSIZ YARALAR...
General FictionBen Elis annem ve babam benim her zaman en büyük utancim olacaklardi onlar bu güzel ülkeye ihanet etmiş insanlardı Peki ben kim miyim ben annesi babası terörist olan Elis albay babası tarafından daha 1 yasindayken dağ başında bulunup sahip çıkılmı...